Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halis Arıoğlu, yaşanan kuraklığın mevcut ekili ana ürünlerin yanında kısa bir süre sonra ekimine başlanacak olan ikinci ürünleri de etkileyeceğini söyledi.


Kuraklığı özellikle buğday ekim alanlarında sıkıntılara sebep olduğunu belirten Arıoğlu, “Zira yağışların geç gelmesi nedeniyle toprakta yeterince rutubet olmadığı için buğday tohumları alatav dediğimiz orta derecedeki rutubete düştü. Bu nedenle yeteri kadar çimlenemedi ve dolayısıyla bir kısım üretici buğday tarlalarını ikinci ürün ekmek üzere sökmek mecburiyetinde kaldılar. Yeteri kadar çimlenme gösteren alanlarda geçtiğimiz günlerdeki yağışlar şu anda yeterli düzeyde sayılabilir” dedi.
Kısa bir süre önce yağan yağmurun üreticileri 15 gün idare edebileceğini aktaran Halis Arıoğlu, “Ama eğer Mart-Nisan ayı kurak geçerse ovada buğday diye bir şey söz konusu olmaz. Yani mutlaka ve mutlaka yağışa ihtiyaç var. Yağışlar çok önemli. Ama bu sene maalesef böyle kurak bir sene yaşıyoruz. Tarımsal alanlarda kuraklık söz konusu şu anda” diye konuştu.


Bölgeyi geleceğe yönelik bir takım sıkıntıların beklediğine dikkat çeken Arıoğlu, bunların ilkinin 15 Şubat’ta ekimine başlanacak olan mısırda yaşanacağını kaydetti.


Prof. Dr. Arıoğlu, mısır ekimi için toprakta belli miktarda rutubet olması gerektiğini vurgulayarak, “Toprakta yeteri kadar rutubet olmaz ise yani yağış yetersiz kalırsa bu ekilen tohumların çimlenmesi tehlikeye düşer. Bu durum üretici açısından büyük sıkıntı olur” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Arıoğlu, barajlarda yeterli miktarda su toplanamadığı takdirde ovada ikinci ürün ekimlerinin tehlikeye düşeceğini söyledi. Mevcut suyun ancak ana ürünlere yeteceğini ifade eder Arıoğlu, “Dolayısıyla yağış yeterli olmaz, barajda yeterli miktarda su bulunmaz ise sanıyorum ki ikinci ürün ekimleri sıkıntıya girebilir. O bakımdan üreticilerin şu anda yapacakları bir şey yok. Ellerini havaya açıp bekleyecekler. Eğer havalar böyle kurak giderse Devlet Su İşleri'ne başvurmak suretiyle üreticiler zaman kaybetmeden ürünlerini sulamalıdırlar. Vaktinde verilemeyen su daha sonra verilse dahi işe yaramaz” şeklinde konuştu.(İHA)