CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında, türban başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, üniversitelerde türban serbestliğine ilişkin Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından henüz imzalanmamasının anlamlı olduğunu söyledi. Baykal, “Artık bakın 8'nci gün daha Çankaya imzayı atamadı. Daha konu konuşulurken uzmanlar konuyu incelemeye başlıyordu. Her türlü hazırlık yapılıyordu. Çok acil, çok önemli bir konuydu. Gece yarısı saat 3'te imza görevini ihmal etmeyen Çankaya'nın 8 günden beri, bu kadar önem verilen bütün Türkiye'yi sarsan bir düzenlemeyle ilgili olarak derin düşünce içine girme gereği hissetmiş olması herhalde bir anlam taşıyor” dedi.

Vakıflar yasa düzenlemesine ilişkin Baykal, “Türban ve vakıflarla ilgili yasa düzenlemeleri Türkiye'nin çok temel düzenlemelerin ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkileyebilecek nitelikte düzenlemeler olarak görülüyor. Türbanla ilgili düzenleme anayasamızın temellerini sarsıcı bir düzenlemedir. Vakıflarla ilgili düzenleme, Türkiye'nin uluslar arası kimliğinin tapusu olan, Lozan'ı sarsabilecek olan bir düzenlemedir. Bu iktidar aynı zamanda hem anayasamıza, hem Lozan Antlaşmasına yönelik bir saldırıyı fütursuzca sürdürmektedir. Bu bir tesadüf değildir" diye konuştu.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, “Laikliğin güvencesi benim” sözlerine yönelik tepkilerini sürdürdü. Baykal, şunları söyledi:

“Siz Cumhurbaşkanını birlikte seçeceğiz dediniz çıktınız kamuoyuna. Bıraktınız dayatmayla seçtiniz. Siz türbanı uzlaşmayla gerçekleştireceğiz dediniz, sonra siyasi simge ise siyasi simge diye ortaya çıktınız. 17'nci madde konusunda daha dün söz verdiniz, sözünüzü unuttunuz. Şimdi bize çıkmışsınız diyorsunuz ki, ‘Laikliğin güvencesi biziz, bize güvenin'. Eğer, Türkiye'de laikliğin güvencesi, verdiği sözlerin arkasında bir türlü duramayan, dokunulmazlığı kaldıracağım deyip, yıllarca bu vaadleri yaptıktan sonra unutan bir insana Türkiye'de laikliği emanet edeceksek, yazıklar olsun Türkiye'ye. Hiçbir hukuk devletinde, laikliğin teminatı herhangi bir kişi olamaz. Hele ‘laiklikte ne oluyormuş, millet isterse laiklik de kalkar' demiş olan bir siyasetçi hiçbir zaman olamaz, herhangi bir insan olamaz, hele hele adı Tayyip Erdoğan olan bir insan kesinlikle laikliğin teminatı olamaz.”

ANKA