Türkiye'de ilk yeni tip koronavirüs vakasının görülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Koronavirüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin yanında, aşılama çalışması da devam ediyor. Çin'den getirilen inaktif aşı ile yaklaşık 8 milyon kişi aşılanırken, yerli aşının geliştirilmesine ilişkin çalışmalar da sürüyor.

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ve TÜBİTAK'ın desteklediği 17 yerli aşı çalışması bulunuyor. Bunlardan Erciyes Üniversitesince geliştirilen aşı, yaygın kullanıma en yakın aşı durumunda. 5 Kasım 2020'de Faz-1 çalışmalarına başlanan aşıda şu anda Faz-2 çalışmaları devam ediyor.

"NİSAN SONUNDA FAZ-3'E BAŞLANMASI PLANLANIYOR"
Bilim ve Teknoloji Haftası etkinlikleri kapsamında Ankara'da öğrencilerle bir araya gelen TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, koronavirüse karşı yürütülen yerli aşı çalışmalarında gelinen son durumu anlattı.

Türkiye'de aşı ve ilaç sürecinde geceli gündüzlü hafta sonları dahil çalışan birçok bilim insanının olduğunu belirten Mandal, şunları söyledi:

"Çalışmaların bir kısmı faz aşamasında. Erciyes'te yürütülen çalışmada da Faz-2 çalışmaları devam ediyor. İnşallah nisan ayının sonunda Faz-3'e başlanması planlanıyor. Dünyada birçok aşı şu an kullanımda, Türkiye'de de aşı kullanımda. Bu nedenle 'Türkiye'deki geliştirilen aşılar gereksiz mi olacak?' diye düşürülebilir. Ancak dünyanın ve insanlığın hala Covid-19 odaklı aşıya sadece bu dönem için değil gelecekte de ihtiyacı olacak. Dolayısıyla Türkiye'de mutlaka aşı çalışmaları yapılmalı."

"TÜRKİYE AŞI YETKİNLİĞİNE SAHİP OLDU"
Türkiye'de yeni karşılaşılabilecek güçlüklere, salgınlara yönelik artık bir aşı yetkinliğine sahip olunduğuna dikkat çeken Mandal, "Şu çok memnuniyet vericidir, 1 yıl önce Türkiye'de aşı üretim tesisimiz yoktu. Şu an Türkiye'de 4 tane tesis var ve hücreden başlayıp, en son dolum aşamasına kadar aşı üretim yetkinliğine sahip oldu. Bu normalde 10 yıllık bir zaman diliminde gerçekleşir. Şu anda 1 yıllık zaman diliminde gerçekleyebiliyorsa bu Türkiye'deki bilim insanlarımızın, Türkiye'deki özel sektörümüzün yetkinliğinin ön plana geldiği bir süreçtir. Türk bilim insanlarımız geceli gündüzlü bu sürecin içindeler. İnşallah bu konuda da güzel sonuçları yakın zamanda hep beraber duymaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"MUTANT VİRÜSE ETKİLİ TASARLANDI"
TÜBİTAK Başkanı Mandal, dünyada hangi tip aşı çalışılıyorsa Türkiye'de de o tip aşıların çalışıldığını belirterek, "Orada herhangi bir şekilde farklılık yok. Türkiye'de çalışılan aşılarımızdaki farklılık tasarım noktasında. Geliştirilen aşıların önemli bir kısmı 'spike protein' dediğimiz yüzeyindeki kısma yönelik; ama hocalarımızın geliştirmiş olduğu aşılar aşının özellikle mutant virüslere karşı, değişimlere karşı daha hızlı bir şekilde kullanılabilmesi için, etkili olabilmesi için, tek bir bölgeye yönelik değil, 4 bölgeye birden etkili olabilecek şekilde tasarımları yapıldı. Üretimleri de bu kapsamda. İnşallah sonuçları da bu faz çalışmaları esnasında hep birlikte görüyor olacağız. Türkiye sadece teknolojiyi takip etme noktasında değil aynı zamanda daha zorlu, güç koşullara yönelik de gelişecek olan ihtiyaçlar için bunu tasarlayabilecek ve geliştirebilecek noktada" diye konuştu.

"TİTCK'YA 2 AŞININ BAŞVURUSU YAPILDI"
Mandal, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna (TİTCK) inaktif türü bir aşı ile virüs benzeri parçacık esaslı geliştirilmiş bir aşının başvurusunun yapıldığını aktardı. Yerli aşıların ne zaman uygulanacağına ilişkin ise Mandal, "Bilim insanı olarak bu konuda tarih vermek yanıltıcı olabilir. Arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyor, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Bilim insanlarımıza güveniyorum. Dün bir aşımız daha Sağlık Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu olan bunun değerlendirileceği TİTCK'ya faz çalışmaları, klinik çalışmaları başlayacak olan kuruma teslimi yapıldı. Faz izni alındığı an Faz-1 için ilk gönüllü kişi ben olacağım. Hangi aşı ilk faz çalışmasında değerlendirilecek ise o faz çalışmasında ilk gönüllü Sanayi ve Teknoloji Bakanımız ve beraberinde ben olacağım" dedi.

"BİLİM VE TEKNOLOJİ FARKINDALIĞINI ARTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ"
TÜBİTAK Başkan Mandal, Bilim ve Teknoloji Haftası etkinlikleri kapsamında öğrencilerle buluşarak bilim ve teknoloji farkındalığını arttırmaya çalıştıklarını belirterek, "Ülkemizin ihtiyacı olan teknolojinin geliştirilmesinde, tasarlanmasında, üretiminde 'siz de varsınız' diyoruz. Öğrencilerimizle buluşmamızda bilimin, teknolojinin ne kadar yakın olduğunu, gün içinde karşılaştıkları güçlerin rahatlıkla bilim ve teknoloji ile çözümlenebileceğini anlatıyoruz. Bunu dinleyerek değil de deneyerek yapıyorlar. Bu hafta kapsamında öğrencilerimize yönelik 81 ilde 81 söyleşimiz var. Biz Türkiye'deki tüm öğrencilere dokunmaya çalışıyoruz. Bilim ve teknoloji haftasını dolu dolu yaşıyoruz. Çocuklarımıza güveniyoruz, bu çocuklarımız bizim geleceğimiz ve geleceğin teknoloji yıldızları" ifadesini kullandı.