Bugün, Türk tarihine adını altın harflerle yazdıran 18 Mart Çanakkale
Zaferi’nin 106. yıl dönümünü ve Şehitler Günü’nü idrak etmenin onur ve
gururunu hep birlikte yaşıyoruz.
Çanakkale Zaferi, hiç kuşkusuz sonuçları itibariyle tarihin akışını ve her
şeyden önemlisi Türk Milleti’nin kaderini değiştiren çok önemli bir
zaferdir.
Çanakkale Zaferi; vatanın bütünlüğü, milletin egemenlik ve bağımsızlığı
söz konusu olduğunda, Türk Milleti’nin neleri başarabileceğinin en güzel
kanıtıdır.
Değerli Hemşehrilerim,
Çanakkale Zaferi aynı zamanda tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık
destanıdır. Bu destan öyle bir inanç ve ruhla yazılmıştır ki sadece teknoloji
üstünlüğünün ve sayısal gücün savaşı kazanmada neden tek başına yeterli
olamayacağını da tüm dünyaya kanıtlamıştır.
Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, “Vurulup tertemiz alnından,
uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor” dizelerinde
de belirtmiş olduğu gibi, azmin, inancın ve imanın teknolojiye galip geldiği
bu büyük destan, vatanın ve milletinin bekası için gözlerini kırpmadan
canlarını vermeyi göze alan yüzbinlerce kahramanın eseridir.
Bizler de, Çanakkale’de yan yana yatan kahraman şehitlerimizden
aldığımız güç ve inançla ülkemize yönelik her türlü fitne ve nifak
girişimlerine karşı millet olarak tek yürek ve tek yumruk halinde
vatanımıza sahip çıkmalı, birliğimizi ve kardeşliğimizi muhafaza etmeye
dört elle sarılmalıyız.
Millet olarak gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuz ise
Çanakkale’deki direniş ve diriliş ruhunu diri tutarak hayatın her alanına
yaymak, bu coğrafyada bir asır önce nelerin yaşandığını ve nasıl bir istiklal
mücadelesinin yapıldığını anlatmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak
üzere; ebediyete intikal eden kahramanlarımızı ve vatanını canından aziz

bilen tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor;
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Ömer Faruk COŞKUN
Kahramanmaraş Valisi