Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İçerdeki bütün olumsuz gelişmelere rağmen hükümet olarak, süreci büyük bir dikkat ve hassasiyetle yönettik. 'Milletimiz kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız' diyerek yönettik'' dedi.

Erdoğan, televizyonlarda yayımlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında, 2008'in, dünyada son derece önemli olayların cereyan ettiği, yüzyılda bir yaşanan büyüklükte bir mali krizin, gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere bütün ülkeleri sarstığı bir yıl olarak hatırlanacağını söyledi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''Muhtemel ki bu büyük krizin etkilerini dünya, 2009 yılında da hissetmeye devam edecek. Bütün dünyayı sarsan bu çapta bir krizin Türkiye'yi de az çok etkilemesi kaçınılmazdır. Özellikle son bir yılda yaşadığımız başka olumsuz gelişmeleri de dikkate aldığımızda, evet, 2008 zor bir yıl oldu ama asla milletimiz için kayıp bir yıl olmadı.Sonuçta, zor sağladığımız güven ve istikrar ortamını koruyarak bu süreçten çıktık. Her şeye rağmen bu zor yılı kayıp hanesine yazdırmadık. Yılı kazançla, ülkemizi her şeye rağmen büyüterek kapatıyoruz.2009'da da bu kez global kriz sebebiyle ekonomide bizi zorluklar bekliyor. Aldığımız tedbirlerle gelecek zorlukları da yöneterek, 2009'u inşallah Türkiye için bir fırsat yılına hep birlikte dönüştüreceğiz.''

''Olumsuz küresel şartlara rağmen Türk ekonomisi atılım gücünü bu dönemde de muhafaza etmekte, gelişme istikametinden en ufak bir sapma göstermemektedir'' diyen Erdoğan, Biliyorsunuz Kasım ayında katıldığım G–20 zirvesinde, dünyanın en güçlü ekonomilerinin temsilcileriyle birlikte kriz şartlarını ele aldık ve alınacak tedbirleri değerlendirdik. Sadece bu zirvede konuşulanlar bile Türk ekonomisinin ne kadar sağlam bir zeminde yükselmekte olduğunun bir delili sayılabilir.

Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere pek çok ülke, ekonomilerini dalgalanmalardan korumak adına çok ağır tedbirleri yürürlüğe koyuyorlar. O ülkelerin ekonomik açıklarını kapatmak üzere bugün ödedikleri faturayı, yakın gelecekte kendi vatandaşları ödemek durumunda kalacaklar. Ama açık ve net olarak ifade edeyim ki biz milletimizin sırtına bugüne kadar böyle bir yük yüklemedik, inşallah da yüklemeyeceğiz.Dış etkenlerin kriz nedeniyle hayatımıza getirdiği olumsuzlukları da inanıyorum ki el birliğiyle kısa zamanda ortadan kaldıracak, krizi daha güçlü bir atılımın, daha dinamik bir ekonominin vesilesi, fırsatı haline getireceğiz.Yeter ki büyüme dinamizmimizi, gelecek inancımızı ve kalkınma heyecanımızı kalplerimizden eksik etmeyelim'' dedi.

Dünyada yaşanan sıkıntıları Türkiye'nin yıllarca yaşadığını ve bu girdaptan nasıl çıkılacağını da çok iyi bildiklerini ifade eden Erdoğan, ''Krizin en güçlü ekonomileri adım adım gerilettiği bir zamanda bile bizim ekonomimiz istikrarla büyümeye devam ediyor. Rakamların söylediği gerçek, Türkiye'nin geleceğinin aydınlık olduğudur, bundan kimsenin şüphesi olmasın.Bakınız, altı yıl önce 230 milyar dolar seviyesinde olan gayri safi yurtiçi hasıla, 3 kat artışla 2007 sonunda 657 milyar dolar seviyesine gelmiştir. 2008 sonu itibariyle yani bir gün sonra 750 milyar dolar seviyesini de yakalıyoruz, artış sürüyor, gelişme sürüyor, atılım sürüyor. 2002 sonunda 27 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimiz, bugün 71 milyar dolar seviyesinde'' diye konuştu.

Göreve geldikleri ilk gün 'memurumuzu, işçimizi, emeklimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz' diyerek söz verdiklerini belirten Erdoğan, ''bu sözümüzü tuttuk. 2008 yılında asgari geçim indiriminden kaynaklı artışlar hariç, en düşük memur maaşında yüzde 23,2, ortalama memur maaşında ise yüzde 19 oranında artış sağladık. 2009 yılında kamu görevlilerinin maaşlarında Ocak ayında yüzde 4, Temmuz ayında ise yüzde 4,5 oranında olmak üzere yıllık yüzde 8,5 oranında artış gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yapılacak artışlar sonucunda aile yardımı ödeneği dâhil en düşük dereceli memurun maaşı 2009 yılı Ocak ayında 1.164 YTL'ye, Temmuz ayında ise 1.215 YTL'ye yükseliyor.

2003 Ocak–2008 Ekim döneminde TÜFE'deki kümülatif değişim yüzde 81,6 seviyesinde olmuştur. Buna karşılık 2002 Aralık ayında en düşük memur maaşı 392 YTL iken, 2008 Ekim ayı itibariyle bu rakam 1.118 YTL;ye yükselmiştir. Artış yüzde 185 oranındadır.Net asgari ücret 2002 Aralık ayında 184 YTL iken, 2008 Ekim ayında yüzde 173,3 oranında artarak 503 YTL'ye çıkmıştır'' dedi.

''Zaman zaman içerde yaşadığımız bazı tartışmalar sizleri yanıltmasın'' diyen Erdoğan, ''Cumhuriyetimizin bütün kurumları, milletimize hizmet için var olduklarını unutmadan, birbirinin rakibi ya da alternatifi gibi değil, birbirini tamamlayan bir dayanışma içinde çalışmalıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimiz, çıktığı medeniyet yolculuğunu böyle sürdürecek, ancak bu şekilde milletimiz daha çok refah, daha çok özgürlük hedefine ulaşacaktır.

Aynı şekilde bölücü terör örgütüyle çok yönlü, çok boyutlu mücadelemiz devam ederken, birlik ve bütünlüğümüzü güçlendirmek, demokrasimizi reformlarla daha da derinleştirmek durumundayız'' diye konuştu.