Gaziantep’e suyu kim verdi?

Gazeteci Mesut Tuğrul köşe yazısında, Kahramanmaraş'ın içme suyu sıkıntısını kaleme aldı. Gaziantep’e suyu kim verdi ve Şehri susuz bırakmak yapay kıtlık senaryosunun başlangıcı mı? sorusunu sordu.

Abone Ol

Son günlerde şehirdeki su sorunu tavan yaptı.

Vatandaş haklı… İnsan su cenneti olan bir yerde musluklarından 24 saat su akmasını istiyor.

Bu zamana kadar susuzluğun ne olduğunu bilmeyen şehir halkı 20 gün dönüşümlü su sistemini kabul etmek istemiyor, Veryansın ediyor…

Hatırlayın; yaklaşık 20 yıl önce Karasu’dan şehre getirilen su; bu şehrin 100 yıllık su ihtiyacını karşılayacaktı.

Sadece sulama suyu için kullanılacak Ayvalı Barajına ise çok iyi hatırlıyorum; ‘ne olur ne olmaz, yine de bir arıtma koyalım, belki ilerde sıkıntı olursa şehre buradan su verilir’ denilerek hayata geçirilmişti.

Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’da Çetintepe barajından hem çiftçiler için Kartalkaya’ya hem de şehre ek su kaynağı olarak Ayvalı’ya isale hattı döşenmesi için proje üretmişti. DSİ Tarafından yapılacak ve inşaat ihalesi aşamasındayken Güngör yönetimi tarafından iptal edildi.

Özellikle deprem sonrası şehirdeki kayıp kaçak oranı % 80’lere çıkınca haliyle kaynaklar yetmez oldu.

Altyapı bu haldeyken Ceyhan’ın suyunu da eklesen yine yetmeyecekti.

Kahramanmaraş kurulduğu günden beri susuzluk çekmedi, 2 bin yıl önce Germanicia döneminde bile isale hatlarıyla şehre su verildi.

İlk defa susuz kalınca bilim kurgu filmlerine taş çıkartacak senaryolar, akıl almaz öneri ve eleştiriler, şehirdeki su sıkıntısını yapay kıtlık çalışmasına bile bağlayan oldu.

Bir sosyal medya sayfasına bir vatandaş gönderdiği mesajda; “Bu bilinçli yapılan kesinti, insanları iklim anlaşması uğruna yapay kıtlık operasyonuna maruz bırakıyorlar” paylaşımının altına onlarca yorum var.

Bilende yazıyor, bilmeyende yazıyor. Kafasını kaldırıp yapılan açıklamaları görmezden gelip, gerçeği gözardı ederek kafasının arkasındaki hayali yorumlara döküyor.

Bunun gibi onlarca paylaşım, yüzlerce yorum var.

Gelelim Helete suyu yani Göksu’nun Gaziantep’e gönderilmesine

Helete’den çıkan Göksu milyarlarca yıldır Basra körfezine dökülür.

Gaziantep içme suyu olarak isteyene kadar Heleteliler hariç neredeyse kimsenin dikkatinde değildi.

Göksu 1997 yılında Gaziantep’e içme suyu olarak tahsis edildi.

O yıllarda Göksu’nun kaynağının daha altından pombajla aşağı koddan Kartalkaya’ya oradan da Gaziantep’e gidiyordu.

Hiç kimsenin bu konudan da haberi yoktu.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise elektrik maliyetlerinden kurtulmak ve suyu kaynağından almak için Cumhurbaşkanımız Erdoğan’dan olumlu yanıt almıştı.

Barajlar, Akarsular ve Göletler Devlet Su İşlerinin himayesindedir.

Dönemin Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu kanalıyla yapılan su verilme işi geldi Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’e kadar dayandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan onaylamış, Dönemin Bakanı Eroğlu projelendirmiş.

Bu olaya kim karşı çıkabilirdi

O dönemde Helete halkı ayağa kalkmıştı, şehirde birkaç cılız sosyal medya hesaplarındaki tepkilerden başka bir şey yoktu.

Ne zaman yumurta geldi, Helete’deki milyarlarca yıl akan Göksu’nun Antep’e verilmesi 28 yıl sonra bugün sorun oldu. Bu su 28 yıldır Gaziantep’e veriliyor.

Üstte belirttiğim gibi; bugünkü kuraklık tehlikesini gören dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç yapımı devam eden Çetintepe Barajından hem çiftçinin yüzünü güldürecek Kartalkaya Barajına hem de şehre ek su kaynağı sağlayacak Ayvalı Barajına isale hattının döşenmesi için çalışmalara başlamıştı.

Hatta yüzde 50’si AB hibesi olan proje DSİ tarafından yapılacaktı, proje inşaat ihalesine gelmişti.

Bugünkü tabloyu belkide yaşayamayacaktık. Dönemin Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, yüzde 50’si hibe geri kalanı 30 yıl ödeme sistemi olan bu projenin pahalılığından dem vurarak projeyi iptal etmişti.

Dönelim kendimize

Olumsuz düşünen tabiki önce can diyebilir, Gaziantep’e su verilmesine şiddetle karşı çıkanlar kendi komşuculuk ilişkilerini de gözden geçirmelidir.

Şehir siyasetçilerini, şehir insanını, şehir iş insanlarını, STK Başkanlarını bu kadar yerden yere vuran, bu kadar sert ve hakarete varır ifadelerle eleştiren başka bir toplum yoktur.

Her paylaşımın altına bir yorum yapma kabiliyetini gösteren vatandaşlarımız maalesef gerçeği görmezden geliyor. Önüne kim çıkarsa sonucu ne olursa olsun vurmaktan geri kalmıyor.

Belediyelerimize sınırsız para gelmiyor, deprem nedeniyle gelen kaynaklar personel giderleri dışında çok az hizmetlere ayrılıyor.

Belediye Başkanlarını eleştirebiliriz, para kasada durup hizmet yapmıyorsa, hizmetleri önceliklendirmiyorsa haklısınız.

Fakat kasa boşken, imkanlarını seferber edip kaynaklar oluşturarak hizmet etmeye çalışan insanların da morallerini bozmamaya çalışalım.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı gecesi yok, gündüzü yok, inanın bu şehir için elinden gelen gayreti gösterdiğine yakinen şahit oluyoruz.

Bu adamın ikinci dönemini düşünerek hareket ettiğini de asla düşünmeyin. Koltuk davası olmayan bir belediye başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkıp yüksek sesle şehrine, şehir insanına hizmet istiyor ve alıyor.

20 gün süre vermişti bence 20 günden önce bu konuyu çözecek, şehir ayağa kalkarken, şehrin değerlerine destek olalım.

Allah rızası için her abuk sabuk paylaşımlarının altına da her yorumu yazmayalım….

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }