Ülke terazisinde, erkek kefesi daima ağır, kadın kefesi hafif çekiyor. Araştırmalar, kadının güçlendirilmesi gereğini ortaya koyuyor.

Dikkatlere sunmak için bir kez daha yineleyelim! 15 - 29 yaş grubu genç kızların yaklaşık yüzde 60'ı, 25 - 29 yaş grubunda ise yüzde 66'sı, hem eğitimden hem de istihdamdan mahrum. OECD'ye üye 30 ülke arasında eğitim ve ihtidamdan mahrum kalan kadınların oranı en yüksek bizim ülkede. Bu yüzden de yetersiz eğitimin sonucu olarak kadınların ancak yüzde 27'si işgücüne katılabiliyor.

Oysa, AB'de bu oran yüzde 55 civarında. Çalışan kadınların büyük çoğunluğu kayıt dışında. Madalyonun öteki yüzündeki olumlu rakamlar bizi biraz rahatlatsa da genel tabloyu kurtarmaya yetmiyor! Akademisyenler arasındaki kadın oranı yüzde 39, toplam profesörler içinde ise yüzde 27. Mimarların yüzde 36'sı, doktor ve operatörlerin yüzde 29'u, avukatların ise yüzde 33'ü kadın. İş dünyasının uzun yıllardır erkek egemen çatı örgütü TOBB, girişimci kadınların sayısını artırmak için geçen yıl Kadın Girişimciler Kurulu'nu kurdu.

Başına da Aynur Bektaş'ı getirdi. Bektaş'ın verdiği bilgiye göre 1630 kadın girişimciye ulaşılmış. Hedef ilk yıl 10 bin kadına ulaşmak. Kadın girişimci merkezleri kuruluyor, altyapılar oluşturuluyor. Bu bilgileri almak bizi mutlu ediyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Kadınlar Günü'nde iş kadınlarına samimiyetle seslendi.

"Hedefimiz, Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmasıdır. Amacımız da vizyonumuz da şiarımız da bu hedefe ulaşmaktır" diyen Hisarcıklıoğlu, bu hedefe ulaşmak için 1 milyon 300 bin üye ile vargücüyle çalıştıklarını, bu üyelerin yanında 1 milyon 300 bin de kadın girişimci görmek istediğini söyledi. İş dünyasında da pozitif ayrımcılık için ortamı oluşturmaktan, kadın girişimcilerin sayısını ve etkinliğini artırmaktan söz etti.

CEYLAN, ÇABUK AVLANIR

Rifat Başkan, 1 milyon 300 bin erkek girişimciye "Anadolu Kaplanı" denildiğini, yeni vizyonla girişimci olacak 1 milyon 300 bin iş kadınına da "Anadolu Ceylanı" adını yakıştırdı. Ve, ceylanları da göreve çağırdı. Onu dinlerken, bir uğultu oldu, yakınımdaki kadınlarından itirazlar yükseldi. "Bizlere ceylan denilmesi hoş değil. Bu nitelemeyi beğenmedik!.." Hemen sordum; "Peki, size nasıl bir isim bulalım?" Cevaplar, "İş kadını veya iş insanı denilsin, bu yeterli" oldu.

Ceylan zarif ve güzel bir buluştu. Ancak beğenilmedi. Nedenleri şöyle sıraladılar: "Ceylan, narin ve çaresiz bir hayvandır. Aslan, kaplan ve diğer vahşi hayvanlar hemen avlayabilirler. İnsan avcılar da ceylanı vurmaktan büyük bir haz ve zevk alırlar. Bizler, bu konumda olmak istemiyoruz!" Rifat Başkan, "durum budur!" İlginize sunarım... Hisarcıklıoğlu, iş kadınlarını, 2009'un Ocak ve Şubat aylarında düzenlenecek oda borsa seçimlerinde, meclislerde, yönetimlerde ellerini taşın altına koymaya çağırdı.

MÜSİAD, İŞ KADINI FAKİRİ

TOBB'da kadın hareketi başladı, ancak bazı iş dernekleri hala yerinde sayıyor! MÜSİAD'ın, Kahramanmaraş'taki Genel İdare Kurulu (GİK) toplantılarına katıldım. Anadolu'daki 28 şubenin üyeleri arasında pek kadın göremedim. Yimpaş Otel'in görevli birkaç kadın personeli ve MÜSİAD üyelerinden gelen birkaç işadamı eşi dışında kadın, mumla aranıyordu! MÜSİAD, şu anda "en erkek egemen" iş derneği. Mutlaka bu görüntü değişmeli, kadınlar MÜSİAD'a da sızmalı. Nisan'da göreve beklemesi büyük ihtimal olan Ömer Cihat Vardar'dan en büyük dileğim budur...

Perihan ÇAKIROĞLU
E-Posta: [email protected]
BUGÜN GAZETESİ
12 Mart 2008