Türkiye’yi 1 Kasım seçimlerine götürmek için kurulan geçici Bakanlar Kurulu’nun HDP’li üyeleri AB Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslim Doğan görevlerinden istifa etti.



HDP’li eski bakanlar, istifalarının ardından HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında konuşan Ali Haydar Konca, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerde bulundu. AK Parti’nin Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilerek 7 Haziran seçim sonuçlarına karşı savaş ve darbe konseptini devreye koyduğunu iddia eden Ali Haydar Konca, “Seçim öncesinde saray tarafından tekmelenen çözüm masası, seçimden sonra tamamen devrilmiş, 90’lı yılları aşan, sıkıyönetim günlerini bile aratan bir savaş konsepti devreye konmuştur. Dolmabahçe mutabakatı ile aralanan barış kapısı sarayın ve AKP’nin iktidar hesapları ile tamamen kapatılmış, Kürt illeri başta olmak üzere tüm Türkiye’ye cehennem yerine çevrilmiştir” dedi.


“TBMM’YE GETİRİLEN SAVAŞ TEZKERESİNE ONAY VERMENİN HİÇBİR MANTIKLI İZAHI OLAMAZ”
AK Parti’nin ve Cumhurbaşkanlığının sayısız demokrasi ihlalleri ve suç pratiğinin sahibi olduğunu savunan Konca, “Devrilen sorum ve koalisyon masalarının sorumluluğu tam halklarımız tarafından bilinmesine rağmen HDP ve diğer muhalefet partilerine mal edilmiştir. AKP’nin darbe ve savaş pratiğine karşı çıktığını söyleyip, TBMM’ye getirilen savaş tezkeresine onay vermenin hiçbir mantıklı izahı olamaz. AKP’nin bu uygulamalarına karşı çıkarken, seçim hükümetinde meydanı AKP’ye bırakmak, darbe ve savaş konseptinin teşhiri konusunda pasif ve edilgen bir konuma düşmekte HDP dışında diğer muhalefet partilerinin tarihe geçen sorumsuzluk örneğidir” diye konuştu.


“Seçim hükümetine dahiliyetimizi AKP’nin tüm bu darbeci savaş uygulamalarına karşı kabinede mücadele ve teşhir etme amacımızı halkımızdan aldığımız yüzde 13.1’lik oy ve anayasal gereklilik olarak bugün bir kez daha hatırlatmak isteriz” açıklamasında bulunan Konca, bugüne kadar kabinede AK Parti hükümetinin darbe ve savaş pratiğine karşı parti ilkeleri ve halkın değerleri doğrultusunda karşı koyduklarını belirterek, “Müstakil bir hükümetin seçim kabinesinin iradesini gasp eden savaş tezkeresini gayri hukuku olarak TBMM’ye sevk edilmesine karşı çıktık” şeklinde konuştu. 


HDP'li iki bakandan istifa sonrası açıklama


İstifa kararının ardından HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen iki isim, 25 günlük bakanlık görevinin ardından neden böyle bir karar aldıklarının gerekçelerini sıraladı. Basın toplantısında konuşan Ali Haydar Konca, seçim hükümetine dahil olmalarına gerekçe olarak 7 Haziran seçimlerinde alınan yüzde 13,1'lik oy ve anayasal gerekliliği öne çıkardı. Konca, "Bugüne kadar kabinede AKP hükümetinin tüm darbe ve savaş pratiğine karşı parti ilkelerimiz ve halkımızın değerleri doğrultusunda karşı koyduk" dedi.


"BARIŞIN SESİNİ KABİNEDE DUYURMA GAYRETİ İÇİNDE OLDUK"
"Barışın sesini hem kabinede, hem de kabine üyesi olarak dünya kamuoyunda duyurmanın gayreti içerisinde olduk" diyen Konca, "Gever'de, Lice'de, Silvan'da, Sur'da, Silopi'de katliam girişimleri yapılırken, sorumlu siyasileri ve bürokratları yılmadan, üşenmeden uyardık, hukukun baskısı altına almaya çalıştık. Cizre'de sekiz günlük sokağa çıkma yasağı ile 24 yurttaşımızı katleden anlayışa karşı katliamcıların yanında değil, ablukayı kırmaya çalışan halkımızın yanında yer aldık. 35 günlük bebeğin derin dondurucuda tutulan cenazesini de 10 yaşındaki çocuğun keskin nişancılar tarafından katledilmesini de 7 çocuklu 70 yaşındaki bir ananın devlet kurşunuyla öldürülmesini de hiçbir tereddüde kapılmadan, kabine üyeleri olarak ülke ve dünya kamuoyuna duyurduk" ifadelerini kullandı.


