Malatya'nın dağlık bölgelerinde, Darende ve Akçadağ ilçelerinin sarp arazilerinde doğal olarak yetişen kenger bitkisi, yazın kavurucu sıcaklarında kuruduktan sonra benzersiz bir hazineye dönüşüyor. Bölge halkı, bitkinin köklerinden özel ve zahmetli bir yöntemle elde ettikleri sakızı, yüksek fiyatlarla satışa sunarak önemli bir gelir kapısı yaratıyor. Kenger sakızı, hem meşakkatli üretim süreci hem de sağlığa olan yararları nedeniyle değerli bir ticari ürün olarak öne çıkıyor.
BİR EMEK HİKAYESİ
Akçadağ ilçesi, Kozluca Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Demirkaya, her yaz mevsiminde Büyük Mahalle mevkisindeki dağlara tırmanıyor. Saatler süren yoğun bir çabanın ardından, kenger sakızının ana maddesi olan sıvıyı topluyor. Demirkaya, elindeki çapa ile bitkinin kökünü topraktan çıkarıyor, ardından kökü ustaca keserek değerli sıvının dışarı akmasını sağlıyor. Bu sıvı, toprakta bir gün boyunca bekledikten sonra katılaşıyor ve toplanmaya hazır hale geliyor.
GRAMI ALTIN DEĞERİNDE
Toplanan sakızlar, evde titiz bir temizlik sürecinden geçiyor. Soğuk su altında taşla dövülerek ve sıcak suda bekletilerek toprak ve diğer yabancı maddelerden tamamen arınıyor. Bu tamamen doğal yöntemlerle hazırlanan kenger sakızı, adeta bir elmas gibi değerleniyor. Tanesi 30 TL'den, kilogramı ise 10 bin TL'ye kadar alıcı buluyor. Mehmet Demirkaya, kenger bitkisinin sadece sakız değil, aynı zamanda kahve üretimi için de kullanıldığını belirtiyor. Kenger kahvesinin kilogram fiyatı ise 1000 ile 1500 TL arasında değişiyor.
ŞİFA KAYNAĞI OLARAK KABUL GÖRÜYOR
Demirkaya, kenger sakızının sindirim sistemi başta olmak üzere birçok sağlık sorununa iyi geldiğini vurguluyor. Yüzyıllardır Anadolu'nun zorlu coğrafyasında yetişen bu mucizevi bitki, hem ekonomik bir değer hem de geleneksel bir şifa kaynağı olarak bölge insanının hayatında önemli bir yer tutmaya devam ediyor.