Necdet Saraç, gazeteci kimliğiyle başladığı kariyerine yıllar içinde yazar, sivil toplum aktivisti ve siyasetçi olarak devam etti. Türkiye’de ve Avrupa’da önemli görevler üstlendi. Hem basın alanında hem de siyasal faaliyetlerde sergilediği etkin rol, Saraç’ı kamuoyunda öne çıkardı.
İLK YILLARI VE EĞİTİM HAYATI
1961 yılında Erzincan’da doğan Necdet Saraç, eğitimine İstanbul Harbiye İlkokulu’nda başladı. Daha sonra Kurtuluş Ortaokulu ve Feriköy Lisesi'nde öğrenim gördü. Üniversite eğitimini ise Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı.
AVRUPA DENEYİMİ VE KÜLTÜREL ÇALIŞMALARI
Üniversite sonrası Almanya’ya yerleşen Saraç, burada Halk Yüksek Okulu’nda görev aldı. Köln Sinema Günleri gibi kültürel projelerde aktif rol oynadı. Ayrıca Türkçe-Almanca yayın yapan gençlik dergileriyle iki toplum arasında kültürel iletişim kurmayı hedefledi.
UZUN SOLUKLU MEDYA KARİYERİ
Necdet Saraç, 1996 ile 2004 yılları arasında CİNE5 ve DİGİTÜRK’ün Avrupa temsilciliğini yürüttü. Daha sonra SU TV ve YOL TV’de Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı. Yazılı basında ise BirGün ve Yurt gazetelerinde uzun süre köşe yazarlığı yaptı. Günümüzde de farklı televizyon kanallarında siyasal yorumculuk yapmayı sürdürüyor.
SİYASİ FAALİYETLER VE CHP İLE İLİŞKİSİ
Saraç, hem Türkiye’de hem Avrupa'da Alevi kurumlarında yöneticilik yaptı. 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde CHP İstanbul 1. Bölge ön seçiminde 11.681 oy alarak sıralamaya girdi. Aynı yıl yapılan 1 Kasım erken seçiminde de milletvekili adayı olarak listede yer aldı. 1 Ekim 2015’te ise CHP Yurtdışı Danışmanlığı görevine getirildi.
YAYINLANAN ESERLERİ VE KİŞİSEL KİMLİĞİ
Akademik yönüyle de öne çıkan Necdet Saraç, altı farklı kitap kaleme aldı. “Alevilerin Siyasal Tarihi”, “Farklı Çizgi”, “Yavuz’un Aklı” ve “51 Soruda Sosyal Demokrasi” gibi eserleri; hem siyaset tarihi hem de toplumsal analiz bakımından değerli içerikler sunuyor.
TOPLUMSAL KATKILARIYLA ÖNE ÇIKIYOR
Saraç, yıllar içinde hem medya hem de siyaset arenasında söz sahibi olmanın yanı sıra, sivil toplum alanında da sorumluluk alarak toplumsal katkı sağlamayı amaçladı. Fikir üretmeye ve toplumsal meselelerde taraf olmaya devam eden duruşu, onu özgün bir figür haline getirdi.