Mağrurlanma Başkan, senden büyük ALLAH var!

Abone Ol


İlk olarak MHP Kahramanmaraş Merkez İlçe Başkanı Ömer Özkan tarafından bir basın açıklamasıyla gündeme gelen bu konu, her nedense Belediye tarafından siyasi arenada MHP’ye cevap vermek yerine Kanal 46’ya yönelik eleştirilerle ve gönderilen ‘cevap ve düzeltme yazısı’ ile geçiştirilmeye çalışılıyor. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz!

Bu güne kadar tatlı suda siyaset yapmaya alıştığından olsa gerek eleştiriye tahammül edemeyen, her şeyi doğru yaptığına inanan, enaniyet duyguları yükselmiş bir belediye başkanı portresi ne yazık ki karşımıza çıkıyor..

Bu değişimin sebebi ne? Bilemiyoruz.

29 Mart 2009 seçimlerinde partisinin önünde aldığı oy olabilir mi? Bilemiyoruz.

Önümüzdeki genel seçimde milletvekili adayı olma ihtimali mi?
Bilemiyoruz.

‘Komşusu açken tok yatmaması’ gerektiğine inanan bir dinin mensupları olarak,
İsraf ve lüks olduğu düşüncesiyle Poyraz’ın 350.000 TL’lik son model Mercedes (?) sevdasını hâlâ kabul etmiyoruz, edemiyoruz. Etik olduğuna da inanmıyoruz.
İçerisinde AK Partililerin de bulunduğu kamuoyunun büyük bir kesiminin bizimle aynı fikirde olduğunu çok iyi biliyoruz.

Demokrasi hamlesi yapan ülkemizde şu gerçeği daima hatırlamalıyız:
Demokrasi yerelde başlar. Türkiye’nin çağdaşlaşması için bakın Başbakanımız ne diyor:
“AB'ne katılım sürecimiz, şehirlerimizin kaydedeceği değişimin ülkemize hâkim olmasıyla mümkün olacaktır.Muasır medeniyetler seviyesini kendisine hedef olarak belirlemiş bir ülke olarak, şehirlerimizi çağ dışı bir idare anlayışına mahkûm edemeyiz.
Ekonomik ve demokratik kalkınmayı güçlendirerek, hukuk devleti zeminini muhafaza ederek, adaleti yaygınlaştırarak, bölgesel farkları en aza indirerek bugüne kadar önemli adımlar attık, atıyoruz.
Elbette iş yapmadan gösteriş yapmanın, tanınmanın bir önemi yok.
Şunu unutmayalım ki, bu koltuklar gelip geçicidir, bu makamlar hizmet makamlarıdır.
Esas amacımız, milletimizin gönlünde makam kazanmak olmalıdır.
Şerefli bir görevi, şerefle insanımızın hayır duasını alarak yapabilmek en büyük idealimiz, en derin arzumuz olmalıdır.”


Valilere yaptığı bir konuşmada bu cümleleri konuşan Başbakanımıza katılmamak elde değil.

Hukuk devleti olan ülkemizde Kamu Görevlileri Etik Kurulu (KGEK) tartışmalı konuları neticeye bağlamak için kurulmuştur. Üst düzey kamu görevlilerinin hediye almalarını, görevi yürütürken davranış ilkelerini belirleyen, etik ilkelerin ihlalini tespit eden bir kuruldur.

Neden böyle bir kurula ihtiyaç doğmuştur.

“Her şeyi ben bilirim” diyen, üst düzey kamu görevlilerinin kontrolünü başıboş bırakmamak herhalde temel hedeftir.

Şimdi gelelim makam otomobiline.

2007 yılında alınmış henüz 2 yaşındaki bir araba sizin şahsi malınız olsa değiştirir misiniz, Sayın ‘hasbi’ Poyraz?

Ya da şöyle soralım; Oğlunuz 2000 model Mercedes’i bir de 2007 model Mercedes’i götürüp sıfır bir Mercedes alıyor. Ne dersiniz?

