Son dakika haberleri: Birkaç günde 30 bin kişiye yayıldı! Aşısı yok...

Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesinden gelen korkutan haber, sağlık yetkililerini paniğe sürükledi. Delta varyantının doğduğu ülkede, düzinelerce çocuğu ve pek çok yetişkini öldüren gizemli bir hastalığın yayılmaya devam edebileceği korkusu gittikçe artarken, hastalık şimdiden 30 bin kişiye yayıldı.

Orman tifüsü ya da dang humması olduğuna inanılan hastalık, Hindistan'ın kuzeyindeki bir eyalette hız kesmeden yayılıyor. Hastalık yetişkinlerin yanı sıra düzinelerce çocuğu da öldürdü.

Ülke, ölümcül koronavirüs dalgasından yavaş yavaş kurtulurken, Uttar Pradeş'teki ölümler hastanelerdeki doktorlar arasında paniğe neden oldu. Yerel basına göre, Kanpur şehrinde yaklaşık 30 bin kişiye gizemli hastalık bulaştı.

Çoğu çocuk olmak üzere en az 67 kişinin geçtiğimiz hafta virüsten öldüğü bildirildi. Enfekte olanların çoğu, eklem ağrıları, baş ağrıları, dehidrasyon ve mide bulantısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı.

Bazı durumlarda hastalar, kanın pıhtılaşmasını sağlayan dolaşım sisteminin önemli bir parçası olan trombositlerin azalmasından da muzdarip. Tüm hastalara koronavirüs testi de yapıldı ve şu ana kadar iki hastalık arasında herhangi bir bağlantı bulunamadı.

Gizemli hastalığın ne olduğu konusunda çelişkili raporlar var. Bazı hastaların dang humması testinin pozitif çıktığı bildirildi, ancak diğer kaynaklar hastalığın bir tür tifüs olduğunu iddia ediyor.

Orman tifüsü, enfekte akarların ısırıkları yoluyla yayılıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında bazı ülkelerde tifüs salgını vardı. 2003 ve 2007 yıllarında Hindistan'da tifüs salgınları vardı.

Bu hastalığa karşı bir aşı yok ve bu durum başka bir salgın korkusuna da yol açıyor. Ağır vakalar hastaneye kaldırılmayı gerektirse de, zaman zaman semptomların tedavi olmaksızın iki hafta sonra kaybolması da mümkün.

Dang humması ise, dünya çapında tropikal ve subtropikal iklimlerde, çoğunlukla kentsel ve yarı kentsel alanlarda bulunan sivrisinek kaynaklı viral bir enfeksiyon. Dişi sivrisinekler tarafından bulaşan dang, esas olarak tropikal bir hastalık ve Hindistan'da yüzlerce yıldır görülüyor.

Birçok enfeksiyon sadece hafif hastalık üretirken, vakalar potansiyel olarak ölümcül komplikasyonlar geliştirebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, en şiddetli haliyle, spesifik bir tedavisi bulunmuyor.

Gizemli hastalık, Firozabad kentindeki hastaneleri özellikle zorluyor. Firozabad'daki en üst düzey sağlık yetkilisi Neeta Kulshrestha, "Hastanelerdeki hastalar, özellikle çocuklar çok hızlı ölüyor" diyerek durumun ciddiyetini ortaya koydu.

HASTANEDEKİ ÇOCUKLARIN DURUMU KRİTİK 

Firuzabad'da bir günde 12 çocuk can verdi, bölgede yer alan tıp fakültesinde tedavi gören 135 çocuktan 72'sinin durumu ağır ve yaşam mücadelesi veriyorlar.

BBC, kuzey eyaleti Uttar Pradesh'in bazı şehirlerinde bir haftadır çocukların sabahları yataklarından yüksek ateş ve tere batmış halde uyandığını bildiriyor.

Uttar Pradeşli yetkililer, hastalığa yakalanan kişilerin ailelerine yardım sözü verdi ve "Firozabad ilçe hastanesindeki özel Kovid-19 koğuşu, ateşten muzdarip hastalar için ayrılmıştır” dedi.

Ülke şimdiden koronavirüs, özellikle de neredeyse 440 bin ölümle orman yangını gibi gibi yayılan Delta varyantı tarafından ele geçirilmiş durumda.

ÖLÜ SAYILARINDA 4 MİLYON FARK VAR 

Ancak resmi rakamların aksine, Hindistan'da bir yıl boyunca kaydedilen istatistikler, 2019-2020'nin aynı dönemine göre 4 milyonu aşkın insanın hayatını kaybettiğini gösterdi.

Koronavirüsün en yaygın varyantı Delta, ilk kez geçen yıl Ekim ayında Hindistan'da tespit edildi. Tüm varyantlardan daha hızlı yayılan Delta, aynı zamanda farklı belirtilere de yol açtı.

Prof. Tim Spector, Delta varyantına yakalananlar arasında en çok baş ağrısı, boğaz ağrısı ve burun akıntısı gibi belirtiler görüldüğünü; genç yaştaki hastaların 'daha ziyade ağır bir soğuk algınlığı geçiriyormuş gibi' hissedebildiğini söylüyor.

Firuzabad bölgesinde görev yapan üst düzey sağlık yetkilisi Dr. Neeta Kulshrestha, hastaneye getirilen çocukların çok hızlı şekilde öldüğünü aktarıyor.

Hindistan, son aylarda Delta varyantının yanı sıra 'kara mantar-mukormikoz' hastalığıyla da dünya gündemindeydi. Nadir görülen ve burun, göz ve bazen de beyni etkileyen bu agresif mantar enfeksiyonu ölümcül.

Hindistan'da binlerce insanı etkileyen mukormikoz hastalığına yakalananların çoğu, görme yetilerini yitirmeye başladıktan hastaneye başvurdu ve bu da tedaviyi zorlaştırıyor.

Tedavide geç kalınmış vakalarda enfeksiyonun beyne ulaşmaması için gözün alınması gerekiyor. Bazı vakalarda doktorların iki gözü birden alması, bazı nadir vakalarda ise çene kemiğini alması gerekebiliyor.

Hastalığın belirtileri arasında, burun etrafındaki deride siyahlaşma veya renk değişmesi, burunda kanama veya tıkanma, göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürükle kan gelmesi, gözde şişme veya ağrı, bulanık veya çift görme ve son aşamada da körlük yer alıyor.

Mukormikoz, bağışıklık sistemindeki sorunlar ve diyabet ile bağlantılı görülüyor. Covid-19 tedavisinde kullanılan ve bağışıklık sistemini baskılayan steroid türü bazı ilaçların kullanımındaki artışın bu enfeksiyonun artmasına yol açtığı sanılıyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verilerine göre, mukormikoz vakalarının yüzde 54'ü ölümle sonuçlanıyor. Ancak bu oran, hastanın genel durumu ve enfeksiyonun vücudun hangi kısmını etkilediğiyle bağlantılı olarak değişebiliyor.

Kara mantar hastalığı bulaşıcı değil; yani insandan insana veya hayvandan insana bir bulaşma söz konusu değil. Fakat havadaki veya ortamdaki mantar sporları ile bu küf mantarı yayılabiliyor.