Afganistan'ın başkenti Kabil'de 31 Ağustos saat 24.00'e geri sayım başlarken, Batılı ülkeler gece yarısı havalimanı çevresinde 'terör' alarmı verdi ve bu sabah yine kaotik görüntüler vardı.

ABD ve İngiltere, Çarşamba akşamından itibaren vatandaşlarından Kabil Havalimanı'ndan uzak durmalarını isteyen uyarılar yaptı. Uyarılara göre, özellikle karayoluyla havalimanına gidişler aşırı tehlikeli.

ABD'nin Kabil Büyükelçiliği ise, havalimanındaki üç kapıda bulunan vatandaşlarının hızla uzaklaşmasını istedi, 'terör saldırısı' tehdidinin sona erip ermediğine yönelik herhangi bir açıklama yok

BÜYÜK BİR KALABALIK TOPLANDI 

Buna karşın, Reuters haber ajansı, bir Batılı diplomata dayandırdığı haberinde, terör örgütü DEAŞ'ın saldırı ihtimaline rağmen Kabil Havalimanı çevresinde büyük bir kalabalığın toplandığını bildiriyor.

Ellerinde ABD pasaportu veya vizesi olan yaklaşık 1500 kişinin havalimanına ulaşmaya çalıştığını kaydeden Reuters, Çarşamba günü yavaşlayan tahliye uçuşlarının bugün ivme kazanacağını aktardı.

ABD'nin özel askeri şirketi Blackwater'ın kurucusu Eric Prince ise, 31 Ağustos tarihinden sonra Afganistan'dan çıkmak isteyenlere yardım edeceklerini söyledi. Elbette, bir bedel karşılığında.

Wall Street Journal'ın haberine göre, milyarder Eric Prince Kabil Havalimanı'na uçak seferleri düzenleyecek ve tek bir koltuğun bilet fiyatı ise 6 bin 500 dolar olacak.

HELİKOPTERLE KURTARDILAR

HELİKOPTERLE KURTARDILAR 

ABD ordusu, Kabil'de sıkışıp kalan 20 kişiyi havalimanına taşımak için helikopterle operasyon düzenledi. BBC muhabiri Paul Adams, analizinde yeni 'terör uyarısı'nın çok spesifik olduğunu vurguluyor:

"Kabil Havalimanı'na seyahat etmeyin, diyor. Hatta o bölgedeyseniz güvenli bir yere gidin ve bir sonraki açıklamayı bekleyin diyor. Genelde yetkililer muhtemel tehdidin içeriğine ve detaylarına yönelik yorumda bulunmazlar.

Ancak bu durum, ABD Başkanı Joe Biden'ın DEAŞ tehdidine yönelik sözlerinden 24 saat sonra değişti. Havalimanında kalabalık grupların tahliyesinden sorumlu komutanlar, olası bir canlı bomba saldırısından gittikçe daha fazla endişe duymaya başladı."

DEAŞ TALİBAN'I AŞAĞILADI 

Suriye ve Irak'ta sahada kaybettikten sonra Afganistan'da birçok saldırı düzenleyen DEAŞ, Kabil'in düşmesinin ardından yayın organlarından birinde Taliban'ı yerden yere vuran bir yazıya yer verdi.

Afganistan'daki 'zafer'in ABD tarafından gümüş tepside Taliban'a sunulduğu belirtilen yazıda, Taliban aşağılandı. DEAŞ'ın sosyal medya hesapları ise Taliban lideri Molla Baradar'a 'Molla Bradley' lakabı takıldı.

BUGÜN SAYI 100 BİNİ GEÇEBİLİR

BUGÜN SAYI 100 BİNİ GEÇEBİLİR 

15 Ağustos tarihinde Kabil'in düşmesiyle ABD ve müttefikleri neredeyse 100 bin insanı Afganistan'dan askeri kargo uçaklarıyla çıkardı, Taliban'la yapılan anlaşmaya göre 31 Ağustos tarihinde süre doluyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Taliban'la yapılan görüşmeler kapsamında örgütün 31 Ağustos sonrasında da ülkeden ayrılmak isteyen yabancılara ve Afganlara izin vereceği yönünde söz verdiğini açıkladı.

Blinken'a göre, Taliban'ın bu sözü tutmasını sağlamak da Washington ve müttefiklerinin görevi. ABD Dışişleri Bakanı ayrıca, Afganistan'da halen 1500 ABD vatandaşının çeşitli sebeplerle kalmış olabileceğini belirtti.

Pentagon sözcüsü John Kirby ise, Afganistan'dan son olarak ABD askerlerinin ayrılacağını kaydedip, "Havalimanı artık bizim sorumluluğumuzda olmayacak. Nasıl işletileceğine Taliban karar verecek" dedi.

837 MİLYAR DOLAR ÇÖPE GİTTİ

AP haber ajansı, ABD'nin çekilmeden önce Afganistan'a 20 yıl boyunca 837 milyar dolar para harcadığını ve tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü bildirdi.

Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Aymaklar (Aimaq), Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar ve Beluçilerin de aralarında bulunduğu birçok etnik grubun yaşadığı Afganistan'da, 20 ile 40 arası farklı dil ve lehçe konuşuluyor.

On yıllardır çalkantının dinmediği Afganistan'daki kırılmanın başladığı olay, 1979 yılının son günlerinde başlayan Sovyetler Birliği işgali oldu. ABD'nin direnişçilere destek verdiği 10 yıl süren işgal sırasında çok sayıda ülkeden 100 bini aşkın kişi Afganistan'a giderek Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı.

Sovyetlerin 1989'da Afganistan'dan çekilmesinin ardından bu kez iç savaşa savrulan ülkede, Cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah'ın 1992'de devrilmesiyle Afgan nüfusunun yarısını oluşturan Peştun grupların Kabil'deki hakimiyeti de sarsıldı.

İç savaş sürerken kurulan Taliban, farklı grupların desteğini aldı ve 27 Eylül 1996'da Kabil'e girerek iktidarı ele geçirdi. Böylece Afganistan'da, ABD liderliğindeki NATO birliklerinin 2001'deki saldırısına kadar devam edecek dönem başlamış oldu.

ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarından Afganistan'da üslenmiş El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tuttu. Afganistan'ı yöneten Taliban'dan El Kaide üslerini kapatmasını ve liderlerini ABD'ye teslim etmesini istedi. Taliban reddetti.

7 Ekim 2001'de Amerikan ve İngiliz uçaklarının Taliban ve El Kaide hedeflerine hava saldırısıyla Afganistan'da yeni bir savaş başladı. Afganistan'ı bu kez işgal eden ABD'ydi. Washington'ın 20 yıllık savaşı, Taliban'la masaya oturulması ve çekilme kararı alınmasıyla bitti.