Bu sola ben oy verebilirim

Abone Ol


Zaten onların anlattığı türden güçlü bir sol partiye Türkiye'nin ihtiyacının olduğunu eskiden beri yazıyorum.
Mesut Yılmaz'la Tansu Çiller'e kızdığımda Ecevit'e, DSP'nin Güvercin'ine oy verdiğim de oldu. Ecevit'in Başbakanlığı dönemindeki reformlara destek verdim.

Baykal'ı da "Yeni Sol" dediği dönemde yazılarımda desteklemiştim. Ama Altı Ok'a hayatımda oy vermedim, vereceğimi de sanmıyorum.
Benim gibi milyonlar olduğu içindir ki bu CHP yüzde 20'yi aşamıyor.
Ben kendimi siyasi bakımdan öncelikle Serbest Fırka ve Menderes-Özal çizgisinde, merkez sağda görürüm. Peki nasıl oluyor da öyle bir sola oy verebileceğimi söylüyorum?

Ama hangi sol?

Bunun cevabını Kahraman'ın ve Keyman'ın açıklamalarında bulmak mümkün. Kahraman Türkiye'de merkez sağın "aktif modernleşme"yi yani ekonomik ve sosyal değişmeyi, modernleşmeyi temsil ettiğini söylüyor. Kemalist CHP ise hukuki ve kültürel modernleşmeyi temsil eder; Kahraman buna "pasif modernleşme" diyor.
Bu sebeple, halkın kılık kıyafetiyle, gelenekleriyle CHP'nin sorunu olmuştur. Bunu "Siyasal Katılma" adlı doçentlik tezinde Deniz Baykal da yazar.
Merkez sağ ise yol, fabrika, baraj, elektrik derdindedir, halkla kültürel çatışması yoktur.
Kahraman, bütün çağdaş sosyal demokrat partiler gibi, halkın kültürel değerleriyle uğraşmayı bırakmış, bunu özgürlük alanı sayan, asıl iktisaden ezilen kesimlerin sosyal davasını üstlenen bir solu savunuyor ki ben öyle bir sola oy verebilirim!
Fuat Keyman başka bir boyut getiriyor; "bir milyon civarında liberal ya da demokrat, kendisini merkezde konumlandırmış ekonomik aktörler ve sivil toplum katmanları"nın oyunu alabilecek bir soldan bahsediyor. Anadolu'da yükselen orta sınıflar içinde eskiden Özal'a oy vermiş, şimdi ise AKP'den hoşnut olmayan "bir milyon oy"u çekebilecek bir solu öneriyor.
Öyle bir sola ben oy verebilirim.

Neden sol?

Solun derdi sana mı düştü diyebilirsiniz; keşke bana kadar düşmeseydi!
Toplumların bazı sorunlarını merkez sağ daha iyi çözer. Ekonomik modernleşme ve kültürel devamlılığın temsili gibi... Muhafazakâr ve Hıristiyan demokrat partiler böyledir.
Bazı sorunları da sosyal demokrasi daha iyi çözer; gelir dağılımı, kültürel farklılıkları temsil yoluyla sisteme entegre etmek gibi...
Türkiye'de böyle bir sol yok! CHP "sosyal temsil" partisi olmaktan çok, "kültürel tek tipleştirme" partisidir.
Solun üstleneceği bazı kültürel ve sosyal politikaları Türkiye'de merkez sağ yürüttüğü için, bizde sağ-sol tablosu bulanıktır!
Türkiye'deki kronik istikrarsızlığın en önemli sebeplerinden biri merkez soldaki zaaftır. Bu tabloda sağın rakipsizliği sorunlara yol açıyor; hem sağ iktidarlarda sorumsuzluk eğilimi yaratarak hem sistemde dengesizliğe sebep olarak...
Ama sağın sandıktaki rakibi Kemalist sol değil, ancak sosyal demokrat sol olabiliyor; 1970'lerdeki Ortanın Solu böyleydi. Ve lakin, bugün CHP dönüşemediği gibi, sosyal demokrat solun gelişebileceği alana el koyduğu için ona da imkân vermiyor! İstikrarsızlık yaratan bu dengesizlik hepimizin sorunudur.

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }