Gül: Türkiye'nin yönünü sorgulamak bilgisizlik ve kıskançlıktan kaynaklanıyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Slovakya'ya giderken uçakta önemli açıklamalar yaptı.
Türkiye'nin 'yönü' tartışmalarına "Türkiye doğru istikamette, her yöne doğru gidiyor." sözleriyle noktayı koyan Gül, AB'nin vizyonunu eleştirerek, "Böyle giderse Avrupa 10 yıl sonra global oyuncu olmaktan çıkar." dedi.

Türkiye'nin bu süreçte kimsenin tahmin edemeyeceği güce ulaşacağını belirten Cumhurbaşkanı, İsrail'le ilişkilerinin özünde problem olmadığını belirtirken, "Nükleerle oynamak tehlikelidir." sözleriyle İran'ı uyardı.

Cumhurbaşkanı Gül, uluslararası medyada çıkan yazıların bir kısmının bilgisizlikten, bir kısmının kıskançlıktan kaynaklandığını, bir kısmının ise samimi olduğunu söyledi. Kıskançlıkla yazıldığını düşündüğü haber ve yorumlar konusunda şöyle konuştu: "Şimdiye kadar çok rahat yönlendirdikleri Türkiye artık ummadıkları kadar dikkatli ve etkili bir dış politika izliyor. Türkiye'nin parlayan bir yıldız olduğunu görüyorlar ve etki alanlarının Türkiye'nin lehine kaydığını görüyorlar. Rahatsızlıkları bu yüzden."

Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin yönü ile ilgili bazı yazıların bilgisizlikten kaynaklandığını ifade ederken "Doğru dürüst Türkiye'yi takip etmeden yazı yazıyorlar. Türkiye'de demokrasinin, insan haklarının, ekonominin sürekli yükselen bir trendi var. Önemli olan bu değerler, o ülke ister doğuda olsun ister batıda olsun. Bunlar takip etmiyorlar, kolaycı yazılar yazıyorlar. Alışkanlıklarla hareket ediyorlar. Hiçbiri de geçerli değil." diye konuştu.

NÜKLEERLE OYNAMAK TEHLİKELİDİR

Cumhurbaşkanı Gül, nükleer konusunda Türkiye'nin net politika izlediğini belirterek, "Türkiye, nükleer silahlara karşı. Komşumda da bölgemde de istemem diyor." ifadelerini kullandı. İran'la nükleer sorunun savaşla değil diplomasi yoluyla çözülmesini isteyen Gül, "Nükleerle oynamak tehlikelidir." diyerek İran'ı uyardı. Cumhurbaşkanı, tehlikeye Saddam Hüseyin Irak'ını örnek gösterdi. Gül şunları söyledi: "İran, Atom Enerjisi Ajansı'nın üyesi. Enerji konularında ajanstan faydalanıyor. Tam bir şeffaflık içinde, ajansın denetimlerine açık olmalı. Bu konuda kuşkular var. İran bu kuşkuları gidermeli. Türkiye, İran'a net mesajlar veren bir ülke. Irak'ta nükleer silah yoktu, kimyasal silah da yoktu. Ama Saddam nükleer silah varmış pozu verdi. Bunu bilmiyor muydu Irak'ı vuranlar? Biliyorlardı. Ama onlar da oynadılar. Kendilerine mazeret çıkardılar. Onun için nükleerle oynamak tehlikelidir."

Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin İsrail'le ilişkilerini değerlendirirken, "İsrail ile ilişkilerin özü sağlam şekilde duruyor. İlişkiler sağlam olmalı ki barış sürecine katkısı devam etsin. Fakat bu durum haksızlıkları, yanlışlıkları görmezden geleceğiz anlamına gelmez. Goldstone raporu BM'ye gidiyor. Genel Kurul'a gelecek. İsrail ancak Güvenlik Konseyi'nde önleyebilir. Demek ki dünya kamuoyu, vicdanı bunlara dikkat ediyor." dedi.

Avrupa Birliği'nde vizyon noksanlığı olduğunu vurgulayan Gül, 'Stratejik meselelerde daralma var.' dedi ve ekledi: "Böyle devam etsin on sene sonra kimse AB'yi dikkate almaz. AB giderek global oyuncu olmaktan uzaklaşıyor."

Cumhurbaşkanı Gül, trendin aynen devam etmesi durumunda Türkiye'nin 10 yıl sonra hiç kimsenin tahmin edemeyeceği güce ulaşacağını söyledi. Türkiye'nin 'yumuşak gücüne' dikkat çeken Gül, "Demokrasisiyle, hukuk düzeniyle hızla büyüyen ekonomisiyle Türkiye ilk ona girecektir." şeklinde konuştu.

Gül, Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusunda şöyle konuştu: "Türkiye'nin AB üyeliği dünya barışına en büyük hediyedir. Sarkozy'ye 'Siz AB'nin gücünün farkında değilsiniz' dedim. Tabii ki problemler olacak, inişler çıkışlar olacak. Ben hayretler içinde kalıyorum. Müzakere sürecini başarıyla bitirelim. Biz yapalım bitirelim. AB liderlerine 'Zaten referandum yapacaksınız. O zaman almayabilirsiniz, ama biz müzakereleri bitirince belki de Norveç gibi yapıp girmek istemeyeceğiz' diyorum. Hepsi çok şaşırıyor. Biz hiçbir şeye takılmamalıyız, bütün standartlarımızı yükseltecek kararlılıkla götürmemiz lazım."

SİYASİ KAVGALAR SERT VERİLİYOR

Cumhurbaşkanı Gül, iç siyasetteki gerginliği yorumlarken "Bunlar siyasetin cilveleri. Büyük ölçek bunları bastırır. Herkesi bir istikamete sevk eder." dedi. "Küçük ölçekte düşünürsen insanı hafakanlar basar." diyen Gül şöyle konuştu: "Bunlar Türkiye'nin olgunlaşma döneminin sancılarıdır. Böyle bakmak lazım. Bunların hepsi çözülür. Devletin temel ilkeleri konusunda herkes mutabakat içerisinde. Temel değerlere kimsenin itirazı yok. Üslupta farklılık var. Bunun kavgası biraz sert veriliyor. Temel meselelerde ayrıcalık olsa o tehlikeli olur. Temel ilkelerde tam bir mutabakat olduktan sonra gerisi kolay aşılır."

Slovak lider: AB'de imtiyazlı ortaklık diye bir statü yok

Türkiye'nin müzakere sürecinin Kıbrıs nedeniyle gözden geçirileceği aralıktaki kritik Avrupa Birliği zirvesi öncesi Ankara'ya bir destek de Slovakya'dan geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Bratislava'da görüşen Slovakya Cumhurbaşkanı İvan Gasparoviç, "Avrupa Birliği'nde sınırlı (imtiyazlı) ortaklık diye bir statü bulunmadığını, Türkiye'nin de diğer adaylar gibi koşulları yerine getirdikten sonra tam üye olacağını" söyledi.

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecini dolaylı ya da direkt olarak kimsenin engellemeye hakkı olmadığını belirten Gül ise "Türkiye 1995'ten beri Gümrük Birliği'nin içinde, yani sınırlı bir üye şu anda. Sınırlı üyeliği açık ya da kapalı söyleyen ülkelerin dikkatini çekmek isterim ki, Türkiye şu an o statünün daha ilerisindedir.'' dedi.

Gül ile ortak basın toplantısı düzenleyen Gasparoviç, son ilerleme raporunda Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığının teyit edildiğini de hatırlatarak, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini desteklemeye devam edeceklerini belirtti. (BRATİSLAVA / ZAMAN )