Merill Lynch Global Varlık Yönetimi Avrupa Orta Doğu ve Afrika Bölgesi (EMEA) Yatırım Direktörü Gary Dugan, son dönemde ciddi bir altına hücum olduğunu belirterek, yakın vadede altını elde tutmakta fayda olduğunu söyledi.

Merill Lynch Global Varlık Yönetimi 2009 Yılı Projeksiyonu raporunun yazarı Dugan, projeksiyonun tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, küresel ekonominin 2009 yılı boyunca zayıf kalacağını dile getirerek, bu süreçte politika yapıcıların reaksiyonlarının önemli olacağını kaydetti.

Faiz oranlarının düştüğünü, devletlerin harcamalarını azalttığını, vergilerin indirildiğini ve bu ortamda büyümeyi tetiklemenin kolay görünmediğini ifade eden Dugan, hisse senedi piyasaları açısından 2008 yılının istisnai şekilde kötü olduğunu, ancak 2009 yılında yüzde 30-40 yerine yüzde 5-10 seviyesinde iyileşmeler beklemek gerektiğini söyledi.

Dugan, son 10 senede ABD ekonomisinde borçlanmanın artışının, ekonominin büyümesinden çok daha hızlı şekilde geliştiğini, şu anda ise bu borçlanmalarda hızlı bir düşüş yaşandığına işaret ederek, bireylerin borç ödemeye yönelmesinin harcamaları kıstığını, bunun da önümüzdeki dönemlerde büyüme oranını düşüreceğini ve uzun süre alışılmış seviyelere yükselmeyeceğini anlattı.

Borcun GSYH'ya oranındaki bu artışın geri dönüşünün nasıl olacağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dugan, Japonya'da benzer bir sürecin yaşandığını belirterek, "ABD ve Avrupa da Japonya'ya benzerse, sadece bir senelik resesyonla yetinmeyiz. ABD'nin Japonya olacağını düşünmüyorum ama bir öngörü olarak bunu söylüyorum" diye konuştu.

Dugan, artık enflasyonun yüksek olduğu bir dünyadan, deflasyon riskiyle karşı karşıya bulunulan bir dünyaya doğru gidildiğini dile getirerek, yatırımcıların uzun vadeli enflasyon oranlarını dikkate alması gerektiğini ifade etti.

"Hükümetlerin de ekonomide büyümesi gerektiğini" söyleyen Dugan, şunları kaydetti:

"Bu bizim alışık olduğumuz bir şey değil. Gelişmiş ülkelerde geçtiğimiz son 10-20 senede hükümetler hep küçüldüler, özel sektör ekonomisi canlandı, ancak bugün özel sektör güveni bozulmuş durumda. Bireyler borçlanmak istemiyor, kurumlar çok çalışan almak istemiyor. Başka bir yerde büyümeyi tetiklememiz lazım. O da hükümet tarafında olacak. Harcamaların en yakın zamanda artırılması gerekiyor. Altyapı yatırımlarının geri dönüşü çok daha fazla zaman aldığı için hemen bireylerin harcamaya başlaması gerekiyor. Bunun için de devletlerin birtakım programlar yapması gerekiyor ve buna çok acil şekilde ihtiyacımız var."

"CAZİP GETİRİ BEKLENTİSİYLE YATIRIMDA KAYBETME RİSKİ YÜKSEK"

Gary Dugan, şirket karlarının görünümüne bakıldığında, Avrupa'da en derin resesyon senaryosuna göre kurumsal karlarda yüzde 60'lık bir düşüş gerçekleşebileceğini söyledi.

Dugan, devlet tahvillerine ilişkin değerlendirmelerinde ise, "Şu anda kurumlar borçlanmıyor, devletler de kendi derdine düşmüş durumda. Dolayısıyla devlet tahvili getirilerinin düşük kalacağını düşünüyoruz. Avrupa, ABD gibi yüksek getirili pazarlarda bile getiri oranının yüzde 4-6 oranında olduğunu görüyoruz. Enflasyon sıfıra yaklaşırsa, yüzde 5-6'lık bir getiri çok cazip demektir. Biz çok getiri beklemiyoruz. Yüzde 20-25 gibi oranlar çok yüksek gelebilir, ama onlarda ciddi temerrüde düşme riski var. Daha temkinli yaklaşmak lazım. Cazip bir getiri beklentisiyle yüzde 20-25'lik bir enstrümana yatırım yaparsanız, bunu kaybetme riskiniz de yüksek" diye konuştu.

