Erzincan’ın Tercan ilçesi Beykonak köyünde dünyaya geldi. Sekiz kardeşin beşincisi olarak çocukluğu, köy hayatı ile başladı. Ailesiyle İzmir’e taşındığında yalnızca ilkokul ikinci sınıftaydı. Göç, onun müzik serüvenini de beraberinde getirdi.
EĞİTİM YOLCULUĞU VE BAĞLAMAYLA TANIŞMASI
Lise yıllarında bağlamayla tanıştı. Bu enstrümanla halk oyunlarına yöneldi, katıldığı yarışmalarda üç Türkiye birinciliği ve bir dünya birinciliği kazandı. Sanatının ilk filizlerini bu başarılar oluşturdu.
SANATINA ADIM ATARKEN AKADEMİK YOLU TERK EDİŞİ
1985’te Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Muhasebe eğitimi almaya başladı. Üç yıl sonra müziğin çağrısına kulak vererek Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı’na geçti. Bağlama ustalığına gitar becerisini de ekleyen Turan, sanatını bu yıllarda ciddi biçimde geliştirdi.
GRUP LAÇİN’DEN SOLO YOLA GEÇİŞİ
Üniversite döneminde Grup Laçin’i arkadaşlarıyla birlikte kurdu. Ancak eğitim sonrası bu ekolden ayrıldı ve İstanbul’a yönelerek bireysel kariyerine odaklandı. Sahne deneyimini albümlerde süsleyen sanatçı, 1998’de "Hüseyin Turan" adlı ilk albümüyle hafızalara kazındı.
ALBÜMLERİYLE HALK MÜZİĞİNE GÖNÜL KATTI
Sanatçı, albümleriyle adeta halk müziğine yeni soluklar getirdi:
1998 – “Hüseyin Turan”
2000 – “Aklıma Düştü Gözlerin”
2002 – “Turna Sesi”
2004 – “Hoş Geldin”
2005 – “Kilit”
2007 – “Adı Karanfil”
2010 – “Leyla Nefesi”
2012 – “Dolu”
2014 – “Süveyda”
2016 – “Ki”
2017 – “YAAli / Ehl‑i Deyişler”
Her albümünde farklı temalara yöneldi, halk müziğine olan bağlılığını her kayıtla pekiştirdi.
BİR HAYAT, BİR SANAT, BİR MÜZİK SERÜVENİ
Hüseyin Turan, köyden şehre uzanan hayat çizgisi, akademiyle harmanlanan sanatsal gelişimi ve her albümünde sanatına kattığı özgün yorumuyla Türk halk müziğinde ayrıcalıklı bir konum kazandı.