AB Bakanı Bağış, Suriye'de yaşanan vahşetin, hiçbir şekilde kimsenin kabul edemeyeceğini belirterek, "O yavruları, o bebekleri kimyasal silahlar kullanarak katleden zihniyet, değil Müslüman, insan dahi olamaz" dedi.


Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Suriye'de yaşanan vahşetin, hiçbir şekilde kimsenin kabul edemeyeceği, sınırların tamamını aşan bir insanlık dramı olduğunu belirterek, "O yavruları, o bebekleri kimyasal silahlar kullanarak katleden zihniyet, değil Müslüman, insan dahi olamaz" dedi. 


Bağış, Bakanlığın Ortaköy Ofisi'nde basın mensuplarının sorularını cevapladı. 


Bir gazetecinin Suriye'de yaşanan son gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Bağış, şunları kaydetti: 


"Suriye'de yaşanan vahşet, hiçbir şekilde kimsenin kabul edemeyeceği, gerçekten sınırların tamamını aşan bir insanlık dramıdır. O yavruları, o bebekleri kimyasal silahlar kullanarak katleden zihniyet, değil Müslüman, insan dahi olamaz. Buna karşı insanlığın ortak feryadının yükselmesi gerekir. Bugün maalesef Birleşmiş Milletler, atması gereken adımları atamayacak hantal bir yapı içerisindedir. Artık bütün dünya milletlerinin Birleşmiş Milletler yerine 'birleşmiş yürekleri' ortaya koymasının vakti gelmiştir. Birleşmiş yürekler eğer ortak bir tutum sergileyebilirse, Orta Doğu'daki patlamanın bütün dünyayı da götürmesine, mani olabilir. Bu yüzden Türkiye'nin ilkeli ve dik duruşu, gerçekten bütün dünya ülkeleri için bir örnektir, ilham kaynağı olması gereken bir yaklaşımdır." 


Bağış, Avrupa Birliği'nin Mısır'da yaşanan darbeye "darbe" diyememesinin, bir demokrasi kuruluşunun darbeye karşı dengeli açıklamalar yapmaya çalışmasının ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin kendi çıkarları çerçevesinde Suriye üzerinden güç devşirme çabası içerisinde olmalarının, insanlığın içine düştüğü durumu çok net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. 


 "İnsanlığın çıktığı vicdan tatilinden bir an evvel dönmesi gerekiyor" 


 Türkiye'nin dünyaya doğru mesajları vermek ve dünyayı uyandırmak adına çok önemli görevleri ifa ettiğini anlatan Bağış, insanlık tarihinin en önemli imparatorluklarına başkentlik yapan İstanbul'un bugün de vicdanın başkenti olma yolunda ilerlediğini dile getirdi. 


İnsanlık vicdanını uyandırmanın yine İstanbul'a düştüğünü söyleyen Bağış, "İstanbul'un 800 yıldır camileri, kiliseleri, havraları birlikte iç içe yaşatan o kardeşlik, bugün dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu ruhtur. Onu da bütün dünyaya yaymak için İstanbul'dan hep birlikte sayın Başbakanımızın önderliğinde kolları sıvamamız gerekiyor. Bütün dünyayı uyandırmak gerekiyor. İnsanlığın çıktığı vicdan tatilinden bir an evvel dönmesi, Mısır ve Suriye başta olmak üzere yaşanan bütün küresel trajedilere son verilmesi için hareket etmesi gerekiyor. Onun için de İstanbul'dan New York'a, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne bir köprü oluşturmamız ve bütün insanlığın o köprüden dünya vicdanına hareket geçmesini sağlamamız gerekiyor" diye konuştu. 


"Beyaz Saray, önceliklerini belirlesin" 


Bağış, bir gazetecinin "Başbakan Erdoğan, 'Mısır'daki darbenin arkasında İsrail var' demişti. İsrail lobisinde Amerika'dan bir tepki geldi. Bir kınama dahi yayınladılar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, Mısır'da günde ortalama birkaç yüz insanın öldürüldüğünü, Suriye'de bebeklerin kimyasal silahlarla katledildiğini belirtti. 


Bakan Bağış, "Bu ülkeler, dünyanın demokrasi beşiği olduğu iddiası içerisinde olan bu demokrasi münafıkları, önce bu akan kanı durdursunlar, ondan sonra Türkiye dahil olmak üzere diğer liderlerin söylemleri üzerinden tartışma başlatsınlar. Biz iğneyi kendisine batıranların çuvaldızını bize batırmasına müsaade ederiz" dedi. 


Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olan bir gerçeği sadece bir kez daha hatırlattığını, dillendirdiğini vurgulayarak, "Eğer Başbakanımızın söylediği video gerçek değilse, böyle bir çaba yoksa onu dillendirsinler, biz de dinleyelim, onlara da kulak verelim. Beyaz Saray'ın Suriye'de katledilen yavrular için ne yapacağını, Beyaz Saray'ın Mısır'da yüzlerce insanın katledildiği vahşeti nasıl durduracağına ilişkin söylemlerini merak ederken, Beyaz Saray, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın başka bir ülkeyle ilgili söylediği sözü eleştirmek yerine, önceliklerini belirlesin. Bizim söylemlerimizde bir hata varsa onu da dinleriz. Ancak önce konumuzun gereğini yerine getirelim" şeklinde konuştu.
(AA)