'Cumhurbaşkanı olarak konumum bu tip tartışmalara girmeye müsait değildir'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa değişikliği taslağına ilişkin, “CHP’nin üç madde önerisine” işaret ederek, konumunun “bu tip tartışmalara girmeye” müsait olmadığını söyledi. Gül, “Ben bu sürecin ta başında birçok görüşmeler yaptım, ben o konuşmalarda ‘önem verdiğim konuları aktarılması gereken yerlere de aktardım’ dedim. Dolayısıyla sadece dinlemiyorum, yeri geldiğinde yapacağımı yapıyorum. Madem bir siyasetçi değilim, benim yapış tarzım farklı olur” dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Umman ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Gül, gazetecilerin Anayasa değişikliği taslağına ilişkin CHP'nin 3 madde önerisi için ne düşündüğünün sorulması üzerine, “Bununla ilgili çalışmalarımı takip ettiniz. Taksiratına girmek istemiyorum. Cumhurbaşkanlığı olarak konumum bu tip tartışmalar girmeye müsait değil. Cumhurbaşkanı olarak ben şu anda takip ediyorum, daha önce çeşitli görüşmelerde de bulunmuştum. Dolayısıyla konumumun gereğini şu anda yapmaya devam edeceğim” dedi. Yasama faaliyetlerinin, partiler arası görüşmelerin siyasetin çabaları olduğunu, dolayısıyla bunları hep beraber izleyeceklerini ifade eden Gül, “TBMM’ye taslaklar sunuluyor, onlar komisyonlara geliyor, nihai şekli nasıl olacak bunlar çoğulcu demokratik sistemlerde konuşularak, partiler arası diyaloglarla çözülecek konulardır. Katılımcı demokrasinin zaten bir gereği budur. O açıdan ben şu an Cumhurbaşkanı olarak, konumum bu tip tartışmalara girmeye tabiî ki müsaade etmez” diye konuştu.

-BAZEN SÖZLE BİRBİRMİZİ DAHA FAZLA İNCİTİYORUZ-

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa değişikliği çerçevesinde yeniden bazı görüşmeler yapmayı düşünüp, düşünmediğinin sorulması üzerine de, “Ben tabi gerektiğinde bu tip çağrıları yaparım, bundan sonra da yaparım” diye konuştu.

Türkiye’de maalesef çok partili sisteme girildiğinden bu yana, çok sert tartışmalar yaşandığını belirten Gül şöyle devam etti:

“O açıdan bunları şu anda takip ediyoruz, zaman zaman çağrılarda bulunuyorum. Bazen sözle birbirimizi daha fazla incitebiliyoruz. Bu konuda da çok dikkat etmemiz gerekiyor, nihayetinde hepimiz bu ülkenin en değerli vatandaşlarıyız. Birbirimiz kırmadan, herkesin böyle hareket etmesi halkımızın da beklentisidir. Ben bu sürecin ta başında birçok görüşmeler yaptım, ben o konuşmalarda önem verdiğim konuları aktarılması gereken yerlere de aktardım dedim. Dolayısıyla sadece dinlemiyorum, sadece takip etmiyorum, gözlemliyorum, yeri geldiğinde yapacağımı yapıyorum. Madem bir siyasetçi değilim, benim yapış tarzım farklı olur. Siyasetçilerin, bu konuları ele alış tarzı farklı olur.” (ANKA)