Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Üstel, tek yönlü ilişkilerin hiçbir zaman sosyal bilimlerin kendisini yeni bir yüz yıla adapte etmesine imkan sağlamadığını belirterek, bu nedenle sosyal bilimlerin ikna kabiliyetini yitirdiğini kaydetti.

Üstel, sosyal bilimcilerin ikna kabiliyetlerini artırması için toplumla diyalog içerisinde olması gerektiğini söyledi.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Avşar Kampüsü Yeni Konferans Salonu'nda "Gelecekteki Üniversite ve Sosyal Bilimler" konulu bir panel düzenlendi.

KSÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Hamdi Aydın'ın başkanlığını yürüttüğü panele Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Üstel ve KSÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Alkan katıldı.

İlk konuşmayı yapan Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Üstel, sosyal bilimlerin sosyal bilimcilerin "Ben siyaset bilimciyim, Ekonomistim, Ben sosyologum." diyerek sadece kendi alanından açıklama getiremeyeceğini ifade etti.

Bunun sebebinin sorunların karmaşık olmasına bağlayan Üstel, "Bu sorunları çözmek için çok sayıda farklı disiplinlerden beslenen ilim insanını bir araya getirip kendi alanlarını, kendi yöntemlerini ve çözüm önerilirini bir araya getirmeleri entegre çalışma yapmaları bütünleşik çalışmalar yapmaları gerekmektedir ki tutarlı sonuçlara ulaşsınlar ve böylelikle sosyal bilimler ikna etme kabiliyetlerini artırabilsinler. Sosyal bilimciler ikna kabiliyetlerini artırmak için toplumla diyalog içinde olması lazımdır. Topluma değmeyen sosyal bilimci olamaz." dedi.

KSÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Alkan da, sosyal bilimlerin yerel boyutuna dikkat çekerek, Türkiye'nin bu konuda bir laboratuar olduğunu söyledi.

Türkiye'deki tartışmaların Avrupa'ya göre daha ciddi ve net olduğunu kaydeden Alkan, Türkiye'deki sosyal bilimcinin oturmuş kurallar üzerine konuşma şansı olmadığını sürekli bir değişime ayak uydurma zorunluluğu olduğunu vurguladı. (Cihan)