5 Aralık 1962’de Tahran’da dünyaya gelen Abbas Araghçi, İran’ın önde gelen diplomatlardan biridir. Ticaretle uğraşan köklü bir ailede yetişen Araghçi, babasını 17 yaşında kaybetti. Aile büyüklerinin ticaret hayatındaki etkinliği, onun diplomasi alanındaki kararlılığını destekleyici etkiler yarattı
EĞİTİM GEÇMİŞİ VE ULUSLARARASI YOL
Uluslararası İlişkiler alanındaki eğitimine İran Dışişleri Bakanlığı’na bağlı diplomasi okulunda başlayan Araghçi, ardından İslami Azad Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Eğitimini İngiltere’de tamamlayarak University of Kent’ten Siyaset Felsefesi alanında doktorasını aldı
Ayrıca, hem Arapça hem İngilizce dillerinde akıcı düzeyde yetkin olan Araghçi, akademik altyapısını güçlü bir diplomatik gelecek üzerine kurdu
DİPLOMATİK KARİYERİNİN İZ BIRAKAN DURAKLARI
Araghçi, 1989 yılında İran Dışişleri Bakanlığı’na katılarak diplomatik kariyerine başladı. 1999–2003 dönemi arasında Finlandiya Büyükelçiliği, 2008–2011 arasında Japonya Büyükelçiliği görevlerini yürüttü
Bakanlıkta çeşitli kademelerde de etkin rol alan Araghçi, sırasıyla sözcülük, hukuki ve uluslararası işler ile siyasi yardımcı gibi görevlerde bulundu
2013’te İran’ın nükleer müzakere heyetine katıldı ve 2015 JCPOA anlaşmasında alıcı role sahip oldu. 2024’te Dışişleri Bakanlığı’na getirildi, reformcu ve pragmatik diplomatik çizgisiyle öne çıktı
KRİZ DİPLOMASİNİN KRİTİK İSMİ
Araghçi, son dönemde ABD’nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırısını kınayarak diplomatik sahnede dikkat çeken bir figür haline geldi. Saldırının affedilemez olduğunu vurgulayarak BM'nin müdahil olması gerektiğini belirtti. Ayrıca Rusya ile dayanışma mesajı vererek İran’ın kendini savunma hakkına vurgu yaptı.
ULUSLARARASI ROLÜ VE STRATEJİK DENGELER
AP ve Financial Times gibi uluslararası kaynaklar, Araghçi’yi "usta müzakereci" ve tarafsız diplomasi simgesi olarak tanımlıyor
Stratejistlere göre Araghçi, İran içindeki farklı siyasi kanatlar arasında güven sağlayan nadir diplomatlardan biri. İsrail ile olan gerilim, ABD’yle yaşanan kriz gibi karmaşık meselelerde dengeli ve tutarlı bir duruş sergileyerek uluslararası platformda güven oluşturuyor