Meclis oturumunu yöneten Şükrü Elekdağ, yaptığı konuşmada Cumhuriyetin korunması gerektiğini dile getirdi. "Sayın Erdoğan Cumhuriyeti korumak için gerekli çabaları gösterirse geleceğe daha emin adımlarla yürürüz" dedi.

TBMM Geçici Başkanı Şükrü Elekdağ, ''22 Temmuz gecesi seçimlerin ilk sonuçlarının alınmasını takiben Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamaların içerdiği mesajlar, ülkemizde istikrar ve huzur ortamının devamının ön şartını oluşturmaları açısından fevkalade önemlidir'' dedi.

TBMM Genel Kurulu, 23. Yasama Dönemi'nin ilk birleşimi için saat 15.02'de Geçici Başkan Elekdağ başkanlığında toplandı.

Geçici Başkanlık Divanına, en genç milletvekilleri AK Parti Tokat Milletvekili Dilek Yüksel ile AK Parti İstanbul Milletvekili Özlem Türköne, katip üye olarak oturdu.

İstiklal Marşı'nın okunmasının adından, trafik kazasında yaşamını yitiren, İstanbul'dan MHP milletvekili seçilen Mehmet Cihat Özönder için saygı duruşunda bulunuldu.

Geçici Başkan Elekdağ, daha sonra yaptığı açış konuşmasında, milletvekillerini seçilmelerinden dolayı kutlayarak başlayan Elekdağ, ancak esas başarının, Türkiye'ye ve bütün Türk milletine ait olduğunu söyledi.

Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği 1946'dan bu yana yapılmış olan genel seçimlerden 16'cısının, özgür, adil ve düzgün bir şekilde gerçekleştirilmiş olmasının, demokrasinin eriştiği olgunluk düzeyinin göstergesi olduğunu ifade eden Elekdağ, 22 Temmuz seçimlerinde temsil oranının yüzde 85'e erişmesi ve yeni Meclisin seçmen tabanını kucaklamış olmasının da Türk demokrasisi için bir övünç kaynağı olduğunu kaydetti.

''TÜRK HALKI BAŞARILI BİR DEMOKRASİ SINAVI VERDİ''

TBMM Geçici Başkanı Elekdağ, şöyle devam etti:

''Belirtmem gereken bir husus da, son yarım asırda Türkiye'deki hiçbir seçimin uluslararası basının ve politik çevrelerin ilgisini 22 Temmuz seçimleri kadar çekmemiş olduğudur. Bu ilginin temel sebeplerinden biri, bölgemiz şiddetli bir savaşın pençesinde kan ve ateş içinde kıvranırken bile, Türkiye'de demokratik sürecin kesintisiz sürmesinin bölge ülkeleri için bir örnek teşkil etmesi ve dünya barış ve istikrarına ciddi bir katkı oluşturmasıdır.

Sözünü ettiğim yoğun dikkat ve ilginin diğer bir nedeni de uluslararası siyasi çevrelerle gözlemcilerin analizlerine göre, Türkiye'de karşıt siyasi zihniyetleri savunan iki büyük toplumsal cephe arasındaki barışın sağlanamamış olması nedeniyle bazı dönemlerde aksamış olan demokrasinin 22 Temmuz seçimlerinde de başarılı bir sınav verebileceği hususundaki kuşkulardan kaynaklanmıştır.

Seçimler öncesinde ülkemizde yaşanan yoğun siyasi gerginlik ve derin kutuplaşma nedeniyle bu kaygıların abartılı boyutlar kazandığı bir gerçektir.

Türk halkı vermiş olduğu başarılı demokrasi sınavıyla bu yorum ve kuşkuları boşa çıkarmış ve ülkemizin istikrar ve huzuru için gerekli meşru siyasi zemini oluşturmuştur.

Bu bağlamda belirtilmesi gereken bir husus da 22 Temmuz gecesi seçimlerin ilk sonuçlarının alınmasını takiben Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalardır. Bu açıklamaların içerdiği mesajlar, ülkemizde istikrar ve huzur ortamının devamının ön şartını oluşturmaları açısından fevkalade önemlidir.''

''LAİK VE DEMOKRATİK CUMHURİYETİ KORUMAK...''

