Mitingdeki kavganın perde arkası ve mitinge dair

Cumartesi günü Kahramanmaraş reisini konuk etti. Sayın Cumhurbaşkanımız 15.07’de alana geldi. 15.16’da kürsüye çıktı, saat 16.00’da konuşmasını tamamladı. 8 dakika da gelen telefona cevap verdi.

Cumhurbaşkanımız her seçim döneminde mutlaka Kahramanmaraş’a gelmiştir. Bu kez hem kürsüde kaldığı süre hem de kalabalık açısından miting istenilen seviyede olmadı.

Kalabalığın az olmasının nedenleri, sosyal medyanın çoğalması, hava durumu, ekonomik durumlar ve seçim dönemlerinin sıklığı da diyebiliriz.

Eğer kalabalığa göre oy sayılıyorsa burada çok ciddi bir sorun var demektir. Egoları ve tartışmaları bir kenara bırakıp bu işe odaklanmalıdır diye düşünüyorum.

Neyse gelelim, telefonlarımızın sormak için susmadığı, sosyal medyada isim verilmeden yapılan paylaşımlara neden olan kavga ya da tartışmaya.

Bu arada belirtmek isterim ki; şuana kadar hiçbir meslektaşıma cevap vermedim, bu makalem yazıyı yazan meslektaşıma cevap niteliğinde olmadığı gibi yaptığım araştırmalar sonucunda elde ettiğim net bilgilerdir.

Belediye Meclis Üyesi aday listesi, 11 Ocak’ta belli olan Belediye Başkan Adayları gibi ilk açıklandığında şoke etkisi oluşturdu.

Edindiğim bilgiye göre; mitingdeki kavganın temelini de belediye meclis üyesi aday listesi oluşturdu. Aslında bu partinin iç meselesidir fakat gazetecinin de görevi de hareme kaçmadan bu bilgileri okuyucuyla paylaşmaktır.

Geçtiğimiz hafta Ak Parti genel merkezinden gelen komisyon Belediye Meclis üyeleri üzerinde çalışma yaptı. Tabiki komisyon milletvekilleri ve il teşkilatının görüşlerine de yer verdi.

Meclis üyeleri adaylarının belirlenmesinde bilindiği üzere Onikişubat Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ünsal ile Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcıları Sebük Tekin Alparslan ve Mehmet Akif Kahveci’nin üzeri çizildi.

Bu üç belediye başkan yardımcısının belediyelerde beyin takımları arasında olduğunu ve belediye başkanlarının da birinci önceliği olduğunu bilmeyen yoktur. Aslında keşke başkanları rahat bırakıp istedikleri isimle çalışmalarına izin verilseydi.

Milletvekillerinin bir araya gelerek ilk toplantıda birkaç isimde dâhil üç başkan yardımcısının olmaması gerektiği ortaya atıldı. Hatta il başkanı da devreye girip isimlerin devam edilmesi taraftarı olduğunu söylediğini öğrendim.

Gelelim bu toplantıdaki İçişleri Komisyon Başkanı eski Vali Celalettin Güvenç’in rolüne. Birileri tarafından ortaya atılan başkan yardımcılarının çizilmesinin perde arkasındaki gelişen olaylar pes dedirtti.

İlk toplantıda olay aynen şöyle gerçekleşiyor; Toplantıda bir milletvekili çıkıp haklarında dedikodu olan bu üç başkan yardımcısının liste dışında kalmasını istiyor. Tabiki buna iki belediye başkanı da karşı çıkıyor. Güvenç devreye girip; “Bertiz yöresinde birkaç aday var, tanıdığım kadarıyla Mehmet Akif Kahveci Bertiz’de seviliyor. Haklarında dedikodu varsa belediye başkanlarına sorun, onlar istemezse yazmayın diyor ve ekliyor Bertiz’deki adayları da düşününce Mehmet Akif Kahveci’yi değerlendirin.” Diyor.

Bu konu milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve İl başkanının olduğu toplantıda oylama oluyor ve üç beş isimle birlikte bu üç başkan yardımcısının gitmesi çok büyük bir farkla oy çokluğu ile kabul ediliyor.

Kısa bir süre sonra aynı konu hakkında ikinci kez toplanılıyor. Yine üç-beş isimle birlikte üç başkan yardımcısının konusu gündeme geliyor. Orada yine Güvenç, giden iki başkan yardımcısı hakkında hiçbir görüş belirtmiyor ve Mehmet Akif Kahveci’nin Bertiz yöresindeki adayları da dikkate alarak bir kez daha düşünülmesini öneriyor. Fakat bu öneri kabul görmüyor.

Hiç kimse yapmadığı bir olayla ilişkilendirilince, sinirlerine hâkim olamayabiliyor. Bu bende de böyle, bu satırı okuyan insanlarda da böyle.

Mitingdeki tartışmanın ise fitilini medyada yanlış anılan bu kısım oluşturuyor. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ile İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, bu konuda medeni iki insan gibi tartışıyor. Müzik sesinin fazla olması nedeniyle bir birlerini duymak için sesleri yüksek çıkmış olacak ki; her kesimin dikkatini çekmiş ve şehirde kulaktan kulağa yayılmış.

Meselenin özü kesinlikle bu…

Parti içindeki kutuplaşma, yapılan yanlışlıklar, tartışmalar ne kadar üstünü örtmeye çalışsan da bir taraftan patlak veriyor. Bu bilgi ise dilden dile dolaşırken her duyan üzerine koyup diğer kulağa fısıldayınca dağ fare doğurmuş oluyor.

Bu arada birkaç kelamda ben etmek isterim; dost acı söyler, Kahramanmaraş’ta yolunda gitmeyen bir şeyler var. Nasıl bir dönem yaşıyoruz, birkaç yıl öncesine kadar eleştirilemeyen isimler bugün sosyal medya aracılığıyla, ikili ve çoklu toplantılarda sert dillerle eleştiriliyor. Dil uzatılmaya imtina edilen bu isimler bugün sert tepkilerle karşılaşıyor.

Bu partide yıllarca neferlik yapmış isimler çıkıp başka partilerden aday oluyor.

Bu aday olanlar ak davaya gönül vermemiş insanlar mı? yoksa onları bu yöne sürükleyen sistemmi?

Yolunda gitmeyen ne var?