Gazeteci-Yazar Can Ataklı'nın 22 Aralık tarihli köşesinde kendisi ile ilgili olarak 'O tabela inmeli' başlıklı yazıya Kahramanmaraş eski milletvekili Ökkeş Şendiller 'O tabela oradan inmeyecek' diye cevap verdi.

CAN ATAKLI 22 ARALIK 2010 TARİHLİ KÖŞESİNDE ŞÖYLE YAZDI:

"O tabela inmeli


Kahramanmaraş’ta tam 32 yıl sonra çok tatsız olaylar yaşadık. 32 yıl önce 111 kişinin ölümüyle sonuçlanan kanlı olaylarda ölenleri anmak isteyen Alevilere, kendilerine “Bozkurt süsü” veren ve çevre illerden otobüslerle toplanıp getirilen bir güruh saldırmaya kalktı.

Neyse ki hem güvenlik anında alındı hem de aklı selim yine galip geldi de olaylar daha da büyümeden yatıştırıldı.

Bu olayın iki önemli unsuru var. Birincisi MHP teşkilatı ve hemen ardından Ülkü Ocakları açıklamalar yaparak “Saldıran grupla aralarında hiçbir ilgi olmadığını” bildirdiler. İkincisi 32 yıl önceki Kahramanmaraş katliamının arkasında da olduğu bilinen Ökkeş Şendiller’in saldırıyı bürosunun balkonundan sakince izlemesi.

Ökkeş Şendiller 32 yıl önce “Kendir” soyadıyla biliniyordu. 111 kişinin ölümüne neden olan katliamın provokatörü olarak adı çok geçmişti. Ama ona pek bir şey olmadı.

Şimdi aynı kişi Kahramanmaraş’ın en merkezi yerinde parti birası tabelalarından bile büyük bir tabela asmış. “Ökkeş Şendiller İrtibat Bürosu” yazıyor bu tabelada. Ben başka hiçbir yerde kişi adına asılmış bir irtibat bürosu tabelası görmedim.

Elbette suç değil, yasal bir engel yok, ama Kahramanmaraş olaylarının mimarı olarak olarak bilinen bir kişinin, kentin tam ortasına ismini yazdırması bile başlı başına bir provokasyondur. Kimse bu tabelanın sadece tabela olduğunu söylemesin bana.

Ökkeş Şendiller günlerdir TV ekranlarına çıkıp “olaylarla ilgisi olmadığını” söylüyor. Bunu söylerken önce o tabelayı indirmeli."

ÖKKEŞ ŞENDİLLER İSE ATAKLI'YA ŞÖYLE CEVAP VERDİ:

"O TABELA ORADAN İNMEYECEK


Sevgili Can Ataklı;

“O Tabela İnmeli” başlıklı yazınızı okudum. Sizin, deneyimli ve büyük gazetelerde yazan bir gazeteci olmanızdan dolayı sadece üzüldüm.

Böyle bir yazı için –en azından- internette olsun kısa bir araştırma yapsaydınız, gerçekleri saptıran, vicdanları sızlatan ve insanlara iftira atan bir yazıyı kaleme almazdınız diye düşünüyorum. Bu yazı maalesef gerçek dışı, tamamen iftira ve şartlanmışlık kokan bir anlayışın ürünü.

Yasal haklarım saklı kalmak kaydı ile olayların gerçek yüzünü kısaca anlatırsak;

1. Olayların yaşandığı 19 Aralık’taki mitingi yapanların büyük bir kısmı otobüslerle dışarıdan getirilmiştir. Kahramanmaraşlı Alevi vatandaşlarımız bu mitinge katılmamışlardır. Zaten yaklaşık bin kişinin katıldığı miting bittikten sonra, bir grup genç -daha çok izin veren yetkilileri- protesto etmiştir. Her şey emniyetin kayıtlarında mevcuttur.

2. ”Kahramanmaraş Katliamının arkasında bilinen Ökkeş Şendiller’ in saldırıyı bürosunun balkonundan sakince izlemesi” ifadesi şahsıma yapılabilecek en büyük saldırıdır. Çünkü, biz o olayların mağduru ve mazlumuyuz. Bir adi planın neticesi olarak aylarca en vahşi işkencelere tabi tutulup, eşgüdümlü özel sıkıyönetim mahkemelerinde 2 yıla yakın yargılandıktan sonra adana Sıkıyönetim 1 Nolu askeri Mahkeme’ de 1980/520 sayılı kararla beraat etmişiz. Beraat kararımız 1983 yılında Askeri Yargıtay tarafından tasdik edilmiştir. Buna rağmen 30 yıl sonra olayların arkasında olmakla suçlanmamızın dayanağı nedir? Böyle bir kin ve düşmanlığınızın sebebi neyle izah edilebilir? Elbette insan cahili olduğu şeylerin düşmanıdır. Ama kamuoyunu “bilgilendirdiğini” iddia edenlerin araştırma sorumluluğu ve basın ahlakı(!) nedere?

