Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Abbaslar Mahallesi’nde yaşayan 80 yaşındaki Hüseyin Yıldız, yaşına rağmen hayvancılığı kendi elleriyle sürdürüyor. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte küçükbaş hayvanlarını meraya çıkaran Yıldız, doğayla iç içe bir yaşam sürüyor. Onun için bu meslek sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi.
HEM GEÇİM KAYNAĞI HEM DE DOSTLUK BAĞI
Koyunlarıyla arasında kurduğu bağdan söz eden Hüseyin dede, “Hayvanlarım hem geçimim hem de can yoldaşım. Onları bir başkasına teslim edemem” diyor. Yıldız, ailece geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını belirterek, bugüne kadar hiç çoban tutmadığını da vurguluyor. Çocukluğundan bu yana hayvancılıkla uğraşan Yıldız, mesleğini dedesinden devraldığını belirtiyor.
“Yaşım 80 ama hâlâ kendi hayvanlarımı otlatıyorum. Kuzuları ellerimle besliyorum, koyunları sağıp peynir yapıyoruz. Erkek kuzuları besleyip satarız, dişileri ise damızlık olarak yetiştiririz.”
“HAYVANCILIK EMEĞİN KARŞILIĞINI VERİR”
Hüseyin Yıldız, hayvancılığı sabır ve sevgi isteyen bir iş olarak tanımlıyor. El emeğiyle kıyaslandığında çok daha tatmin edici olduğunu vurgulayan Yıldız, gençlerin bu işi tercih etmemesinden ise dertli:
“Gençler şehirde masa başı işlere yöneliyor. Oysa hayvancılık doğayla iç içe, bereketli bir uğraş. 66 yıldır bu işi yapıyorum. Bazen koyunlara sesleniyorum, onlar da sanki ‘aman ölme, bizi kaybedersin’ der gibi bakıyorlar.”
Çoban bulmanın da gün geçtikçe zorlaştığını dile getiren Hüseyin dede, yüksek maaşlara rağmen kimsenin bu işi yapmak istemediğini söylüyor.
GENÇLER ÇOBANLIĞA UZAK DURUYOR
Bölgede hayvancılıkla uğraşan bir diğer isim Eyüp Dalgıç da aynı soruna dikkat çekiyor. Dalgıç, çoban maaşlarının yüksek olmasına rağmen, gençlerin bu mesleği tercih etmediğini ifade ediyor:
“Çoban bulmak artık çok zor. 50-60 bin lira maaş versen bile kimse yanaşmıyor. Herkes şehirde, ofiste çalışmak istiyor.”