Ağustos ayının ilk haftasında Afganistan'daki vilayet merkezlerine ilerlemeye başlayan Taliban, gece yarısı ülkenin en büyük ikinci şehrini de ele geçirdi ve hükümetin kontrolü yitirdiği yerlerin sayısı 15'e çıktı.

Kandahar'da kontrolün kaybedildiğini uluslararası haber ajansları 'son dakika' koduyla duyurdu, yerel bir yetkili ağır çatışmaların ardından şehrin düştüğünü söyledi. Bu sabah ise güneydeki Helmand vilayetinin başkenti olan Leşkergah kentin Taliban'ın kontrolüne geçti.

Helmand vilayetinin yanı sıra kuzeybatıdaki Badgis vilayetinin merkezi Kale-i Nav ve ile Afganistan'ın orta kesimindeki Gur vilayetinin merkezi Firuz Koh şehri de kaybedildi. Böylece Taliban'ın kontrolüne geçen vilayetlerin sayısı 15'i buldu.

Perşembe Afganistan'ın en büyük üçüncü kenti Herat ile stratejik Gazne kentlerini ele geçiren Taliban militanları, böylece yalnızca 24 saat içerisinde tüm dengeleri değiştirdi.

Taliban'ın sosyal medya hesapları, Kandahar sokaklarında Amerikan Humvee zırhlı araçlarına binen kalabalıkların ve valilik makam odasının görüntülerini yayınladı.

Örgüte yakın sosyal medya hesapları ayrıca, militanların Helmand vilayetinde ABD Black Hawk helikopterini ele geçirdiğini gösteren fotoğraflar da yayınladı.

ABD VE İNGİLTERE ASKER GÖNDERİYOR 

Bu gelişmelerin ardından, ABD, Kabil Büyükelçiliği'nden personelinin tahliyesi için ülkeye yaklaşık 3 bin, İngiltere de vatandaşlarının tahliyesi için 600 asker göndereceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, büyükelçiliğin Afganistan'daki mevcudiyetinin güvenlik durumu nedeniyle azaltıldığını ve sadece bulunması zaruri kişilerin kalacağını söyledi.

Fakat Kabil'deki Büyükelçiliğin mevcut konumunda açık kalacağını kaydetti. Price, "Bu terk etmek değil. Bu bir tahliye değil. Bu toptan çekilme değil. Bu, sivil ayak izimizin boyutunun azaltılması" dedi.

Pentagon Sözcüsü John Kirby de, ABD güçlerinin bir veya iki gün içinde Kabil'de olacağını ve havaalanında konuşlanacağını açıkladı. ABD Kabil Büyükelçiliği de, Afganistan'daki Amerikan vatandaşlarının derhal, bulabilecekleri ticari uçuşlarla ülkeyi terk etmelerini istedi.

WASHINGTON, TALİBANDAN DOKUNULMAZLIK İSTEDİ

WASHINGTON, TALİBAN'DAN 'DOKUNULMAZLIK' İSTEDİ 

Amerikan New York Times gazetesi ise, Washington yönetiminin Taliban'dan başkenti Kabil'in ele geçirilmesi halinde ABD Büyükelçiliğine dokunulmaması için güvence istediğini yazdı. Haber, ismi açıklanmayan iki ABD'li yetkiliye dayandırıldı.

Ülkeye gönderilecek olan İngiliz askeri personelin, İngiltere vatandaşlarının yanı sıra Afgan personel ve tercümanların tahliye edilebilmesi için koruma ve lojistik destek sağlayacağı belirtiliyor. Afganistan'da halen 4 bin İngiliz vatandaşının olduğu tahmin ediliyor.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, bu sabah yaptığı açıklamada Afganistan'ın bir iç savaşa sürüklendiğini belirtip El Kaide'nin geri dönmesinden endişe duyduğunu söyledi. Wallace, El Kaide terör örgütünün görünür olması halinde İngiltere'nin Afganistan'a geri dönebileceğini de kaydetti.