Yaşanan çatışmalı süreçten dolayı HDP Genel Merkezi'ne, il-ilçe binalarına karşı açık ve net bir tutum sergilediklerini savunan Konca, "Basın kuruluşlarına yapılan baskılara karşı basın özgürlüğünün yanında durduk. Parti çalışanlarımız, il-ilçe eş başkanlarımız ve belediye eş başkanlarımıza yönelik yürütülen siyasi soykırım operasyonlarına karşı durduk ve bu siyasi soykırım operasyonlarını teşhir etmeye çalıştık. Burada daha fazla detaylandıramayacağımız konularda AKP'li bakanları ilk kez yanı başlarında en güçlü barış ve kardeşlik sesini duymak zorunda bıraktık. Kabinenin ülkemizi ve halklarımızı uçuruma sürükleyen politikalarını açık ve net şekilde tüm dünya kamuoyunda teşhir ettik" dedi.


"SAVAŞI UYGULAMAYA KOYAN AKP'NİN KENDİSİ"
"Başından beri AKP'nin halkta yaratmaya çalıştığı 'sandıkla da olsa bunlar gitmez' algısını kabine içerisindeki varlığımızla yerle bir ettik" ifadesini kullanan Konca, şunları kaydetti:
"AKP'siz kabine sıralarının mümkün olduğunun umudunu tüm halklarımız nezdinde yeniden yeşerttik. Savaş ve darbe politikalarını muhalefete yüklemek isteyen AKP anlayışı ve saray zihniyetini hemen yanı başlarında gözlemleyerek, sorumluluğun kimde olduğunu açık bir şekilde teşhir ettik. Açık ve net şekilde ortaya koyuyoruz ki, savaşı uygulamaya koyan da siyasete darbe yapan da AKP hükümetinin kendisidir. Tüm baskı ve zor politikalarına katliam uygulamalarına rağmen en büyük korkuyu yaşayan da yine Saray ve AKP'nin kendisidir. Tüm halklarımızın belirttiğimiz hususlarda karamsarlığa kapılmasına gerek olmadığını, umudu büyüterek AKP'den kurtulma dışında başka bir seçeneğin olmadığını da birebir yaptığımız çalışmalar ve gözlemlerden yola çıkarak tekrar belirtiyoruz. Biz AKP'yi teşhir ettik, AKP'siz seçeneğin yakın olduğunu tüm halklarımıza gösterdik. 90 yıllık inkarcı, imhacı, asimilasyoncu bir anlayışın, büyük bedeller ve tarihi badireler neticesinde yerle bir olduğunu, Kürdün, Alevi'nin, Sosyalistin şahsında tüm ezilen halkların, inançların, kimliklerin ülkenin yönetim süreçlerine kendi kimliğini inkar etmeden katılabileceğini gösterdik. Bu vesileyle en önemli gündemlerimizden biri olarak tartışılan katı merkeziyetçi bir idari sistemin ülkemizin en temel sorunlarına çözüm üretemediğini, yönetim ve karar süreçlerinde yerel demokrasiyi geliştirecek adem-i merkeziyetçi bir yönetim anlayışının geliştirilmesi gerektiğini bizzat Bakanlar Kurulu'nun içerisinde yer alarak gözlemledik."


"HDP'NİN VERDİĞİ GÖREV DOĞRULTUSUNDA BUGÜNE KADAR BAKANLIK YAPTIK"
Konca, barış, demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinin bir parçası olarak HDP'nin verdiği görev doğrultusunda bakanlık görevini bugüne kadar ifa ettiklerini belirterek, "Geldiğimiz aşamada teşhir olmuş, maskesi düşmüş, gerçek yüzü tüm halklarımız tarafından görülmüş savaştan beslenen, bırakın insan yaşamını Varto örneğinde olduğu gibi mezarlıkları, camii ve cemevlerini harabeye çeviren, bebek ve çocuk katlinibile meşrulaştırmaya çalışan taraflı, bağımlı ve Saray güdümlü AKP'nin seçim hükümetinden çekiliyoruz" dedi.


"İKİ BAKAN OLARAK İSTİFA ETTİK"
"İki bakan olarak partimizin yetkili organlarıyla yürüttüğümüz istişare doğrultusunda istifa ettik" diye konuşan Konca, "AKP'nin sonunun yaklaştığı bugünlerde halkımızla birlikte yürüttüğümüz mücadele saflarında 1 Kasım seçimlerine hazırlanıyoruz. 7 Haziran'da başkan yaptırmadığımızı, 1 Kasım'da tekrar başkan yaptırmayacağız. 7 Haziran'da iktidarını sarstığımız AKP zihniyetini 1 Kasım'da iktidardan alacağız. Tüm halkımızı ve demokratik kamuoyunu Barışın etrafında kenetlenmeye, demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.