Müftülüğün davetiyle Çin'den Adana'ya gelen 6 kadın, Kur'an-ı Kerim, Türkçe ve Arapça eğitimi alıyor.


ADANA (AA) - Müftülüğün davetiyle kente gelen 6 Çinli kadın, Kur'an-ı Kerim, Türkçe ve Arapça eğitimi alıyor.


Çin Halk Cumhuriyeti'nde Kur'an-ı Kerim eğitimi almak isteyen adaylar arasından seçilen öğrenciler, müftülüğün davetiyle belirli aralıklarda geldikleri kentte dini bilgiler alıyor. Müftülüğe bağlı Sarıçam ilçesindeki Çiçekli Yatılı Kız Kuran Kursu'nda kalan ve yaklaşık 8 aydır Türkiye'de bulunan Aijie Ma (20), Qingmei Ma (16), Mimuna Han (21), Deyan Bao (22), Feiya Ma (19) ve Xiuhua Han (19) Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra dini her türlü konuda bilgilendiriliyor.


Bir süre Türkçe öğrenen Çinli öğrenciler, daha sonra Arapça, dini bilgiler ve tecvitli Kur'an-ı Kerim okuma eğitimi alıyor. İslam ahlakı, Kuran-ı Kerim'in nasıl doğru okunacağı, bir Müslüman'ın nasıl olması ve nelere dikkat etmesi gerektiği gibi konularda bilgilerle donatılan öğrenciler, dini ilimlerdeki yetkinliklerini kazanarak ülkelerine dönüyor.


Kurs öğretmeni Nazlı Ergün'den eğitim alan ve binlerce kilometre uzaklıktan ilim öğrenmek için Türkiye'ye gelen öğrenciler, kurstaki Türk arkadaşlarıyla da son derece iyi anlaşıyor.


Sarıçam Müftü Vekili Ahmet Arıkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sadece Çin Halk Cumhuriyeti'nin değil farklı ülkelerden öğrencilerin Türkiye'de misafir edildiğini, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın uygulaması kapsamında müftülüğün daveti üzerine öğrencilerin kente geldiğini ifade etti.


Öğrencilere en iyi şekilde eğitim vermeye çalıştıklarını bildiren Arıkan, "Burada öğrencilere dinimizin temel kitabı olan Kur'an-ı Kerim'i en iyi şekilde okumayı öğretip sureleri ezberletiyoruz. Bunun dışında namaz kılabilecek, ibadet edebilecek konumda dini bilgileri de kazandırıyoruz. Tüm bu eğitimlerin ardından öğrenciler ülkelerine dönüyor" dedi.


Arıkan, öğrencilerin Kur'an-ı Kerim'in yanı sıra dini her türlü konuda da bilgilendirildiğini anlatarak, "İslam ahlakı, bir Müslüman'ın nasıl olması ve nelere dikkat etmesi gerektiği gibi konuları öğretiyoruz. Bunun dışında rahatlıkla sıkıntılarını, problemlerini anlatabilecek şekilde Türkçemizi de öğreniyorlar" diye konuştu.


İslamiyet'in dili olmadığını belirten Arıkan, şunları söyledi:


"Bunu hac vazifesini yerine getirirken de görüyoruz. Oraya gittiğimizde dünyanın her tarafından gelen insanlarla, rahatlıkla onların dilini bilemediğimiz halde konuşabiliyor, anlaşabiliyoruz. O nedenle burada elimize Kur'an-ı Kerim'i aldığımız zaman ortak bir konum oluşuyor, anlaşma başlıyor. Biraz okumaya başladıktan sonra da hem Kur'an-ı Kerim'i hem dili öğreniyoruz. Tabi bunun ötesinde öğrencilere Arapça'yı da öğretmeye çalışıyoruz. En azından Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenirken Arapça bilmemiz gerektiği konusuna dikkatleri çekiyoruz."


"İslamiyet'i Çin'de başkalarına öğreteceğim"


Kursta eğitim alan ve ailesinin "Meymune" adını kullandığı Çinli Mimuna Han (21) ise yaklaşık 8 ay önce Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmek için Çin'den Türkiye'ye geldiğini belirterek, "Eğitimler iyi gidiyor. Allah'ı sevdiğim için Kur'an-ı Kerim'i öğreniyorum. Kur'an-ı Kerim'i öğrenip hoca olacağım ve İslamiyet'i Çin'de başkalarına öğreteceğim" ifadesini kullandı.


Ailesinin "Fatma" adını verdiği Xiuhua Han da Kur'an-ı Kerim ve ilmi öğrenmek için Türkiye'ye geldiğini, kurstaki Türk arkadaşlarıyla iyi anlaştığını aktardı.


"Asiye" adını kullanan Aijie Ma ise Türkçe'yi öğrenmekte biraz zorluk çektiğini ancak Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenip ülkesinde hoca olmak istediğini kaydetti.


(AA)