25 Mart’ta meydana gelen helikopter kazasında hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi Kahramanmaraş’ın Göksun İlçesi’ne bağlı Kızılöz Köyü Keş Dağı, Karayakup bölgesi Kanlıçukur mevkiinde düzenlenen 1. Hasret Kurultayı ile anıldı. Kurultayda konuşan BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a sert eleştirilerde bulundu.

Gün öncesinden ve sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce vatandaş yaklaşık 2 aydır yürütülen bir hazırlığın ardından oluşturulan kurultay alanına gelmeye başladı. Kızılöz köyü girişinde ve kurultay alanına giden yolda jandarma tarafından geniş güvenlik önlemleri alınırken gelen araçlarda arama yapıldı.

Kurultay alanına giden yolun zorlu bir coğrafi yapıda olması nedeniyle birçok araç kurultay alanına çıkamazken, vatandaşlar köyden itibaren Kanlıçukur mevkiine kadar yürümek zorunda kaldı.

AĞABEY YUSUF YAZICIOĞLU BİR KONUŞMA YAPTI

Saat 11.30’da Genel Başkan Yalçın Topçu’nun kurultay alanına gelmesiyle başlayan anma programı, saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı’nın okunması ve Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunulup dualar edilmesiyle devam etti. Göz yaşlarının sel olup aktığı anma kurultayının açılış konuşmasını Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu yaptı.Yazıcıoğlu, “Sizleri burada görmekten mutluluk duydum. Allah hepinizden razı olsun. Ben size başka da bir şey demiyorum. Hepinizin yolu açık olsun” dedi.

Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür ve Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ün konuşmasının ardından kürsüye gelen BBP genel Başkanı Yalçın Topçu, oldukça sert bir konuşma yaptı. Başbakana ağır eleştirilerde bulunan Topçu, kazanın üzerinden 4,5 ay gibi bir süre geçmesine rağmen karanlıktaki konuların hâlâ aydınlatılamadığını ve sorumlular hakkında bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığını öne sürdü.

Topçu; “Siz ancak Atlantik ötesinden aldığınız emirle 40 bin kişinin katilinin elini sıkarsınız. Bizler ise bu işin peşini bırakmayarak merhum liderimizin hukuku üzerinden milletimizin geleceğini arama adına burada toplanarak haykırıyoruz ve bu işin peşini bırakmayacağımıza hep birlikte ant içiyoruz” ifadelerini kullandı.

GENEL BAŞKAN YALÇIN TOPÇU ÇOK AĞIR KONUŞTU

Kazanın ardından özellikle hükümetin ve arama-kurtarma çalışmalarından tatminkâr olmadıklarını belirten Topçu, Başbakan Erdoğan’a yönelik olarak; “Ne sorumlulardan hesap sorudun, ne de millete hesap verdin. Madem helikopter kalktıktan yarım saat sonra göz gözü görmeyecek şekilde tufan kopacaksa neden bu helikopterin uçmasına izin verdiniz. Şunu asla unutmayın ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun kadrolarını başkalarıyla karıştırmayın. Bu olay aydınlatılmadıkça millet rahat etmeyecek ve bizde hukukla yakanızdayız” diye konuştu.

Konuşmasında kimi zaman gözyaşlarını tutamayan ve sık sık önünde bulunan kürsüyü yumruklayan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahşeri vicdan önünde açık olan bu dosya kapanmadı ve kapatamadınız. Neden biliyor musunuz? İyi dinle burayı sayın başbakan, diyor ki mahşeri vicdan “Muhsin Yazıcıoğlu var ya ayırana karşıydı, kayırana karşıydı, soyana karşıydı, soydurana karşıydı, satana karşıydı, sattırana karşıydı, bölene ve böldürene karşıydı.” İşte onun için tabiî ki birileri de bu işleri yapanlarda bunun gereğini yaptılar. Ne diyorsun sayın başbakan. Ne diyorsun milletin vicdanındaki bu sese.. Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetini ne adam gibi sordun, ne adam gibi sorguladın. Onun için millet seni altına bıraktı.”

