Uzun bir aradan sonra T.B.M.M. bugün açılıyor ve geride kalan üç aylık meclis tatilinde her zaman olduğu gibi yine taşeron işçilerden söz edilmeden tatil sona erdi.


Sn. Başbakanımız meclis tatile girdiğinde her kes kendi bölgesinde halkla beraber olacak ve yine kendi bölgelerinde ki STK larını ziyaret edecek demesine rağmen Taşeron işçiler için mücadele eden derneklerin bu yılda milletvekilleri tarafından ziyaret edilmediğini üzülerek beyan etmek istiyorum. Ne iktidar nede muhalefet partilerinin üç aylık tatil boyunca derneklerimizi ziyaret etmeden meclise gitmelerini tüm siyasi parti genel merkezlerine hazırladığımız raporlarla bildireceğiz. Millete vekâlet etmek için yani milletvekili olmak için seçimlerde verilen mücadeleyi kazandıktan sonra yine milletinin yanında olarak göstermek milletvekillerinin asli görevidir.


Türkiye de değişmesi gereken tek şey halkın seçimlerde hatırlanması ve seçimler sonrasında unutulmasıdır. Vatandaş olarak haklı ve hatırlanmak istemesi de hakkıdır. Biz de Taşeron işçi dernekleri olarak vekâletimizi verdiğimiz milletvekilleri tarafından seçimlerin dışın da hatırlanmak ve en azından hatırımızın sorulmasını istiyoruz. Seçimden seçime kapısı çalışan bir STK olmak istemiyoruz.


23 yasama döneminde ocak ayından itibaren çalışma ve sosyal güvenlik bakanı tarafından taşeron işçiler için taslak hazır ve şubat veya en geç mart ayında tasarı yasalaşacak demesine rağmen 23. dönem bitti ve 24. dönem başlıyor. En azından her ilde bulunan milletvekilleri çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığının bu uygulaması hakkında dernekleri ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgiler verebilirdi.


Taşeron işçilerin her geçen gün örgütlenerek büyümesi karşısında bazen kıdem tazminatı bazen taslak bazen de kadro söylentileri gündeme getirildi. Somut adımların atılmadığı fakat Taşeron işçiler için umutlandırıcı bu gündemlerin 23. dönemde bitmemesi kamuda ki 500bin işçinin ne derece muhatap alındığının göstergesidir.


Biz dernekler olarak bu duruma ne kadar tepki gösterdiysek yeterli olmadı. Sendikalarında bizim aksimize suskun olması bizleri ilgilendiren tasarının çıkmamasında bir etkendir. Şimdi ise meclis açılmadan çalışanlarımızı ilgilendiren asgari ücretteki vergi uygulaması gündeme alındı. Anayasa komisyonunda BDP nin önerdiği ve AK Parti-CHP ve MHP nin kabul ederek "Sosyal Güvenlik Ve Adil Ücret" maddesinde asgari ücretten vergi alınmaz maddesi eklendi. Asgari ücretten vergi alınmaması maddesinin uzlaşmaya varılmasıyla gündeme gelmesi bu maddeyle beraber birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Kesilecek verginin çalışana mı yoksa işverene mi yansıyacağı hususlarının komisyon yetkilileri tarafından açıklanmaması ve yanlış bilgilerle kafa karışıklığına sebep olması işçilerimizi tedirgin etmiştir.


Ayrıca 2010 ve 2011 yıllarında Ankara ziyaretlerimizde ve Sn. Başbakana hazırlanan dosyada asgari ücretteki vergi oranları ve bu verginin kaldırılması gerektiğini anlatmıştık. Yaklaşan yerel seçimler öncesinde oy potansiyeli en fazla olan işçiler üzerine yapılan bir oyun mudur? Yoksa işverenleri zenginleştirmek için bulunan formül müdür? Biz işçinin cebine bahsedilen 125 TL girmedikten sonra bu uygulamanın muallâk olacağı veya Sn. Başbakan kesilen verginin işçinin cebine girecek demesini bekliyoruz.


Toplamda kamuda çalışan işçilerin üzerindeki vergiyi kaldırmak yerine kamuya maliyetinin hesaplanarak taşeron firmaları aracı olmaktan çıkartıp kurumun çalışanı yapmak kamu maliyetini daha düşürecektir ve işçinin geleceğini daha garantiye alacaktır.


İnşallah yeni yasama döneminde Devletimiz tarafından bunların hiç birine gerek kalmadan mahkeme kararlarını uygulayıp kamunun işçisi yapmalarını temenni ediyor


Saygılar sunuyorum...


 


Abdülaziz ÖZEN


TÜRKİYE İŞÇİ DERNEKLERİ PLATFORMU BAŞKANI