SPOR

Antrenörün de ahlâklısı makbuldür

Abone Ol


Bu meslek onlara kariyer ve maddi kazanç sağlamaktadır. Günümüz antrenörleri sadece maddi kazanç etmekle kalmayıp toplum tarafından tanınmakta ve kabul görmektedir.

Antrenör; çalıştığı kulüp tarafından başarı beklediği, şampiyonluklar istediği, omzuna büyük sorumluluklar yüklenen, futbolcunun (halk diliyle) hocası, eğitimcisi görevini üstlenir.

Antrenör; futbol oyununda futbolcusuna antrenman yaptırma bilgi ve deneyimine sahip olan, maçlarda ise onlara teknik ve taktik açıdan sevk ve idare eden liderlik özelliğine sahip kişi olarak tanımlanabilinir.

Tabi bu kıstasın bizim şehrimizde pek geçerliliği yoktur.

Yukarıda bahsettiğim antrenman biliminde antrenör, bilgisi ve becerisi ile tecrübesi ışığında şu 3 ana prensipte çalışma yapmalıdır:

1. TEKNİK
2. TAKTİK
3. KONDÜSYON


Takımın çalışma prensiplerindeki yapılan çalışmalarda eğer başarı yok ise başarısızlıktaki çözüm yine 3 prensiplere bağlı olarak araştırılmalıdır.

1. TESPİT
2. TEŞHİS
3. TEDAVİ


Antrenör aynı zamanda eğiticidir. Bu yüzden de bireysel ahlâk ve eğiticilik ahlâkına sahip olmalıdır.

Liderlik, antrenörün kişilik özelliklerinin en önemlisidir. Liderler (iş ahlakı, iş disiplini ve cesur) olmalıdır. Çevresindeki insanları yönlendirirler, davranışlarıyla sporcuya ve kamuoyuna örnek olur.

Ama zayıf karakter ve bilgi donanımı olmayıp elinde sadece diploması olduğundan ahbap-çavuş ilişkileri ile bir kulübe antrenör olan kişiler, hep takımlara (kulüplere) maddi hem manevi zararlar vermişlerdir. Başarının her şey olduğu günümüzde liderlik özellikleri ve bilgi donanımları az olan bu tip kişiler başarısızlıklarını örtme adına başkalarına mal etmişlerdir. (Hakeme, futbolcuya v.s.) çok sık kullandıkları bir yöntemdir.

Bu tip antrenörlerin kulüplere getirilmesinin sebebi; sporun içinden gelmeyen kendi egolarını tatmin etmek için kulübe hiç maddi ve manevi katkısı olmayıp sadece maçlarda olmadık yanlış hareketlerle kendini göstermeye çalışan kişilerdir. (Bu konuyu ileri tarihlerde yöneticiler konusunda uzunca işleyeceğim.)

Bu tip antrenörler aşağıda belirttiğim konularda kendilerini çok iyi eğitmişlerdir:

1. Kendini koruması için futbolcu kadrosuna kendine yakın birçok oyuncu aldırır.

2. Kulüpte her kişiyi yumuşak ilişkilerle idare etmeye çalışır.


3. Güçlü yöneticilerin her dediğini yapar. (Takım kurmalarına ve futbolcu transferine ‘evet’ der. (mukavelesi bitene kadar)

4. Taraftarlar ve amigoları sık sık ziyaret eder ve hediyeler alırlar.


Antrenörlerin kulüpte görevine devam edebilmek için her yola başvurmaları normal bir davranış olarak karşımıza çıkmaktadır.

Son zamanlarda bazı antrenörler takımı çalıştırmak dışında transfer aylarında da futbol simsarlarıyla birlikte hareket etmektedirler.

Sporun içerisinden gelmeyen iyi niyetli yöneticilere, kendine yakın olan ve güvendiği eski futbolcuları değeri çok düşük olmasına rağmen maliyetini kulübe yüksek olarak gösterilen torpili futbolcuları transfer ettirerek kulüpleri resmen kazıklamışlar ve kulüp ile yöneticileri maddi ve manevi zarara uğratmışlardır. Ve bu futbolculardan büyük miktarda komisyon almışlardır.

Takımda işbaşındaki yöneticilerin bu konuda çok dikkatli olması lazımdır.

Her takımın kesinlikle futbolu bilen bir teknik menajere ihtiyacı vardır. Hem de çok zorunludurlar.

Antrenörlük ahlâkı ile bağdaşmayan bu olaylar hem kulüplere hem de spor ahlâkına zarar verir.

Futbol; milyonlarca insanın en zor şartlar altında statlara çekerek spor yapmaya özendiren, kötü alışkanlıklardan uzaklaştıran, spor ahlâkını ve kültürünü en iyi bir şekilde yayan spor dallarının en önemlisidir.

Her spor dalında olduğu gibi; ülke sporuna katkıda bulunup dünya ülkeleri arasında üst sıralarda yer alabilmek için futbolcunun iyi bir eğitime ihtiyacı vardır.

Bunun için; hem ahlâklı hem disiplinli hem de antrenman bilgisi ile iyi donanımlı antrenörlere ihtiyacımız vardır.

FETHİ ÇOKKESER
27.06.2008

GSM: 0.537. 700 34 50

KAYNAK: www.edehaber.com
Abone Ol