Sözleri sık sık tekbirlerle kesilen Topçu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zerre kadar devlet adamlığınız, zerre kadar insanlığınız ve insanı ve İslami bakışınız varsa, yap şu görevini. Milletin sabrı taşıyor. Sen şu anda Atlantik ötesinden AB’den ne emredilirse IMF’den ne emredilirse şu anda onları yapmakla meşgulsün. Anlaşılan o ki., senin siyasi yetkin, senin siyasi gücün karanlıkta kalan noktaları aydınlatmaya yetmiyor. Bir kere de millete dön. Bir kerede iyi insanlara dön. Bize gösterilen ELT cihazı ile ruhsatta bulunan seri numaraları çok farklı. Yanıyoruz sayın başbakan. Bununla ilgili bu güne kadar ne yaptın. Şimdi sen düşün. Biz bu konuyu çok güvendiğimiz hukuka ve adalete taşıdık. Artık bu iş şerefli savcılarımızın elinde. Senin koruduğun kurumda çalışanlar, senin koruduğun falanca firma, senin koruduğun falanca medya şerefli savcılarımızın elinde hesap verecekler. Zaten bunlar mahkemeden sonra milletimizin engin vicdanında boğulacaktır. Sende bununla birlikte boğulacaksın. İşte düştü, işte kaza oldu ne olduysa oldu. Sayın başbakan sizden ricada bulundum. Bir ilin mülki amiri bir medyaya beyanda bulunuyor. Sayın başbakan sizin her valiniz böyle eli cebinde ayaküstü mülakatlar mı verir. Etmemesi lazım, ama etmiş anlaşılan. Çünkü 6 gün sonra AA’dan bu haberi yapan basın emekçisi kardeşimiz paldır küldür görevden alındı. Sayın başbakan senin bürokratların bunu yaptı. Bu basın emekçisinin suçu günahı neydi.”

Yalçın Topçu, merhum Yazıcıoğlu’nun davasını sonuna kadar sürdüreceklerini ve onun yolunda, onun düşüncelerini sonsuza kadar yaşatmayı devam ettireceklerini bildirdi.

MERHUMUN EŞİNE BÜYÜK İLGİ

Kızı Firuze ve oğlu Fatih Furkan ile birlikte kurultaya katılan merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ise yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:

“Kilometrelerce uzaklardan gelen ve bu kurultaya katılan binlerce insan Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının ruhunu şad etmek için burada toplandık. Siz Muhsin başkanı en zor günlerinde, en dar anlarında yalnız bırakmadınız.

Fedakârlığın en güzel örneğini gösterdiniz. Bu gün yine buradasınız ve başkanın aziz hatırası için burada toplandınız. Muhsin başkan milletini, devletini, sizleri kendi canından ve ailesinden daha çok severdi. Durmadan yorulmadan bir kere bile of demeden bütün zamanını ülkesi ve milleti için harcardı. Türk dünylasının sıkıntılarını İslam âleminin acılarını hep içinde yaşardı ve bunlar için uğraş verirdi. Haksızlığa tahammülü yoktu. Amacı cenabı allah’ın rızasına nail olabilmekti. Başkanın amacı Türk dünyasının mazlum milletlerin haklarını koruması onlara nizam getirmesiydi. Onun istediği gibi bu gün burada Türkiye’nin çeşitli yerlerinden Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi büyük bir birlik meydana getirdi. İşte onun da görmek istediği tablo buydu. Hayatı boyunca bu amaç için çalmıştı.”

KURULTAYDAN ÖNEMLİ NOTLAR

Konuşmaların ardından kurultay anısına Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu’na ay-yıldızlı bir plaket verildi. Daha sonra, helikopter enkazına ilk ulaşan 17 kişilik ekipten kurultaya katılan 5 kişiye Genel Başkan Topçu, Gülefer Yazıcıoğlu ve Firuze Yazıcıoğlu ile parti yöneticileri tarafından teşekkür plaketleri verildi.

Öte yandan; kurultay alanına bazı GSM operatörleri tarafından seyyar baz istasyonu kurularak vatandaşların görüşme yapabilmeleri sağlandı.

Kurultaya, parti genel başkan yardımcıları, Türkiye’nin dört bir yanından gelen teşkilat mensupları ve Türki Cumhuriyetlerden gelen yaklaşık 15-20 bin kişilik kalabalık katıldı.

Kurultay alanına ambulans ile kurtarıcı gönderen Kahramanmaraş Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KMESOB) tarafından ayrıca et kavurma pişirilerek vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıldı.

Kurultay alanına giden yolun dik ve rampa olması nedeni ile çok sayıda araç ile vatandaş ise Kızılöz köyünde kaldı.

NEVZAT PAKDİL İLE MUSTAFA ÖZSOY KATILMADI

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun kayınbiraderi olan TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil’in ise kurultaya gelmediği görüldü.

Bu arada; helikopterin çarparak düştüğü Keş Dağı’nın adının ‘Muhsin Yazıcıoğlu’ olarak değiştirilmesi yönünde önerge vereceğini açıklayan ancak basından ve kamuoyundan gelen tepkiler nedeni ile bu planından şimdilik vazgeçen eski BBP’li yeni AK Partili Mustafa Özsoy’u gözler kurultayda aradı, ancak göremedi.

‘Madem rahmetliyi bu kadar seviyordu da neden sağlığında BBP’den ayrılarak AK Parti’ye geçti’ şeklindeki haklı eleştirilere muhatap kalan Özsoy’un bir yakınının hastalığı ve ameliyatı nedeni ile kurultay günü İstanbul’da bulunduğu öğrenildi. (www.kanal46.com)