İslam alemi olarak iki dini bayramımızdan birisi olan Mübarek Kurban Bayramını 16 Kasım'dan itibaren idrak etmeye başladık.

4 gün sürecek bayramın huzur ve güven içerisinde geçirilebilmesi için Kahramanmaraş'ta da tüm önlemler alındı.

PROTOKOL GELENEKSEL BAYRAMLAŞMA TÖRENİ İLK GÜN 13.30'DA

Geleneksel olarak her yıl öğretmen evinde yapılmakta olan Bayramlaşma Töreni Kurban bayramının birinci günü olan 16/11/2010 Salı günü 13:30 - 14:15 saatleri arasında Öğretmen evi salonunda yapılacak. Vali Mehmet Niyazi Tanılır ile Belediye Başkanı Mustafa Poyraz hac görevi için kutsal topraklarda bulundukları için bayramlaşma törenine katılamayacaklar.

Ayrıca Sivil Toplum örgütü temsilcileri, siyasi partiler, Belediyeler kendi binalarında genellikle ikinci günü bayramlaşma yapacaklar.

Hayırlara vesile olması dileği ile bayramınızı kutluyoruz....Hayırlı bayramlar....

Kurban Bayramı Mesajı

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.


Biz Müslümanlar için bu bayramlar; imanı, ibadeti ve tarihi bir sevinç atmosferinde buluşturan ve bu sevinci sonsuzluğa taşıyan önemli zaman dilimleridir. Bayramlarımız her yıl Müslümanlık bilincimizi yenileyen, millet olma irademizi diri tutan; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştiren, rahmet ve bereket dolu müstesna günlerdir.

Bayramların dindeki yerini ve değerini sadece kutsal metinlerin kelimelerinde ve cümlelerinde değil, meydana getirdikleri medeniyetlerin canlı dinamiklerinde aramak gerekir. Din dilinde Kurban ve Kurban Bayramının yüksek dini ve manevi değeri “ Şeâir” kavramıyla ifade edilmiştir. Şeâir: Müslüman olma ve Müslüman kalma bilincimizi, şuurumuzu diri tutan simgesel ve sembolik değeri yüksek ibadet ve davranış demektir. Kur’an Kerimde “ Her kim Allah’ın simgelerine saygı gösterirse bu, Kalbinin takvasını gösterir” buyurulmuştur. (Hac 22/3 2 )

Ramazan Bayramımız, her yıl bizlere yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in nazil oluşunu ve İslâm’ın doğuşunu yaşatırken, Kurban Bayramımız, üç ilâhî dinin kendisinde buluştuğu Hz. İbrahim’den Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya; Hz. İsmail’den Hz. Muhammed’e uzanan İslam tarihine can verir.

Kurban aynı zamanda İslam’ın temellerinden biri olan Hac ibadetinin önemli bir parçasıdır. Bugün Arafat’ta dünyalıklardan soyunmuş, âdeta ak kefenlere bürünmüş, milyonlarca Müslüman, Rabbin divanına durdu; ellerini açtı ve bütün insanlık için rahmet diledi. Bugün bizler de, kurban ibadetinin manevî ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp Rabbimize yakınlık arayışında olacağız. Zira kurban, Allah’a, yüce ve ilâhî olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele, yakın olma arayışıdır. Kurban sevginin, vefanın, sadakatin, fedakârlığın simgesidir. Kurbanda Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in baba-oğul sevgisi ile hakka bağlılık duygularının harman olduğu engin bir dünya vardır.

Bayramlar, sevinçleri büyütme mevsimidir. Bu bayramda da sevinçleri dünya çapında büyütmeliyiz. Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı hâline gelmeli, sonra özellikle varlık sebebimiz olan annelerimizin ve babalarımızın gönüllerini şad etmeliyiz ve onların hayır dualarını almalıyız. Bir tatlı söz işitmek için hayatın bütün ağırlığını paylaşmayı göze alan çileli eşleri mesrur etmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocukları sevindirmeliyiz ve yılda bir defa gerçekleşen bu ibadetin coşkusuyla tanıştırmalıyız. Gönüllerin ağır yükü olan küskünlükleri ortadan kaldırmalıyız. Selâmlaşarak, musafaha ederek, kucaklaşarak, ziyaretleşerek, kurban etlerini dağıtarak, ikramda bulunarak; bütün sokakların, bütün komşuların, bütün yurdumuzun, İslâm coğrafyasının ve bütün dünyanın gözlerine sevinç taşımalıyız.

Evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı hatırlamalıyız; öksüz ve yetimlerin, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin yüzlerinin gülmesine ve ümitlerinin yeşermesine vesile olmalıyız. Bizimle bayram sevincine katılamayan; hapishane ve hastane köşelerinde, düşkünler yurdunda bulunan vatandaşlarımızı ziyaret edip gönüllerini almalıyız.

İnsanlığın ortak barışının korunmasında önemli sorumluluğu olan, ancak yıllardır kendi dinî bayramlarını dahi sevinç ve mutlulukla kutlamaya hasret kalan; gözyaşı, şiddet, savaş, ekonomik sıkıntı ve yoksulluğun gölgesinde bayram yapmaktan kurtulamayan din kardeşlerimizi hatırlamalı ve onlar için dua etmeliyiz.

Kurban ibadetini gerçekleştirirken sevgili Peygamberimizin “İslam’ın, bütün mahlûkata şefkat merhamet ve ihsan” prensibini unutmamalıyız.

Yüce Yaratana yakın olmak için yerine getirdiğimiz bir ibadeti ifa ederken bizi ondan ve onun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınmalıyız. Hayvana eziyet ederek, dinin yarısı addedilen temizliği göz ardı ederek, insan ve çevre sağlığını tehdit ederek kurduğumuz veya kurmaya çalıştığımız yakınlığa gölge düşürmemeliyiz. Ancak bazı olumsuz uygulamaları dikkate alarak dinimize ve milletimize tarih sahnesinde süreklilik kazandıran Kurbanı ve Kurban Bayramını tartışma konusu yapmamalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle başta milletimiz olmak üzere, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın ve bütün İslam âleminin Kurban bayramını tebrik eder, Allah katında kurbanlarımızın makbul olmasını diler ve bayramın getirdiği kardeşlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile tüm dünyanın barış, huzur ve esenlik içinde yaşamasını Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.

Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ
Diyanet İşleri Başkanı