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından iki alıntıyı milletvekilleriyle paylaşan Elekdağ, ilk olarak Erdoğan'ın ''Hepimizi birleştiren ortak değer ve hedeflerimiz var. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimizi daha yükseklere taşıyacağız, Milletimizin değerlerinden ve cumhuriyetimizin temel niteliklerinden asla taviz vermeyeceğiz'' sözlerini aktardıktan sonra, şöyle konuştu:

''Sayın milletvekilleri, Türkiye'nin uluslararası alanda modern, çağdaş, refah düzeyi yüksek ve etkin bir devlet olarak yer alması için, Sayın Erdoğan'ın belirtmiş olduğu bu ortak değer ve hedeflerden şaşmaması zorunludur. Türkiye, temelleri Atatürk tarafından atılmış olan laik ve demokratik cumhuriyeti korumak ve yüceltmek hususunda tam bir anlayış içinde hareket eder ve ülkemizle vatandaşlarımızın tümünü kucaklayan politikalar izlerse, ulusal hedefimiz olan çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamız kolaylaşır.''

''KUTUPLAŞMA ORTAMININ GERİDE BIRAKILMASI...''

TBMM Geçici Başkanı Elekdağ, Başbakan Erdoğan'ın, ''Kurulacak hükümeti hem içte, hem dışta devasa sorunlar bekliyor. Ülkemiz bu seçim dönemini büyük bir kutuplaşma ortamı içinde geçirdi. Türkiye'nin karşısındaki sorunların üstesinden gelebilmesi için öncelikle kutuplaşma ortamının geride bırakılması ve yerine bir normalleşme ve yumuşama ikliminin hakim kılınması gerekiyor'' sözlerini aktaran Elekdağ, şöyle devam etti:

''Değerli arkadaşlarım, bunlar, son derece gerçekçi ve isabetli ifadeler.Önümüzdeki dönemde yeni bir sayfa açarak, Meclis içinde ve dışında siyasi yaşamımıza, ılımlı, ölçülü, olgun, uzlaşıcı ve uzlaştırıcı bir nitelik kazandırmadan etkin ve verimli bir çalışma ortamı yaratamayız.

Tüm partilerin bu anlayışla hareket etmeleri gereklidir. Ancak, bu hususta iktidarın özel bir sorumluluğunun olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Bu sorumluluk da muhalefetin görüş ve kaygılarının dikkate alınmasını, yeniden keskin kutuplaşmaların oluşmasını önleyecek yumuşak ve yatıştırıcı bir iklim yaratılmasını ve Türkiye'nin hassas siyasi ve kurumsal dengelerinin özenle gözetilmesini gerektirir.

Meclisimiz önümüzdeki kısa sürede, bu hususta ciddi bir sınavdan geçecektir.

Ülkemizin siyasi istikrarıyla da sıkı sıkıya bağlantılı olan bu kritik sınavda başarının, uzlaşma ve diyaloga yönelik bir anlayışın benimsenmesine ve duygularla değil devlet adamlığı basireti ve sağduyusu ile hareket edilmesine bağlı olduğunu vurgulamalıyım.''

''ORTAK AKLA DAYALI ÇÖZÜMLER...''

Türkiye'nin yanı başında cereyan eden savaşın bölgede depremsel jeopolitik sonuçlar yaratmasının büyük bir olasılık olduğunu ifade eden Elekdağ, ''Bu nedenle Meclisimizin yaşamsal kararlar alınmasını gerektirecek zorlu bir gündemle karşılaşması ve büyük sorumluluklar üstlenme durumunda kalması muhakkak gibidir. Bu koşulların da dile getirdiğim telkinlerin benimsenmesini zorunlu kılan bir unsur olduğunu takdir edersiniz'' diye konuştu.

Meclisin, Türkiye'de toplumsal barışın egemen olduğu ve şiddetin yok edildiği bir ortam yaratmaktaki rolüne değinen Elekdağ, ''Meclisimizin bu alandaki temel fonksiyonu, Türkiye'nin sorunlarını, önyargısız ve tüm halk kesimlerini kucaklayan yapıcı bir yaklaşımla ele almak ve katılımcı demokrasinin bir gereği olarak, ortak akla dayalı çözümler üretmektir'' dedi.

''Bu bakımdan Meclis'in yeni oluşumunu, tarihin Türkiye'ye yüklediği önemli bir sorumluluk olarak değerlendirmeliyiz. Bu sorumluluğu ülke yararına dönüştürmenin ön şartı, meşruiyet zemininde aranacak çözümlerin, üniter devlet yapısı, tek millet ve tek vatan olgusundan hareketle üretilmesidir'' diyen TBMM Geçici Başkanı Elekdağ, TBMM'nin yeni dönemde yapacağı hizmetlerin millete refah ve mutluluk getirmesi temenni ederek, milletvekillerine çalışmalarında başarılar diledi.