Tahıl ürünlerinin Ukrayna limanlarından sevkiyatına ilişkin anlaşma, geçtiğimiz temmuz ayının 22'sinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından imzalanmıştı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte çok sayıda tahıl gemisi yola çıktı. Fakat Rusya cephesi geçtiğimiz 29 Ekim'de tahıl gemilerinin güvenliğini sağlayan Rus gemilere İngiliz destekli filo tarafından saldırıldığını öne sürerek anlaşmayı askıya aldı.

TÜRKİYE DEVREYE GİRDİ

Rusya'nın bu hamlesinin ardından Türkiye de dün konuyla ilgili devreye girdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sorunun çözümü için hem Rusya, hem Ukrayna hem de Birleşmiş Milletler tarafıyla yoğun bir görüşme gerçekleştirdi. Bakan Akar'ın görüşmeleri de kısa sürede olumlu sonuçlandı.

DENETİMLER KONUSUNDA ANLAŞMAYA VARILDI

BM, Ukrayna, Türkiye ve BM delegasyonlarının, tahıl koridoru kapsamında 31 Ekim günü 14 geminin hareket planı ve 40 gemiye yapılacak denetimler konusunda anlaşmaya vardığını açıkladı. Açıklamada, Rus delegasyonunun iki planla ilgili de bilgilendirildiği belirtildi.

Polatgiller hakim karşısında: Banu Parlak gözyaşlarına boğuldu Polatgiller hakim karşısında: Banu Parlak gözyaşlarına boğuldu

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İLK YORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ise konuyla ilgili ilk yorum bugün geldi. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hastaların ilgisizlikten öldüğü, yaşlı bakımevlerinde içimizi yakan görüntülerle karşılaştık. Türkiye olarak küresel salgında sunduğumuz küresel sağlık hizmetleriyle, ülkelere gönderdiğimiz tıbbi desteği alnımızın akıyla verdik. Hiçbir ayrım yapmadan elimizdeki imkanları seferber ettik. Şimdi gıda krizinde yaşanıyor. Dünya buğday üretiminin üçte biri Rusya ve Ukrayna üretmektedir. Ukrayna buğdayının 9,3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak, gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık. Rusya kendisi için aynı kolaylıkların gösterilmemesi sebebiyle mütereddit davransa da insanlığa hizmet için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle: Dünyanın sadece siyasi ve ekonomik değil; doğrudan insanın varoluş gayesiyle ilgili arayışlar içinde olduğu dönemde Türkiye Yüzyılı denize feneri mahiyetinde rehber olacaktır. Bunun gerisinde asırlardır yaşadığımız tecrübelerden çıkardığımız dersler vardır. Tabiattaki her şeyin insanı da aynı kategoriye yerleştirmesi kaçınılmazdır.

"BİLİM ÇALIŞMALARIMIZ İNSAN MERKEZLİ MEDENİYETİ TEMEL ALIYOR"

Eşrefi mahlukat olan insanı eşya seviyesine indirgeyen zihniyetin gidilebilecek yolun sonuna gelinmiştir. İnsanın merkezinde olduğu bilim anlayışını yükseltmenin zamanıdır. Covid-19 başladığında bilim insanları bir dizi tedbir tavsiyesi açıklamıştır. Günümüzde dünyanın pek çok yerinde insanı asıl olarak gören gayretlerin gerisinde ortak birikimlerimizin yer aldığını müşahede ediyoruz.

Türk tıp dünyasının temsilcileri olarak bu tevekkülü kendi alanımızda her an her vesileyle yapmakla mükellefeyiz. İlhamını ilim, hikmet ve marifet temelinde inşa edilmiş insan merkezli medeniyet tasarrufumuzdan alan bilim çalışmalarımızı teknoloji kutsaması hastalığından uzak bir şekilde sürdürmemiz şart. Türk devletleri teşkilatları bünyesindeki her çalışmamız gibi Türk Tıp Dünyası Kurultayını da bu doğrultuda atılacak adımların en önemli zemini olarak değerlendiriyoruz.

"SAĞLIK ALANINDA DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLMAYA KARARLIYIZ"

Sağlık alanında gösterdiğimiz başarı yeni fırsatları önümüze sermiştir. Son 20 yılda ülkemize kazandırdığımız sağlık hizmetimiz var. Büyük yatırımlar ve şehir hastanelerimiz, yetişmiş insan kaynağımız en büyük payın sahibidir. Dünyada Covid aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Koruyu sağlık hizmetleri ve tedavi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Yerli ve milli şirketlerimizi, sağlık alanında dünya çapında hizmet üretecek seviyeye ulaştılar. Girişimcilerimize verdiğimiz destekle hızla ileriye doğru mesafe kaydediyoruz. Özel sektörümüzün dinamizmini de artırıyor. Amacımız Türkiye 100 yılı vizyonu çerçevesinde ülkemizi sağlık hizmetleri alanında Türkiye'yi zirveye çıkarma. Sahip olduğumuz alt yapıyı, bilim, teknoloji ve üretimin gücünü sürekli geliştirmekte kararlıyız. Teşhis, tedavi tıbbi cihaz kendi ihtiyacımızı karşılamanın yanında küresel alanda söz sahibi olma kararlığındayız."