GÜNEY VE KUZEY BAĞLANTISI TAMAMEN KOPTU

GÜNEY VE KUZEY BAĞLANTISI TAMAMEN KOPTU 

Taliban güçleri, Kabil'in yaklaşık 130 kilometre güneybatısındaki stratejik açıdan Gazne kentini alarak Kandahar'la bağlantıyı kesti. Gece yarısı Kandahar'ın da el değiştirmesiyle, Afganistan'ın güneyi ve kuzeyi arasındaki bağlantı tamamen koptu.

Gazne'nin düşmesi ayrıca Taliban'ın başkent Kabil'i alma olasılığının en somut adımı oldu. Gazne Valisi Muhammed Davut Lagmani, Taliban'ın eyalette kontrolü sağlaması sonrası Kabil'e kaçtı.

Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı, başkent Kabil çevresindeki çemberin giderek daraldığını ve Taliban'ın halihazırda Afganistan'ın üçte ikisinden fazlasını kontrol ettiğini bildiriyor. ABD'nin çekilmeden önce Afgan ordu birliklerinin eğitimi için 830 milyar dolardan fazla para harcadığını kaydeden AP, tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü aktarıyor.

Afganistan'daki 34 vilayetin 15'ini kontrol eden Taliban örgütü, Kandahar ve Herat kentlerinde daha önce ele geçirdiği yerlerde yaptığı gibi hapishanelerdeki binlerce mahkumu de serbest bıraktı.

Birleşmiş Milletler (BM), ABD askerlerinin Afganistan'dan çekilmesiyle türbülansa giren Afganistan'da son bir aydaki çatışmalarda 1000'i aşkın sivilin hayatını kaybettiğini bildiriyor.

ABD, RUSYA VE ÇİN'DEN TALİBAN'A UYARI 

ABD, Rusya, Çin ve diğer büyük güçler yaptıkları ortak açıklamada, Afganistan'da askeri güç kullanımı yoluyla dayatılan hiçbir hükümeti tanımayacaklarını duyurdular. Katar'ın başkenti Doha'da yapılan görüşmelerin ardından yayınlanan ortak açıklamada, Afganistan için acilen barış sürecinin hızlandırılması çağrısında bulunuldu.

Ayrı bir açıklamada, Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de Taliban'ı, ülkenin askeri güçle ele geçirilmesi ve bir din devleti kurulması durumunda, uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılacağı konusunda uyardı. Açıklamada, Kabil'deki hükümete desteğin, barışçıl ve kapsayıcı bir çözüme, ve kadınlar ile azınlıklar dahil tüm Afganlara saygı gösterilmesi şartına bağlı olacağı belirtildi.

Alman hükümeti ise, Taliban'ın ülkenin tamamında denetimi ele geçirmesi halinde, ülkeye yaptığı mali yardımı keseceği tehdidinde bulundu. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Taliban'ın Afganistan'ı bir halifeliğe dönüştürmesi halinde, yılda yarım milyar dolarlık yardıma son verileceğini söyledi.

Afganistan hükümetinden bir kaynak, Al Jazeera'ya yaptığı açıklamada, ülkede şiddetin son bulması karşılığında Taliban'a iktidarı paylaşmayı önerdiklerini söyledi. Hükümetten ise bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı.

ABD'nin geçen ay askerlerini çekmeye başlaması ve Bagram Üssü'nün boşaltılmasıyla Taliban militanları saldırılarını hızlandırdı ve önce Afganistan'daki neredeyse tüm ilçelerin kontrolünü ele geçirdi.

Ağustos ayına gelindiğinde ise Taliban'ın ele geçirdiği ilk vilayet merkezi, İran sınırındaki Nimroz'un merkezi Zaranc oldu. Bir hafta içinde Afgan ordu birlikleri 11 vilayet merkezini daha kaybetti.

ABD istihbarat örgütleri Taliban'ın başkent Kabil'i 30 gün içinde ablukaya alabileceği ve 90 gün içinde de ele geçirebileceği yönünde tahminlerde bulunuyor ancak halihazırdaki veriler, Kabil'in düşüşünün daha hızlı olacağını gösteriyor.