Türkiye'yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin açıklamalar da bulunan Nazlı Ilıcak, hükümete ve cemaate tuzak kurulduğunu söyledi.


Nazlı Ilıcak açıklamasında hükümet ile cemaat arasındaki gerginliğin MİT içindeki bazı karanlık odaklar tarafından oluşturulduğuna dikkat çekti.
İşte Nazlı Ilıcak'ın açıklaması:
Soruşturmada adı geçenler için kullanılan masumiyet karinesi ilkesinin görevden alınan polisler içinde geçerli olduğunu söyleyen Nazlı Ilıcak, Türkiye genelinde yüzlerce polisin hiçbir soruşturma yapılmadan görevlerinden alındığını ifade etti.Nazlı Ilıcak şöyle konuştu:
"Yüzlerce polis yerinden edildi. Bunların hesabını sormak istiyorum. Böyle bir şey olabilir mi? Siz insanları fişlediniz mi? Neye göre yerlerinden ediyorsunuz? Bir çete lafı döndüğü için yargılamadan yargısız infaz yapıyorsunuz. Herkesin masumiyet karinesi vardır. Daha önce 30 kişilik bir çete denirken sadece poliste 150 kişinin yerleri değiştirildi. İstanbul'a bir gün bile tecrübesi olmayan bir ismi emniyet müdürü olarak getiriyorsunuz.
TUZAK HEM CEMAAT'E HEM HÜKÜMET'E
Bunu açıkça söylüyorum. Hükümet ile cemaatin arasını açmak için tuzak kurdular. Kendilerinin paçalarını kurtarmak için bazı MİT mensupları, MİT'in içindeki bazı karanlık odaklar, 7 Şubat'taki krizle ilgili olarak cemaatin de kabul etmediği ve kanıtlanamayan bir iddia ortaya attılar, inandırdılar. Oslo süreci iddianamede yok. İddianamede, KCK ile MİT'in iç içe girdiğini hatta KCK'yı MİT'in oluşturduğu iddialarına odaklanmış.
"ERDOĞAN TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ"
Başbakan yanlış yönlendirilmek suretiyle, sizin iktidarını ortak olmak istiyorlar demek suretiyle bir nifak tohumu atıldı. Daha sonra böcekle bu devam edildi. Bakın bu komplo teorileri nerelere kadar varıyor. Sadece orada kalmıyor ki! Gezi Parkı olaylarında da ABD'den alındı cemaate kadar getirildi. Yani her hadiseyi iktidara karşı bir operasyon, olarak takdim ediliyor. Açıkçası asıl sorumlular bu şekilde gizleniyor. 7 Şubat'tan beri uyardım, bakın dikkat edin, aranız açılmasın dedim. Bakın iktidarın düştüğü tuzağa bakın lütfen."


Bugün