Kahramanmaraş Stratejik Düşünce Topluluğu, 31 Ekim Sütçü İmam’ı Anma programı düzenledi.


Kahramanmaraş'ın İstiklal mücadelesindeki sembol ismi Sütçü İmam bundan 93 yıl önce 31 Ekim 1919 da Maraş'ın kurtuluşundaki ilk kurşunu sıkmıştı. Bu anlamlı gün Kahramanmaraş Stratejik Düşünce Topluluğu tarafından organize edilen Kahramanmaraş'taki sivil toplum kuruluşlarının destekleri ile hazırlanan bir etkinlikle tekrar hatırlandı. Salonu dolduran Kahramanmaraşlılar birlik ve beraberlik mesajları verdi.


Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcısı Cevdet Kabakcı, Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan ve bazı daire müdürleri ile siyasi parti ve sivil toplum temsilcilerinin de izlediği programda; özel bir televizyon kanalı tarafından hazırlanan Sütçü İmam ve Maraş'ın kurtuluşunu anlatan bir belgesel gösterisi sunuldu. Kahramanmaraş Stratejik Düşünce Topluluğu Başkanı Dr. Gökhan Gökşen, Sütçü İmam'ın mazlumun yanında durarak zalimle karşı direnişin adı olduğunu belirterek, zulme karşı 'dur' diyen Sütçü İmam'ın ruhu günümüze ışık tutacaktır." dedi.


Dr. Gökhan Gökşen, konuşmasını şöyle sürdürdü:“Bugün bu kalabalık Sütçü İmam için toplandı. 93 yıl sonra Kahramanmaraş’ta ecdadını unutmayan insanlar olduğunu göstermek için burada tek yürek oldu. Bundan 93 yıl önce 31 Ekim 1919’da meşhur Sütçü İmam olayı vuku buldu. Biz arkadaşlarımızla Kahramanmaraş’ın önemli bir dönüm noktası olarak düşündüğümüz bu olayı kentimize ve Türkiye’ye duyurmak için 2 yıl önce böyle bir etkinlik düzenlemiştik. Bu ikinci etkinliğimiz. Neden Sütçü İmam’ın adını duyduğumuzda biz Sütçü İmam’ın torunuyuz diye gurur duyuyoruz? Neden Sütçü İmam 1919’da bu kadar kahramanımız, şehidimiz, gazimiz, komutanlarımız arasında adıyla ayrı bir mana teşkil etmektedir? Ben bugün olayın kronolojik tarihini anlatmaktan yana değilim. Bu konuda pek çok eser var ve yazılacak birçok eser olacak. Ama şunu anlatabilirim Sütçü İmam o gün bir milletin ruhundan gelen, binlerce yıllık bir tarihe sahip milletin karşısına çıkan kendini medeni zanneden, yaptıklarıyla dünyanın zillet tarihinde yer alan bir medeniyette bu milletin yani sizlerin cevabını verdi. 31 Ekim 1919’da bizim bayrağımız bu kadar özgür dalgalanmıyordu. Şu an bulunduğumuz Şekerdere’de az yukardaki Uzunoluk’ta onun üst tarafındaki kışlada Fransız askerleri vardı. Henüz İngiliz askeri buraları bırakmamıştı. Senegalli Müslüman kardeşlerimiz, Cezayirli Müslüman kardeşlerimiz Fransız üniformasını giyerek bu toprakları işgale gelmek zorunda kaldılar. İngilizlerin arasında kalan Hintli Müslümanlar sömürüldükleri yetmezmiş İngiliz üniformasıyla buraya geldiler. Bunlar çok uzak tarih değil. 93 yıl önce bir ömür, bir insan ömrü dünya tarihinde nedir ki. Peki Kahramanmaraş’ta yaşayan bizi kahramanlık ünvanıyla şereflendiren ecdadımızın ne farkı vardı ki “Maraş bize mezar olmadan, düşmana Gülizar olmaz” diyerek o üniformayı giymedi. İşte o fark neyse ben sadece onu arıyorum. Bu yaptığım çalışmaların hepsinde bütün samimiyetimle söylüyorum ecdadımın o aziz ruhunda onları kahramanlaştıran ulvileştiren onları farklılaştıran o mukaddes ruhu arıyorum. İşte o ruh her neyse bizi kardeş olarak bir arada tutuyor. Uzakta değil 31 Ekim 2012 tarihinde Suriyeliler evlerini, vatanlarını bırakarak Kahramanmaraş’a geldiler. Suriyeliler kendi aralarında “ Eğer namusunuzu emanet edecek bir yer varsa orası Kahramanmaraş’tır” diyorlarmış. İşte 31 Ekim 1919’da Sütçü İmam’ın korumaya çalıştığı bir kadının namusu değil binlerce yıllık tarihi olan bir milletin namusuydu. Çünkü bu millet esaret altındayken bile namusunu koruyacak evlatları bağrından çıkardı ve çıkarmaya devam edecek. Abdal Halil Ağa’nın kardeşlik hikâyesi vardır biliyorsunuz. Bu hikâye gerçektir. Burada zaman zaman farklı tartışmalarda Maraş’ta yaşanan olayları küçümseyerek ecdadımın yapmış olduğu şeyi haddine düşmeden aşağılamaya çalışan insanlarla karşılaşıyorum. Bu cehalet olabilir ama bunu kabul edemeyiz. Çünkü en cahil insan bile ecdadına saygı göstermek zorundadır. Sütçü İmam olayı dünya tarihinde nerde yaşanırsa yaşansın bir kahramanlık olayıdır. Dünyanın neresine giderseniz gidin böyle bir yiğidiniz varsa orası kahramandır. Hiç tanımadığı kadının namusunu korumak için az önce vurulmuş yerde yatan Çakmakcı Said varken, iki zalime karşı silahını doğrultan herkes kahramandır. Sütçü İmam o kurşunu sıkarken bir saniye sonra ne olacağını bilmiyordu. Belki de Çakmakçı Said gibi şehit olacaktı. Dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir’e Sütçü İmamın yerini sorarak işkence ederek şehit etmişlerdi.”


Gökşen, Maraş’ta bayrak olayının gerçekleştiği Cuma günü “Hutbesi Ulu camide, namazı Kale’de kılınan cumadır. İşte o gün istiklalin başkenti oldu” diyerek Kahramanmaraş’ın nasıl İstiklal’in başkenti olduğunu anlattı. Kahramanmaraş’ın kurtuluşunu ve Kahramanmaraş halkının bayrağını, milletini ve vatanını imkânsızlıklar içerisinde koruyarak bağımsızlığını kazandığını ve istiklalin başkenti olduğunu anlatarak konuşmasını bitirdi. Konuşmasının sonunda Gökşen, etkinliği destekleyen ve katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.


Sütçü İmam'ı anma etkinliği KSÜ öğrencilerinin hazırladıkları ve katılımcılara duygu dolu anlar yaşatan “Sütçü İmam Piyesini” ile devam etti. Farklı bir mizansenle canlandırılan tarihi olayın anlatıldığı piyes salondan büyük alkış aldı.


Ünü yurt dışına taşan şair Bahaettin Karakoç ile Kahramanmaraş halkının Sütçü İmam ile ilgili düşüncelerinin aktarıldığı ve şair Mustafa Önyurt'un kendi sesinden bir şiirin de yer aldığı sinevizyon gösterisi ile program sona erdi. (www.kanal46.com)