Sağ ve sol kesimden toplam 111 kişinin hayatını kaybettiği 1978 kanlı Maraş Olayları’nın 1 numaralı sanığı olarak yargılanmasına rağmen hem askeri hem de sivil mahkemelerde beraat eden Kahramanmaraş eski milletvekili Ökkeş Şendiller, darbeciler Ahmet Kenan Evren ile Ali Tahsin Şahinkaya’nın yargılanacağı 12 Eylül Davasına Müdahil olmak için Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdu.


19 Mart 2012 tarihinde Ankara Adliyesi’ne Avukatları Dinçer Alptekin ve Ural Gündoğan ile gelen Şendiller, müdahil dilekçesini Mahkeme Başkanlığına verdi.


Şendiller, Anayasa'daki geçici 15. madde nedeniyle daha önce böyle bir davanın açılmadığını hatırlatarak maddenin kalkmasının ardından Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın davayı açtığını söyledi. 12 Eylül darbesi öncesinde kendisinin beraat etmesine rağmen darbenin ardından birçok hakkının elinden alındığını anlatan Şendiller, defalarca sorgulandığını ve tekrar yargılandığını kaydetti.


"Zaman aşımı gibi, başka konularla ilgili çok önemli neticeler alınacağını düşünmüyorum" diyen Şendiller, ancak, darbeciler, darbeye teşebbüs edenler bakımından önemli olduğuna dikkat çekerek "Darbeden mağdur olmuş bir vatandaş olarak müdahil hakkımı kullanacağım" dedi.


4 Nisan'daki davaya da katılacağını vurgulayan Şendiller, darbeden mağdur olan herkesi müdahil olmaya çağırdı. Şendiller; “Türkiye'de bu tür darbelerden uzak güzel günlerin olmasını istiyorum. Açılan davanın demokrasi ve milli iradenin dışına çıkılmaması için önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Darbeden mağdur olan tüm herkesi de müdahil olmaya çağırıyorum” diye konuştu.


İŞTE ŞENDİLLER’İN DİLEKÇESİ


ANKARA 12. AĞIR CEZA MAHKEMESİ


SAYIN BAŞKANLIĞI'NA


DOSYA NO               : 2012/3E.


KATILMA TALEP EDEN/ŞİKAYETÇİ  : Ökkeş ŞENDİLLER


VEKİLLERİ              : Av. Dinçer ALPTEKİN- Av. Ural GÜNDOĞAN


SANIKLAR               : 1- Ahmet Kenan EVREN


                             2- Ali Tahsin ŞAHİNKAYA


VEKİLLERİ              : Av. Ömer Nihat ÖZCAN- Av. Haydar KANICIOĞLU


KONUSU                   : Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237. vd. maddeleri uyarınca davaya müdahilliğimizin kabulü istemine muhtevidir.


AÇIKLAMALAR     :


Sayın Mahkemede derdest olan davada sanıklar Ahmet Kenan EVREN ve Ali Tahsin ŞAHİNKAYA hakkında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve Anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek isnadıyla 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 146, 80, 31 ve 33 maddeleri uyarınca kamu davası açılmıştır.


Sayın Mahkemeye sunulan ve mahkemenin kabul ettiği 03.01.2012 tarih ve 2012/2 no’lu iddianamenin birçok yerinde;sanıkların 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirmiş oldukları darbenin sebeplerinden birisi sayılan, 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Kahramanmaraş'ta meydana gelen olaylara ilişkin iddianamede geçen hususlar ve yine bu iddianamede bahse konu edilen ve Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER’e atfedilen anlatımlar uyarınca ve aynı zamanda 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Mayıs 1981 tarihinde, 1402 sayılı Kanunun 2. maddesi “Sıkıyönetim komutanlarının bölgelerinde; genel güvenlik, asayiş veya kamu düzeni açısından çalışmaları sakıncalı görülen veya hizmetleri yararlı olmayan kamu personelinin statülerine göre atanması veya işine son verilmesi, yerel yönetimde çalışanların görevden uzaklaştırılması veya işlerine son verilmesi hakkındaki istemleri ilgili kurum ve organlarca derhal yerine getirilir.”gerekçesi ileri sürülerek, Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER’in kamu görevine hukuka aykırı olarak son verilmiştir. Müvekkilin 12 Eylül 1980 darbesinden zarar görmesi sebebiyle görülmekte olunan kamu davasına katılmak için Sayın Mahkemeye başvurma zarureti hasıl olmuştur. Buna göre;


