IMF, ihtiyati standb-by anlaşması için ön şart koştu ve GAP'a yapılacak ek harcamalara, 5 puanlık SSK prim indirimine, kuraklıktan zarar gören çiftçiye yardıma karşı çıktı.

İşte söz konusu ön şart dayatmasını açığa çıkaran Referans'ın analizi:

Piyasalar önlerini görebilmek için AKP hükümetinin IMF ile ihtiyati stand-by anlaşması görüşmelerine başlamasını, bu konuda somut açıklama yapılmasını beklerken el altından görüşmelerin hatta pazarlıkların bile başladığını öğrendik.

İhtiyati stand-by için karşılıklı görüş alışverinin başladığı, tarafların temel varsayımlar üzerine çalışmaya başladıkları belirtiliyor. Bu arada IMF tarafının, geçen mayıs ayında stand-by anlaşması tamamlandıktan sonra AKP hükümetinin gündeme getirdiği, ek harcama kalemlerine karşı çıktığı ve ek harcama yaratan son kararların geri alınmasını istediği konuşuluyor.

IMF'nin hükümetin bu kararlardan geri dönüşünün çok zor olduğunu da göz önüne alarak "Eğer ek harcama kararları geri alınmazsa, aynı miktarda gelir yaratacak, telafi edici vergi uygulanmasını" istediği ifade ediliyor.

IMF NELERE KARŞI ÇIKIYOR?

Edindiğimiz bilgilere göre IMF, Türkiye ile ihtiyati stand-by anlaşmasına başlamak için, bu koşulları önşart olarak ileri sürmüş. Bu ek harcamalar telafi edilmediği sürece, kurulacak dengenin sağlıklı olamayacağı görüşünü ekonomi yönetimine de bildirmişler. Mehmet Şimşek ise bu önşartı kabul etmeyeceklerinin mesajını dün TV'de canlı yayında verdi.

Maliye Bakanlığı'nın bütçe üzerinde yaptığı son revizyonda, bu kalemlerin 2008 bütçesine getirdiği ek maliyet 4 milyar YTL olarak belirtilmişti. 2008 bütçesine GAP'a yapılacak ek harcamaların 2.3 milyar YTL, mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payın artırılmasıyla 900 milyon YTL, 5 puanlık SSK prim indirimi nedeniyle 381 milyon YTL, kuraklıktan zarar gören çiftçilere yapılacak aktarım nedeniyle 450 milyon YTL'lik ek yük geleceği, resmi revizyon rakamlarında yer almıştı.

Bunun yanı sıra İşsizlik Sigortası Fonu'ndan GAP'a aktarılmak üzere bütçeye yapılan transfer var ve IMF'nin hem bu harcamaya hem de işsizlik fonunun bu tip harcamalar için kullanmasına kesin olarak karşı çıktığını zaten biliyoruz.
AKP hükümetinin GAP Eylem Planı'nın yanı sıra Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) üzerinde çalıştığını, bu projelere de yüklü kaynak aktarımı yapmak istediği zaten biliniyor.

Sadece GAP'ın hızlandırılması için ayrılacak toplam fonun 12 milyar dolar civarında olacağı da hükümet tarafından açıklanmıştı. Diğer projelere ayrılacak kaynak tutarları ise henüz bilinmiyor.

Şimşek pazarlığı açık etti

Bir süredir IMF ile ekonomi yönetimi arasında görüşmeler yapıldığını biliyorduk ama bu görüşmelerin pazarlık aşamasına geldiğini, önşart ileri sürüldüğünü bilmiyorduk.

Açıkçası dün sabah NTV'ye çıkan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in IMF ile yapılacak anlaşma hakkında söylediği bazı şeyler üzerine harekete geçtik ve bu pazarlığın başladığını öğrendik.
Bakan Şimşek, soru üzerine kendisinin de bir anlaşma yapılacaksa bunun en uygununun ihtiyati stand-by olacağı görüşünde olduğunu belirtti. Şimşek ihtiyati stand-by istediğini belirtmesinin hemen ardından ise "Ancak 'Ben GAP'a, Konya projesine para harcanmasına karşıyım, şunda ısrar ediyorum' gibi yaklaşımlar içine girerlerse tabii ki zor olur" şeklinde konuştu.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, bu projelerin ileriye dönük olarak hükümetin önem verdiği projeler olduğunu belirterek "Türkiye'nin yararına, bizim vizyonumuza uygun bir program ortaya çıkarsa tabii ki güzel olur" dedi.

Bu sözler üzerine yaptığımız araştırma sonucu IMF'nin zaten bu ek harcamaların geri çekilmesi ya da telafi edici vergi konulmasını önşart olarak, kısa süre öncesinde ortaya koyduğunu, yani Şimşek'in bu sözlerinin bir anlamda IMF'ye yanıt anlamı taşıdığını öğrendik. Şimşek'in bu yanıtı, yani böyle bir önşarta razı olamayacakları IMF'ye resmi olarak bildirildi mi, henüz bilmiyoruz.
Ancak tarafların öne sürdükleri temellerin birbirinden çok farklı olduğu da açık.

IMF'nin önceliği mali disiplin

IMF'nin yapılacak bir ihtiyati stand-by anlaşmasına hazırlık olması amacıyla bir süredir çalışmalar yaptığını biliyorduk. IMF'nin yaptığı hesaplamalar sonucunda, mali disiplinin korunması amacıyla bu önşartları ileri sürdüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ancak IMF resmi olarak bir öneri metni sunup, tek tek hangi ek harcamaların geri alınmasını istediğini detaylı biçimde ekonomi yönetimine sundu mu, bunu bilemiyoruz. Yani kesin rakamlar ortaya çıktı mı bilemiyoruz ama IMF'nin "ek harcama yaratan kalemlerin ya geri alınması ya da bu harcamaları telafi edecek ek vergilere gidilmesini" şart koştuğunu ve bunu ekonomi yönetimine bildirdiğini biliyoruz.

Özetle; IMF'nin asıl derdi mali disiplini korumak ve bunu koruyucu önlemleri aldıktan sonra üzerine yeni bir program inşa etmek.

2009 Mart ayında yapılacak yerel seçimleri göz önüne aldığınızda, hükümetin böyle bir geri dönüş kararı vermesi ya da ek vergi koyması da bir hayli zor görünüyor.
Buna karşılık; eğer IMF ekonomi yönetimine sunduğu önşartlarda önemli bir geri adım atmazsa, anlaşmanın, özellikle kısa süre içerisinde gerçekleşmesi zorlaşıyor.

Piyasalar önlerini görebilmek için AKP hükümetinin IMF ile ihtiyati stand-by anlaşması görüşmelerine başlamasını, bu konuda somut açıklama yapılmasını...

(Referans)