“Oğlum 2 yılda bu arabaya ne oldu?
Bunu bulamayanlar var”
Demez misiniz?

Oğlunuz size; “Baba durmadan arıza yapıyor” dese “Daha 2 yıl oldu, ne arızası bu Mercedes sağlam arabadır” demez misiniz?
Sayın ‘boğazından delikli kuruş’ geçmemiş Poyraz?

Şimdi aklı başında bir başkan kalkmış üstteki çocuk gibi baba malını harcıyor.
Para devlet babanın. Vatandaşın, yani kardeşlerinin ortak parası. Sonra da çıkıp bankadan temel ihtiyaçları için bile borç alıyor. 18 yaşında olsa anlarız da…

Neyse…
İşte bu yüzden bu ülkede seçilme yaşı 25, daha gençlerinin herhalde lüks araba sevdası yüzünden ülkeyi batırmasın diye uzun tartışmalar sonrası ancak 25 yaşa indirildi.

HANGİ KANUN YADA YÖNETMELİK?

Gelelim demokrasinin ve hukukun yerelde uygulanması gerekliliğine.
Kimse hukukun üstünde olmamalıdır. Hele belediye gibi bir kurumun başındakiler.

Bize gönderilen ‘Cevap ve düzeltme’ içeren yazı incelendiğinde Mercedes’in bedelsiz alındığı yazılmış. Bunun olması için taşınır bir mal olan makam aracının hangi yönetmeliğe göre takas yapıldığını merak ettik.

Karşımıza TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ GENEL TEBLİĞİ çıktı.

Devletimizin Maliye Bakanlığı sağlanan kaynakların kamu kurumlarınca etkin, verimli ve ekonomik bir şekilde kullanmaları amacıyla TAŞINIR MAL YÖNETMELİĞİ GENEL TEBLİĞİ yayınlayarak keyfi uygulamaların önüne geçmeğe çalışmış.

2007 yılında Maliye Bakanı Kemal Unakıtan imzalı bu yönetmelik “ihtiyaç fazlası taşınırların, kapsamdaki diğer kamu idarelerine bedelsiz devredilmesine ilişkin usûl ve esaslar ile devredilemeyecek taşınırların belirlenmesi amacıyla” çıkarılmıştır.

İhtiyaç fazlası taşınırlar ve bedelsiz devre ilişkin genel esasların anlatıldığı 5. madde de Kamu kaynağının verimli kullanılması ve kamuda tasarruf sağlanması bakımından ihtiyaç fazlası taşınırların kamu idareleri arasında bedelsiz devredilmesinin etkin bir şekilde uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Burada da anlaşıldığı üzere bu tür bedelsiz devirlerin amacı kamunun tasarruf etmesidir. Bunun için www.muhasebat.gov.tr web internet sitesinden araç ihtiyacı olan kurum aradığı aracı bulup ihtiyaç fazlası kurumdan devralmalıdır. Böylece devlet araç çöplüğü olmaktan korunacaktır. Çünkü alınan her araç devlete ek bir yüktür.

Bu yönetmelikte devredilemeyecek taşınırlar da belirlenmiştir. Çok net ilk madde: “Taşıt ve iş makineleri, ihtiyaç fazlası taşınıra konu edilmeyecek ve devredilmeyecektir.” Yani bırakın Mercedes’i hiçbir taşıt bu yönetmeliğe göre bedelsiz devredilemez. Devletin kaynaklarını, vatandaşın parasını hoyratça makam aracı için harcamayın diyen bir yönetmelik var.

Her kanunda olduğu gibi burada da olağanüstü durumlar olabilir diye bir açık kapı bırakılmış. Tabi bu kapı israf için açık bırakılmamış. Diyor ki “Ancak, idarece ihtiyaç duyulmadığından diğer idarelere bedelsiz devredilmesinde yarar görülenlerin devri,… kamu idarelerince Bakanlığımızın; mahalli idarelerde meclis kararlarına bağlı olarak…uygun görüşü alınarak yapılabilir.” Şimdi 2010 model Mercedes’i alan eğer bankaysa ki o da kamu kurumu olduğuna göre ‘ihtiyacım yok’ diyerek bunu belediyeye vermişsin. Kardeşim ihtiyacın yoksa niye aldın demezler mi?