Sayın Ataklı, okuma zahmetine katlanırsanız Kahramanmaraş olaylarının perdesini indiren yazımı e-postanıza, “Kanlı Oyun-Kahramanmaraş Olaylarının Perde arkası” kitabımı Vatan Gazetesi adresinize posta yolu ile gönderiyorum.

Gerçekten insan onuruna, adalete ve insan haklarına zerre kadar saygınız varsa, değerlendirip kamuoyu ile paylaşırsınız. Eğer bu yazdıklarımdan sonra, gerçekleri görmemekte ısrar ederseniz, inandırıcılığınızı kaybedeceğinizi unutmayın.

3. Benim büromun bulunduğu yer anma mitinginin yapıldığı yere 1km. mesafede, vilayetin karşısındadır. Büromuzun önündeki grup “niçin izin verdin” diye valiyi protesto eden gençlerdi.

4. 32 yıl sonra bu anma gündeme geldiğinde şahsen Ali Balkız’ a çağrıda bulunarak, burada Aleviler de Sünniler de zarar görmüş, Alevi vatandaşlarımızda ölmüş, 40 kişi de Sünnü sağcı Maraşlı ölmüş, çatışmalarda ölen 7 de sünnetsiz ceset vardır, gelin bu anmayı birlikte yapalım. Kürsüye birlikte çıkalım… Bu kanlı oyunun Alevi-Sünni meselesi olmadığını, darbeye giden son virajlar olduğunu, dış tahriklerin tertibi olduğunu söyleyip birlikte barış mesajı verelim dedik.

Gelen mesaj :”siz bizim gönlümüzde aklanmadınız” şeklinde poldu. Peki, hukuk, yargı, adalet ali Balkız ve onun gibi düşünenlerin gönlünden ibaret mi?

5. Sayın Ataklı, ben Kahramanmaraşlıyım. 1991’ de 24 bin 500 tercih oyu ile milletvekili seçildim ve Kahramanmaraş’ tan hiç kopmadım. Evim, ailem, ziraatim, ofisim orada.

Darbe döneminin bölge dışı sürgünlerini, şehre giriş yasaklarını delerek, yasaklara ve baskılara direnmiş ve şehrimize gitmişiz.

Sayın Ataklı, ofis açmamıza karşı çıkışınız, cuntacılara, darbecilere rahmet okutacak bir yasakçı anlayışın yeniden hortlamasıdır.

Tekrar ediyorum : O TABELAYI İNDİRECEK BİR KUL DAHA ANASINDAN DOĞMADI.

Bizler, darbelere, yasaklara baş kaldırmış, insanlık onurunu rehber etmiş hürriyet aşıklarıyız.

Sayın Ataklı, tabelamız ve ölçüleri sizi derinden rahatsız etmiş. Büro açmanın, hangi boyda tabela asmanın zat-ı alilerinizin iznine tabi olduğunu hatırlattığınız için teşekkür ediyoruz.

“Kenger” olan eski soyadımı “Kendir” olarak yazmanız ise, bu işlerden ne kadar uzak ve şartlanmış olduğunuzun delilidir.

Bu konunun aslını da benden dinleyin : Soyadım 12 Eylül darbe dönemi sıkıyönetimi tarafından güvenlik gerekçesi ile değiştirildi. Ben o zaman da böyle bir uygulamaya şiddetle karşı çıktım. Ancak netice değişmedi. Daha sonra iki defa mahkemeye eski soyadımı almak için müracaat ettim. Mahkeme “güvenlik” gerekçesi ile talebimi reddetti. İşin aslı budur.

6. Sayın ataklı, provokasyon benim irtibat büromun tabelası ve ismim değil, 32 yıl sonra yaraları yeniden kaşımak için miting yapmak, asılsız ve vicdansız yazılar yazmaktır.

Buyurun, olayların arkasındakileri ve gerçekleri okuyun.


Ökkeş ŞENDİLLER..." (www.kanal46.com)