1- İddianamede geçtiği şekliyle 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Kahramanmaraş'ta meydana gelen olaylar 12 Eylül sürecine giden yolda önemli dönüm noktalarından birisidir. Kahramanmaraş Olayları, gerek kamuoyunda ve gerekse iddianamede 12 Eylül 1980 darbesinin nedenlerinden biri olarak görülmektedir. Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER, Kahramanmaraş’ da meydana gelen söz konusu olaylardan dolayı Sıkıyönetim Komutanlığı, Adana 1 Numaralı Askeri Mahkemesinde yargılanmış ve mezkur yargılanma sonucunda anılan mahkeme tarafından 08.08.1980 tarih ve 1980/92E.- 1980/520K. sayılı kararı ile hakkında beraat kararı verilmiştir. Söz konusu kararda Askeri Yargıtay 5. Dairesi tarafından da 11.07.1983 tarih, 1982/530E.- 1983/351K. sayılı kararı ile onanmıştır.  (Ek:1-2) Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER’in hakkında kesinleşmiş beraat kararı olmasına rağmen yukarıda da ifade edildiği üzere 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Mayıs 1981 tarihinde, darbe yönetimi tarafından 1402 sayılı Kanun gerekçe gösterilerek kamu görevinden menedilmesi, açıkça hukuka aykırı bir eylem niteliğindedir. Müvekkil o dönemde memuriyetten uzaklaştırılması hasebiyle zarar görmüş ve mağdur olmuştur. 


2- Kahramanmaraş Olaylarına ilişkin Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER tarafından KANLI OYUN- Maraş Olaylarının Perde Arkası, (Ankara 2011 baskı tarihli) ismiyle yazılan kitapta; Müvekkil, söz konusu olaylara ilişkin kitap içeriğinde birçok belgeye yer vermiş ve olayların neden ve nasıl meydana geldiğini tafsilatlı bir şekilde açıklamıştır. Müvekkil tarafından yazılan kitabı Sayın Mahkemeye sunuyoruz.  (Ek:3)  Müvekkil söz konusu kitabının dışında da Kahramanmaraş Olaylarına dair yıllar içerisinde de birçok makale yazmış, konferanslar vermiş ve toplumu bilgilendirme cihetine giderek Kahramanmaraş Olaylarının kamuoyu nezdinde aydınlanması için çalışmalarda bulunmuştur.


3- 12 Eylül 1980 günü, saat 04:00'da, TRT’de dönemin Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı olan sanık Ahmet Kenan Evren imzasıyla yayınlanan Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi okunmuştur. Söz konusu Milli Güvenlik Konseyi’ nin bir numaralı bildirisinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine bütünüyle el koyduğu açıkça ifade edilmiştir. Aynı bildiride parlamento ve hükümetin feshedildiği, parlamento üyelerinin dokunulmazlığının kaldırıldığı ve bütün yurtta sıkıyönetim ilan edildiği belirtilmiştir. Bu bağlamda gerek Milli Güvenlik Konseyi'nin bir numaralı bildirisi ve gerekse devamındaki bildirileri ve uygulamaları; Türkiye’deki demokratik işleyişi akamete uğratmış ve böylelikle temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, hukuka aykırı ve meşruiyetten uzak sonuçların ortaya çıkmasına sebep olunmuştur.


4- İddianamede yer alan Kahramanmaraş Olayları kısmında ki, Maraş Olayları ile İlgili Tanıkların Anlatımları ve Olayın Değerlendirilmesi bölümlerinde ve yine iddianamenin VII. Bölüm, Genel Değerlendirme,  Anayasayı İhlal (Askeri Darbe) Suçu Açısından Değerlendirme kısımlarında iddiamakamı tarafından Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER’e atfedilen bazı iktibaslar yapılmıştır. Buna göre;


a) Ökkeş ŞENDİLLER:"Anonsta 3 tane sağ görüşlü vatandaşın şehit edildiğini, bunların cenazesini almak üzere hastaneye gidileceğine dair, altında 8-10 tane gönüllü kuruluşun, baro dahil, işte belediye dahil, sağ görüşlü partiler dahil, hepsinin isminin olduğu bir anons, ama o anonsu kimin yaptırdığı, anonsu kimin götürdüğü ortaya çıkmadı, o da enteresan bir olay bize göre..."


b)Ökkeş ŞENDİLLER (Kahramanmaraş olayları ile ilgili yargılandığı, davada):"Tayyar diye bir paşa vardı. Sıkıyönetim paşasıydı o. Onun bize çok enteresan bir ifadesi var. Ben bunun mahkemede de ısrarla üzerinde durdum. Gelip ifade dahi vermedi. O zaman Tugay komutanı idi. Tuğgeneraldi. Bir arkadaşım daha vardı benim. Yunus İLHAN diye. Beraber gözaltına alınmıştık. O Maraş'taydı. İkimizi beraber çağırdı. Bizim rahmetli Tahsin ÜNAL diye eski Harp Okulunda tarih hocasıydı. MHP Genel İdare Kurul üyesi idi. Tahsin hoca geldi bize, önce babamla filan görüşmüş. Demiş ki, 'Bu Tayyar Paşa çok milliyetçi bir adam. Gelsinler ifadelerini versinler, gitsinler.' Bize öyle bir haber geldiydi. Tabi bu 30 gün geçtikten sonra Tayyar Paşa bizi çağırdı huzuruna, önce dedi ki 'Siz ne biçim Milliyetçisiniz, ne biçim Ülkücüsünüz, size böyle mi emir verildi. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.' diye bizi fırçaladı."


c)…Tayyar Paşa adındaki Tuğgeneralin, Ökkeş Kenger”e söylediği “Siz ne biçim Milliyetçisiniz, ne biçim Ülkücüsünüz, size böyle mi emir verildi. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.” şeklindeki sözleri,…


… dikkate alındığında, olayların toplumda kaos oluşturmak ve askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığı, etkin güvenlik kuvvetlerince de müdahale edilmediği kanaatine varılmaktadır…”


d) “…Tayyar Paşa adındaki Tuğgeneralin, Ökkeş Kenger”e söylediği “Siz ne biçim Milliyetçisiniz, ne biçim Ülkücüsünüz, size böyle mi emir verildi. Yüzünüze gözünüze bulaştırdınız.” şeklindeki sözleri,…


… Tüm bu hususlar ışığında 12 Eylül 1980 öncesi terör olaylarına bakıldığında, olayların toplumu kaosa, iç çatışmaya sürükleyerek ülkeyi yönetilemez hale getirip, askeri darbeye zemin hazırlamak ve yönetimi ele geçirmek isteyen devlet içindeki derin yapıların yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmış terör olayları olduğu, devlet içindeki etkili güçlerin, olaylarda güvenlik güçlerinin etkin olarak görev yapmasını engellediği, güvenlik güçlerinin bazı olaylarda kullanıldığı, bu kadar organize ve geniş çaplı olayların devlet içinde örgütlenmiş illegal güçlerin planlaması ve iştiraki olmadan yapılamayacağı,...”


şeklinde yapılan alıntılardan özellikle “b, c ve d” bentlerinde; Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER, adı geçen Tayyar Paşa isimli şahıstan emir ve talimat alan birisiymiş gibi gösterilmiştir. Müvekkilin, iddianamede emir ve talimat alan birisiymiş şeklinde gösterilmesi ve buna yol açacak şekilde kendisinden bahsedilmesini kabul etmek mümkün değildir.


Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER tarafından neşredilen “KANLI OYUN- Maraş Olaylarının Perde Arkası” isimli kitabın (2011 baskı) 146. sahifesinde iddianamede geçen bu husus “KOMUTANLA GÖRÜŞMEMİZ” başlığı altında şu şekilde ifade edilmiştir;


“O zamanki Sıkıyönetim Komutanı Tuğgeneral Tayyar Aygur Paşa ile görüşmemizde Yunus İlhan’la beraberdik.


Komutanın odasında bir binbaşı ve üç sivil şahıs daha vardı. Bunlardan birisi daha sonra tespit ettiğim kadarı ile MİT sorumlusu “Kadir” isimli şahıstı.


Komutan önce babam ve gazeteci ile nasıl görüştüğüm üzerinde durdu. Lavaboya çıkarken kapıda jandarmalar farkında olmadan görüştüğümü anlattım.


Daha sonra hadiseler hakkında sorular sordu ve itiraflarda bulunduğumuzu söyledi, onları geniş geniş anlattık. İşkence altında olduğumuzu ve hadiselerin sorumluluğunun bize zorla yıkılmak istendiğini anlattık.


Komutan, “Oğlum, bu hadiseler sizin boyunuzu aşar, bunu biz de biliyoruz. Soldan her şey elimizde. Silahlar, mermiler, dokümanlar, hepsini yakaladık. Hatta Ermeni Garbis adında birinin olduğunu tespit ettik. Eğer bu şahıs ölenler arasında değilse, yakında bir vilayetin başını daha yakabilir. İnşallah ölen 7 sünnetsizden birisi budur. Bunları biliyoruz. Peki bu sağdaki çarıklı Mehmet Ağayı kim sokağa döktü biz bunu arıyoruz” diyerek, özellikle bu konuda üzerinde durdu.


Yani soldan her şey ellerinde ve konuşmalarımızın hepsini teybe kayıt ettiler.


Komutandan bizi polise teslim etmemesini istedik.


Bizi Piyade taburunda gözaltına aldılar. Şahit olarak gösterdiğim öğretmen arkadaşım İbrahim Aksoy, İbrahim Demir, Mehmet Demir, Mustafa Özdemir ve Mehmet Leblebici de orada gözaltına alınmışlardı…”


Olayın doğrusu Müvekkil tarafından kitabında bahsedilen şekliyle gerçeklemiştir. İddianamede geçen ve Müvekkili rencide edici şeklinde bahse konu edilen ifadelerin tashihini yapar ve bu hususu Sayın Mahkemeye arz ederiz.


5- Yukarıda ifade edildiği üzere ve iddianamede belirtilen ve arasında Kahramanmaraş Olaylarının da bulunduğu birçok eyleme ilişkin tespitlerin sonucunda;


“… Tüm bu hususlar ışığında 12 Eylül 1980 öncesi terör olaylarına bakıldığında, olayların toplumu kaosa, iç çatışmaya sürükleyerek ülkeyi yönetilemez hale getirip,askeri darbeye zemin hazırlamak ve yönetimi ele geçirmek isteyen devlet içindeki derin yapıların yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmış terör olayları olduğu, devlet içindeki etkili güçlerin, olaylarda güvenlik güçlerinin etkin olarak görev yapmasını engellediği, güvenlik güçlerinin bazı olaylarda kullanıldığı, bu kadar organize ve geniş çaplı olayların devlet içinde örgütlenmiş illegal güçlerin planlaması ve iştiraki olmadan yapılamayacağı,...”


Sonucuna iddianamede ulaşılmıştır. Müvekkil hakkında Kahramanmaraş Olaylarından dolayı tutuklu kaldığı 22 aylık sürenin sonunda, Müvekkilin beraatına karar verilmiştir. İddiamakamının özellikle “askeri darbeye zemin hazırlamak ve yönetimi ele geçirmek isteyen devlet içindeki derin yapıların yönlendirmesi ve kurgulamasıyla çıkarılmış terör olayları olduğu, devlet içindeki etkili güçlerin, olaylarda güvenlik güçlerinin etkin olarak görev yapmasını engellediği, güvenlik güçlerinin bazı olaylarda kullanıldığı, bu kadar organize ve geniş çaplı olayların devlet içinde örgütlenmiş illegal güçlerin planlaması ve iştiraki olmadan yapılamayacağı”ifadesinin aşikarlaştırılması ve yine aynı zamanda iddianamede Kahramanmaraş Olaylarının değerlendirildiği son cümlede geçen“…olayların toplumda kaos oluşturmak ve askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığı, etkin güvenlik kuvvetlerince de müdahale edilmediği kanaatine varılmaktadır.”sonuç ve tespiti Sayın Mahkemede yapılacak yargılama sonucunda ortaya çıkacaktır.


Bu durumda, Müvekkile izafe edilen ve 22 aylık tutukluluk haline sebep olarak, kendisinin mağduriyetine yol açan ve 12 Eylül 1980 darbesinin nedenlerinden biri olarak görülen Kahramanmaraş Olaylarına ilişkin hususların maddi gerçekliğe kavuşturulması ve kamu vicdanını tatmin etmek için Sayın Mahkemede görülmekte olunan dosyaya katılma talebinde bulunma zarureti hasıl olmuştur.


HUKUKİ SEBEPLER: TCK ve sair mevzuat hükümleri.


DELİLLERİMİZ        :Sıkıyönetim Komutanlığı, Adana 1 No’lu Askeri Mah. 1980/92E.- 1980/520K. sayılı kararı, Askeri Yargıtay 5. Dairesi 1982/530E.- 1983/351K. sayılı kararı,Müellifi Ökkeş ŞENDİLLER olan, Kitap yayınlarından çıkan, KANLI OYUN- Maraş Olaylarının Perde Arkası, Ankara 2011 baskı tarihli kitap, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında bulunan belgelerve sair yasal deliller..


SONUÇ VE TALEP     : Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkeme tarafından re'sen dikkate alacak sebeplere binaen;


1- Müvekkil Ökkeş ŞENDİLLER’in hakkında kesinleşmiş beraat kararı olmasına rağmen, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra; Mayıs 1981 tarihinde, 1402 sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca Müvekkilin kamu görevinden menedilmesinin, açıkça hukuka aykırı bir eylem niteliğinde olması hasebiyle Müvekkil bu işlemden dolayı zarar görmüş ve mağdur olmuştur. Bu sebepten dolayı, iddianamede 12 Eylül 1980 darbesini planladığı ve uyguladığı ifade edilen söz konusu şahıslar hakkında açılan kamu davasına; Müvekkilin suçtan zarar görmesi nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237. vd. maddeleri uyarınca, katılma talebimizin kabulüne;


 2- Her şeyden önce Sayın Mahkemeye belirtmek isteriz ki, kökü tarihin derinliklerinde olan, Türk Milletinin bağrından çıkan ve asil Türk evlatlarından teşekkül eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hükmi şahsiyetini tenzih eder; 


12 Eylül 1980 darbesinde asker kimliğinde olan; ancak 12 Eylül 1980 darbesini planlayan - icra eden ve iddianamede üzerlerine atılı suçları ifa ettikleri belirtilen sanıklarAhmet Kenan EVRENveAli Tahsin ŞAHİNKAYA hakkında ceza verilmesine;


Karar verilmesini Sayın Mahkeme'den bilvekale arz ve talep ederiz. Saygılarımızla...16.03.2012


Ökkeş ŞENDİLLER                                                                                                                      


Vekili Av. Ural GÜNDOĞAN


Ekleri :


1-     Sıkıyönetim Komutanlığı, Adana 1 No’lu Askeri Mah. 1980/92E.- 1980/520K. sayılı kararı,


2-     Askeri Yargıtay 5. Dairesi 1982/530E.- 1983/351K. sayılı kararı,


3-     Müellifi Ökkeş ŞENDİLLER olan, Kitap yayınlarından çıkan, KANLI OYUN- Maraş Olaylarının Perde Arkası, Ankara 2011 baskı tarihli kitap,


4-     Vekâletname sureti...