Hadi hepsini yok sayalım...

Belediyenin gönderdiği yazıda Mercedes’in çok arıza verdiği, masrafı fazla olduğu için değiştirilme yoluna gidildiği yazılıydı. Bu kadar arızalı taşınmazlar için de yönetmelik kural koymuş: “İhtiyaç fazlası taşınırlar, devralacak idareye bakım, onarım ve taşıma giderleri yönünden ekonomik olmayan malî külfetler getirmemelidir… (bu tür) taşınırlar devir işlemine konu edilmeyecek, bu tür taşınırlar, kuruluşların tabi oldukları mevzuat hükümlerine göre satılmak veya imha edilmek suretiyle tasfiye edilecektir.”

Şimdi bu kadar külfetli 2000 ve 2007 model aracı kamu bankası almamalı ve satışa konmalıdır.
Bunu biz değil, bu tür ayak oyunlarının yapılabileceğini çok iyi bilen eski Maliye Bakanı sayın Unakıtan yazmış.

NEDEN MERCEDES?

Ha bir de yazıda belirttiğiniz gibi; bu kadar sık sık arıza veriyorsa mevcut iki Mercedes marka makam otomobili, neden yine Mercedes tercih ediyorsunuz ki…..
Bu da tezat bir durum değil mi
Sayın Poyraz?

Arızalı araçları takas etmeyin satın vatandaş uğraşsın diyor.

İşte devleti vatandaşın parasını kendi parası gibi düşünen herkesin ortak düşüncesi bu yönetmelikte yazılmış.

E bunu yazan Ak Partili bir bakansa, Poyraz hangi partiden acaba?

Ya bir de bu belediyenin bir avukatı, hukuk danışmanı yok mu? Bunları bilmeden mi işlem yapıyorlar?

Yoksa biz bunu yaptık olur mu? Diyorlar.

Ayrıca 2000 model Mercedes’in fiyatı 40-45.000 TL, 2007 model Mercedes 53.000 Euro olarak internette satıştayken ikisine 110.000 TL eder diye kim bedel biçmiş kamuoyu merak ediyor.

Biz devlet olarak israftan çok çektik.

Elbette belediyeyi temsil eden başkanın makam aracı iyi olmalı ama bunu bahane edip 2 yılda bir Mercedes alınacaksa bu israfa hem biz hem yönetmelik hem Kahramanmaraş kamuoyu bunun karşısında olacaktır.

Sayın Poyraz;
Hasbilik, israfa bahane bulmak için çalışmak ve tamamen gerçekleri yazanları yalancılıkla suçlamak değildir.
Bunu iyi belleyin.
Ona buna bağırarak içerisinde bulunduğunuz olumsuz psikolojiyi dışa yansıtmayın.
Ve bu hareketler (manevi) suçluluk duygusunun birer tezahürüdür yorumlarının yapılmasına neden olmayın.

Vicdanınıza sorun, bu israf gösteriş için yapılmıyor mu?

Siz boş verin hık deyicileri.

Gelin bu işten vazgeçin...
240.000 TL’yi bankalara verin de belediyenin borcundan düşsünler.
Veyahutta şu anda sayısı bir tek olan vidanjörden alın….
Hem de böylece etik olmayan bir hareketten uzak durmuş olun…

Son olarak;
Başbakan Erdoğan'ın da cep telefonun açılış mesajı olan önemli bir sözü hatırlatmakta fayda görmek istiyoruz:

MAĞRURLANMA PADİŞAHIM
SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR!


Bu vesile ile Mübarek Ramazan ayınızı da tebrik ediyor, bu kutsal günlerin hayırlar getirmesini Cenâb-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.

YAYIN KURULU

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }