Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Eğitim şuramız öğrenci, öğretmen ve velilerimiz adına faydalı kararların alındığı bir mecra olmuştur. Şura sonuçlarının 'Güçlü Eğitim Güçlü Türkiye' mücadelemizde vizlere rehberlik edeceğine inanıyorum

Herkesin içine kapandığı bir dönemde ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Salgınla yakaladığımız başarıyı salgın sonrasında da devam ettirmek istiyoruz. Salgın döneminde yüz yüze ve uzaktan eğitim faaliyetlerimizin kesintiye uğramasına izin vermedik. Bunun yolunun eğitim-öğretimden geçtiğini de biliyoruz. Eğitim-öğretim meselemize çok daha geniş çok daha vizyoner yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Dünyada ve Türkiye'deki değişimi görmezden gelemeyiz. Teknolojinin hayatın merkezine bu kadar oturduğu günümüzde tek sesli bir eğitimi sürdüremeyiz.

Eğitim öğretimde başarının anahtarı düşünmek, analiz etmek, sorgulamaktır.

Şu an ülkemizde faal olarak görev yapan öğretmenlerimizin yüzde 73'ü bizim iktidarımız döneminde atanmıştır. 4+4+4 ile zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Artık isteyen her öğrencinin istediği her okulda mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve peygamberimizin hayatını öğrenebiliyor. Artık ne öğrencilerimiz ne velilerimiz ders kitapları peşinden koşmuyor. Okulun ilk gününde ders kitapları masalarında hazır oluyor.

18-30 yaş grubu bunu bilmeyebilir. Biz teksir kağıtlarıyla okuduk. Teksir makinelerinden o mürekkebin dağıldığı almak isteyipte alamadığımız o notlar bizim için bir felakettir. Paramızı verip almak isterdik üst sınıftaki abilerimiz bize o teksir notlarını vermezdi.

Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz.

Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faşist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uğrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur. Bizim iktidarımız döneminde kızlar erkeklerden daha fazla oradan eğitimden faydalanmaya başlamıştır. Rabibme hamd ediyorum bize bugünleri gösterdiği için. Elimizdeki en kıymetli hazinemiz çocuklarımız ve gençlerimizdir.

Öğretmen evladı gibi gördüğü öğrencilere sadece öğretmez. Aynı zamanda değer kazandır, güzeli gösterir. Öğretmen yalnız akla hitap etmez. Kalbe ve duygulara da hitap eder.

Öğretmenlerimizin özlük haklarını artırmayı, çalışma şartlarını iyileştirmeyi asla ihmal etmedik. Başkaları öğretmenlerimizi tehditle meşgulken biz son olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde müjdemizle paylaştık. Öğretmen Meslek Kanunu'nu inşallah kısa sürede Meclisimize sunacağız. Yeni mali, sosyal özlük hakları da sağlayacak. 

ÖĞRETMEN MAAŞLARINDA ARTIŞ

Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanını getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz, hem 1 derece alacaklar hem de maaşlarında bin lira artış olacaktır. 10 yıllık uzman öğretmenler eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen ünvanıyla görev yapacaklar. Yine bu öğretmenlerimize ilave 1 derece verecek ayrıca maaşlarında da 2 bin lira artış yapacağız.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN AÇIKLAMASI

Sözleşmeli öğretmen ve kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz. Sözleşmeli öğretmenler kadrolularla aynı haklara sahip olacak.

Diyorum ki... Profesörlerimiz gelsinler okullarımıza müdür olsunlar. Orta öğretimde farklı bir zenginlik olur. Bu çağrımı daha önce de yaptım.

Kaynak: Milliyet