Terör olayları nedeniyle uzun yıllar çıkılması yasaklanan yayla ve meraların, çözüm süreci ile hayvancılığa açılması besicileri umutlandırdı.


Çözüm süreci kapsamında, terör örgütü üyelerinin silah bırakıp ülke dışına çıkacak olması Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan insanlarda umutların yeşermesini sağladı.


Yaşanan olaylar nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiği bölgede, uzun yıllar güvenlik gerekçesiyle çıkılamayan yayla ve meralardaki yasağın kalkması en fazla besicileri sevindirdi.


Geçmiş dönemlerde ülkenin canlı hayvan ve et ihtiyacını karşılayan, komşu ülkelere et ihraç eden bölge illeri, terörün bitmesiyle yeniden hayvancılıkta söz sahibi olmak isterken, bölgedeki çobanlar, havaların ısınmasıyla kış mevsiminde ahırlarda besledikleri büyük ve küçükbaş hayvanları çayır ve meralara çıkarmaya başladı.
Çözüm sürecinin ardından herhangi bir güvenlik kaygısı taşımadıklarını belirten çobanlar, son günlerde yaşanan gelişmelerin en fazla kendilerini memnun ettiğini söyledi.


Van Ticaret Borsası Organize Hayvancılık Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak, yaptığı açıklamada, terör olaylarının birçok sektörü olumsuz yönde etkilediği gibi hayvancılığa da büyük darbe vurduğunu iade ederek, çözüm sürecine tüm kesimlerin destek vermesi gerektiğini kaydetti.


Yayla, mera ve çayırların uzun yıllar yasaklı olması nedeniyle insanların kırsal alanlarda hayvancılık yapamadığını anımsatan Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki en büyük sektörden biri olan hayvancılığın, ülkede esen olumlu hava ile yeniden hayat bulacağına inandığını bildirdi.


Irak, 30 yıl öncesine kadar komşu ülkelere et ve canlı hayvan ihraç eden Türkiye'nin, ithalatçı konuma geldiğine işaret ederek, "Çözüm süreci ile yayla, çayır ve meralara çıkılması hayvancılığımızın gelişmesine ve yeniden ihracatçı bir ülke olmamıza önemli katkı sağlayacaktır" dedi.


Globalleşen dünyada diğer ülkelerle rekabet etme yolunun, yatırımların doğru yerde yapılmasıyla mümkün olacağını anlatan Irak, şöyle konuştu:


"Allah bu coğrafyayı, 'hayvancılık yapılsın' diye yaratmış. Bunun tersine kararlar almak hiç kimseye fayda getirmez. Hayvancılıkta olmazsa olmaz iki faktör vardır. Bunlardan biri çayır ve meralarımız, diğeri hayvancılığı yapacağınız bölgedeki iklim şartlarıdır. Allah, Türkiye'de çayır ve meraların tümünü Doğu Anadolu Bölgesine vermiş. Bizlerin de bunu iyi değerlendirmesi gerekiyor."
Son dönemlerde hayvancılık konusunda önemli desteklemeler yapıldığının altını çizen Irak, desteklerin devam etmesi ve yatırımların da doğru bölgelere yapılmasıyla Türkiye'nin dünyanın güçlü ülkeleri arasına girebileceğini söyledi.


"YAYLA VE MERA YASAKLARI HAYVANCILIĞI BİTİRME NOKTASINA GETİRDİ"


Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nurhan Dayan ise 1980'li yıllardan sonra bölgede hayvancılığın büyük darbe aldığını vurgulayarak, mera ve yaylalarda uygulanan yasakların, hayvancılığı bitirme noktasına getirdiğini belirtti.


Yasağın uygulandığı ilk günden bu yana mera ve yaylaların kapatılmasına karşı olduklarını dile getiren Dayan, "Bu yanlış bir politikaydı. Hükümetin başlattığı barış sürecini bu nedenle canı gönülden destekliyoruz. Yaşanan süreçle hayvancılık canlanacak ve maliyetlerde düşüş olacak" diye konuştu.
Dayan, ülkedeki mera ve yaylaların yüzde 63'ünün Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunduğuna dikkati çekerek, çözüm süreci ile hayvancılığın deposu konumunda bulunan bölgenin çağ atlayacağını ifade etti.


Van İli Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Sabri Yılmaz da sürece ve Başbakan Erdoğan'a gönülden destek verdiklerini açıklayarak, 30 yıldan bu yana devam eden olaylar nedeniyle insanların, hayvancılığı bırakmak mecburiyetinde kaldığını kaydetti. Yayla ve meralardaki yasağın kalkmasıyla hayvancılığın yeniden canlanacağına inandığını anlatan Yılmaz, insanlarda barış adına yeşeren umutların hayvancılıkta da kendini gösterdiğini belirtti.


"YAYLA VE MERALAR, HAYVANCILIĞIN OLMAZSA OLMAZIDIR"


Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Birlik Başkanı Nihat Çelik ise yayla ve meraların, hayvancılığın olmazsa olmazı olduğuna değinerek, şöyle dedi:


"Güvenlik açısından meralarımız otlatmacılığa, yaylacılığa kapatılmıştı. Biz meralarımızdan yeteri kadar istifade edemediğimiz için maliyet hızla artmaktaydı. Dolayısıyla bölgemizde yaşayan insanlar, hayvancılığı kar amaçlı değil köylerinde kalabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek için yapıyordu. Yaylaların açılması bölge için büyük önem arz etmektedir."


Besici Metin Görentaş da çözüm sürecinin en kısa zamanda sonuçlanması gerektiğine değinerek, sürecin bütün topluma önemli getiri sağlayacağını anlattı.


Görentaş, "Hayvanların yaylaya çıkmasının engellenmesi yetiştiriciler için büyük bir sorundu. Özelikle son yıllarda bölgede kuraklık yaşanıyordu. Bu dönemde yaylaların ve meraların serbest olması biz hayvan yetiştiricileri açısından faydalı olacak" ifadelerini kullandı.


AA