Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Kürt oylarına ihtiyacı” olduğu, bu nedenle Kürtlerler karşı karşıya gelme lüksünün bulunmadığı öne sürüldü.

Newsweek dergisi, DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk'ün Kürtçe konuşmasının kesilmesi üzerine Erdoğan'ın “nazik bir vaziyette” bulunduğu, yaklaşan seçimler nedeniyle Kürtçe diline ilişkin kısıtlamalar konusunda "çok zor" bir karar vermesi gerekeceği savunulduğu yazıda “Erdoğan, Kürt haklarının tutarsız ve gönülsüz şampiyonu olabilir ancak o Türkiye'nin Kürt azınlığı için yıllarca devam eden silahlı ayaklanmadan çok daha fazla yaptı” yorunu da yaptı.

Newsweek dergisi son sayısında DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün grup toplantısında Kürtçe konuşması olayının yarattığı tartışmaları değerlendirdiği Owen Mathews imzalı “Yasak Dil” başlıklı bir yazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için “Türk lideri, bir Kürt politikacısının ana dilini konuşmaya cüret etmesinden sonra nazik vaziyette” yorumunu yaptı.

Erdoğan'ın yıllarca kendisini “Türkiye'nin nüfusunun beşte birini oluşturan etnik Kürtlerin en büyük savuncusu” olarak gösterdiğini yazan dergi, Başbakan'ın seçim mitinglerinde Kürtçe konuştuğunu, Kürtçe kullanılmasına ilişkin kısıtlamaları hafiflettiğini, Kürtçe yayınını mümkün kılan yasayı geçirttiğini kaydetti.

Ancak Ahmet Türk'ün grup toplantısında Kürtçe konuştuğunda devlet televizyonunun hemen yayınını kestiğini, “katı milliyetçiler”in büyük tepki gösterdiği belirtilirken Erdoğan'ın şimdi "çok zor" bir kararla karşı karşıya bulunduğu savunuldu. Yazıda şu görüşler dile getirildi:

ERDOĞAN'IN ÇOK ZOR KARARI

“Şimdi Erdoğan çok zor bir kararla karşı karşıya. Yerel seçimler yaklaşıyor ve Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kazanabilmesi için Kürt olaylarına büyük bir ihtiyacı var. Ancak eğer Erdoğan, Kürt seçmenlerini memnun etmek amacıyla Kürtçe diline uygulanan tüm kısıtlamaların kaldırılmasına destek verirse, birçoğu, Kürt ayrılıkçılığına karşı olan asıl AKP seçmenlerini uzaklaştırma riski ile karşı karşıya kalacak.”

Newsweek, bu çerçevede AKP hakkında açılan kapatma davasını anımsatarak partinin laik sistemi kışkırtmayı isteksiz olduğu savının da dile getirildiği yazıda, “Erdoğan'ın oylarına ihtiyaç duyduğu için Kürtlerle karşı karşıya gelme lüksü da yok” yorumu da yapıldı. Kuzey Irak'taki Kürtlerle ilişkilerin yıllarca süren gerginliklerden sonra yeniden normalleşmeye başladığına işaret edilirken “Erdoğan'ın herkesi memnun etmek istemesi şaşırtıcı değil” ifadesi kullanıldı.

“TÜRKİYE SON YILLARDA ÇOK YOL KATTETTİ”

Buna karşın Ahmet Türk'ün konuşması olayını, Türkiye'nin son yıllarda ne kadar yol kattettiğinin göstergesi olarak yorumlayan dergi, 1994 yılında Leyla Zana'nın Kürtçe yemin ettiği için 10 yıl cezaevinde yattığını anımsatarak Türk'ün ise “bir ceza ile karşı karşıya olmadığı”nı yazdı. Newsweek şöyle devam etti:

“Ve Erdoğan'ın sarkıcı Perver'in dönüşüne verdiği destek de bir devrimdi. 1999 yılında bir TV yapımcısı, yerel bir kanalda Perver'in en ünlü şarkısı olan, ‘Mihemedo' çaldırdığı için beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şimdi ise, Osmanlı İmparatorluğundaki bir Kürt askerine ilişkin ‘Mihemedo' türküsü, TRT 6'sının müziği oldu. Erdoğan belki Kürt haklarının tutarsız ve gönülsüz şampiyonu olabilir ama o, Türkiye'nin Kürt azınlığı için yıllarca süren silahlı ayaklanmadan çok daha fazla yaptı.” (Mynet)