Türkiye’de son yıllarda yaşanan büyük depremler, vatandaşların yaşam tarzlarını olduğu kadar, tasarruf alışkanlıklarını da değiştirdi.
Özellikle 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta gerçekleşen yıkıcı deprem, “yastık altı” altın saklama alışkanlıklarını sorgulanır hâle getirdi. Birçok kişi, evde fiziki olarak saklanan altınların güvenlik açısından risk taşıdığı endişesini taşımaya başladı.
Ardından 23 Nisan tarihinde İstanbul’da yaşanan deprem, can ve mal kaybına yol açmasa da vatandaşlarda daha güvenli yatırım yöntemlerine yönelme isteği oluşturdu.
Depremin ardından, evlerde biriken altın ve değerli eşyaların güvenli bir şekilde korunması gerektiği düşüncesi yoğunluk kazanırken artan hırsızlık vakaları da yatırımcıları kaygılandırdı.
Bu süreçte, özellikle KAD-SİS (Kuyumcu Altın Değerleme Sistemi) uygulamasına olan ilgi önemli ölçüde arttı. 2024 yılı itibarıyla bu sistem aracılığıyla bankalara aktarılan altın miktarının, bir önceki yıla göre yüzde 35 oranında artması dikkat çekti
Geleneksel altın saklama alışkanlıkları yerini dijital ve güvenli yatırım yöntemlerine bırakırken, KAD-SİS gibi sistemler, finansal güvenliği artırmak için tercih ediliyor. 2025 yılıyla ilgili kesin veriler henüz açıklanmasa da, mevcut oranlar, halkın altın gibi değerli varlıkları daha güvenli ortamlarda tutma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
KAD-SİS SİSTEMİNİN AVANTAJLARI
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Borsa İstanbul’un iş birliğiyle hayata geçirilen KAD-SİS, fiziki altınlarınızı güvence altına alırken dijital ortamda da saklama imkânı sunuyor. Sisteme göre vatandaşlar, bilezik, çeyrek ya da gram altın gibi fiziki altınlarını, yetkili kuyumcular aracılığıyla sisteme dahil edebiliyor. Kuyumcu, altını gram bazında değerlendirip bankaya aktarıyor. Bu sayede vatandaşlar, yatırımlarını banka güvencesi altında tutarken dijital hesaplarından da görüntüleyebiliyor. Ayrıca, diledikleri zaman altınlarını tekrar fiziki olarak çekebiliyorlar.