Her yıl 16 Kasım, Uluslararası Hoşgörü Günü olarak anılıyor.


Psikiyatrist Prof.Dr. Nevzat Tarhan, karşı taraftaki insanların farklı fikirlerine tolerans gösterme anlamına gelen hoşgörünün her anlamda huzur ve temel şartı olduğunu söyledi. Tarhan, ‘Bu davranış, aynı zamanda kendine güvenin işaretidir. Kendi fikrine güvenen insan hoşgörüye ve diyaloğa açıktır.’ dedi.


UNESCO, 1995’te 16 Kasım'ı Uluslararası Hoşgörü Günü olarak belirlediğinde 16'dan fazla sözleşme, bildirge ve tavsiye kararında hoşgörüye atıfta bulunulduğunu tespit etmişti. Söz konusu sözleşme, bildirge ve tavsiye kararları günümüzde de geçerliliğini koruyor ve hala tam olarak uygulanmayı bekliyor.


Hoşgörü, farklı fikirlere saygıdır


Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumsal ve bireysel huzur için çok önemli bir yeri olan hoşgörü kavramıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:


‘Hoşgörü aynı zamanda toplumda tolerans karşılığında da kullanılmaktadır. Karşı taraftaki insanların farklı fikirlerine tolerans gösterme anlamına gelir. Yaklaşık 250 sene önce Voltaire’in “Söylediklerinizin hiçbirine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar savunacağım” sözü pozitif toleransın (hoşgörünün) en güzel örneğini göstermiştir.


Hoşgörü kendine güvenin işareti


Bu davranış, aynı zamanda kendine güvenin işaretidir. Kendi fikrine güvenen insan hoşgörüye ve diyaloğa açıktır. Kendi fikrine güvenmeyen insan ise bütün bunlara kapalıdır çünkü karşılıklı konuşulduğu zaman kaybedeceğini bilir. Doğruyu ve gerçeği bulma çabasındaki kimse diyalogdan, özgür tartışma ortamından korkmaz fakat sahip olduğu gerçeklere inanmayan ve kendine güvenmeyen kimse bütün bunlardan korkar. Kendi fikrine güvenmeme, hoşgörüyü sabote eden ruh hallerinden biridir.


Hoşgörüsüzler farklılıkları dikkate alıyor


İnsan ilişkilerinde farklılıklar ve benzerlikler vardır. Hoşgörülü kişi farklılıklardan değil, benzerliklerden hareketle karşısındakiyle ilişki kurmaya çalışır. Fakat hoşgörüsü zayıf insan benzerlikleri değil, farklılıkları görerek hareket eder.


Olumsuzu görürler!


Mesela hoşgörüsüz kişi, on tane iyi davranışı değil, bir tane yanlış davranışı görür. Bunlar narsistik özellikteki kişilerdir. Kendi egolarını yüceltirler, diğer kişilerin egolarını değersizleştirirler. Hoşgörüsüz insanların mükemmeliyetçilik özelliği de vardır. Alçakgönüllü gibi gözüküp karşıdaki kişiden mükemmellik beklerler.


Evlilikteki en büyük problem


Evlilikte diyalog oluşması için pozitif hoşgörünün ön plana çıkması gerekir. Karşı tarafın benzerliklerinden hareketle onu anlamaya çalışmak burada kullanılacak etkili yöntemdir.