"KREDİ PİYASALARI NORMALE DÖNMEDİKÇE EMLAK FİYATLARI DÜŞECEK"

Doların kısa vadede güçlü olacağını, ancak 1-2 yıl içinde ciddi düşüş ihtimali bulunduğunu vurgulayan Dugan, "Bir sürpriz de avronun inanılmaz zayıflaması olabilir, o da bazı Güney Avrupa ülkelerinin avro bölgesinden çıkma ihtimalinden kaynaklanıyor" dedi.

Dugan, önümüzdeki dönemde hedge fonların varlıklar içindeki ağırlığının ise yüzde 50 oranında azalacağını ifade etti.

Olumlu olarak gördükleri varlık sınıfının ise girişim sermayesi olduğunu dile getiren Dugan, "Ekonomi şu anda dibi görmüş durumda. Girişim sermayesi şirketlerinin ekonominin böyle dibi gördüğü noktalarda çok ciddi fırsatlar olduğunu düşünebiliriz" diye konuştu.

Şu anda bireylerin kredi alamadığını dile getiren Dugan, "Kredi piyasaları normale dönmediği ve bankalar emlak piyasasına kredi vermeye istekli olmadıkları müddetçe emlak fiyatları düşüşe devam edecek" dedi.

"UZUN DÖNEMDE OLUMLU GÖRÜNÜM EMTİA FİYATLARINDA"

Dugan, emtia fiyatlarına ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:

"Uzun dönemde çok olumlu görünüm emtia fiyatlarında... Altın fiyatlarının 1.500 dolar/ons'a kadar yükselebileceğini düşünüyoruz. Birçok insan fiziksel olarak altını alıp kasalarına koymak istiyorlar. Ciddi bir altına hücum var. Yakın vadede altını elde tutmakta fayda var."

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Dugan, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan piyasaların hisse senetlerini portföylerinde bulundurmadıklarını, 2010'da kurumsal karlarda yaşanabilecek hayal kırıklıklarının hisse senetlerinin düşüşüne neden olabileceğini kaydetti.

"AVRONUN GÜVENLİ CENNET OLARAK İTİBARI ARTIK ZORLAŞTI"

Bir soru üzerine, İngiltere'nin avroya geçmesini beklemediğini, şu anda kendi para biriminin esnekliğine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Dugan, "Avronun güvenli cennet olarak itibarı vardı ama bunun bu sene zorlaşacağını düşünüyorum" dedi.

Dugan, küresel piyasalarda toparlanmanın mutlaka ABD'den, özellikle de emlak piyasasından kaynaklanması gerektiğini dile getirdi.

Merkez bankalarının faiz oranları sıfıra inse bile kullanacakları pek çok enstrüman bulunduğunu söyleyen Dugan, büyük merkez bankalarının uzun vadeli faiz oranlarını aşağı düşürerek, şirketlere ve bireylere daha rahat bir ekonomik ortam sunma yoluna gideceğini anlattı.

Dugan, "Küresel ekonomi zayıfladığında doğal olarak her yatırımcı kendi evine ve en güvenli gördüğü yatırım enstrümanlarına dönüyor. Bütün gelişmekte olan ülkeler bu sıkıntıyı yaşayacak çünkü, gelişmiş ülkelerdeki yatırımcılar kendi evlerine dönecek, hisse senetlerinden uzak duracaktır" diye konuştu.

Gary Dugan, uluslararası pazarlarda yatırımcılara hep yerel para biriminde yatırım yapmalarını ve denizaşırı ülkelere yatırım yapmamalarını tavsiye ettiklerini belirtti.