Kahramanmaraş'ta eli kalem tutan isimlerden birisi olan Yener Atlı, 5 Ağustos'taki yazısında Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş milletvekili Mahir Ünal'ı 'kibirliliği' nedeni ile haklı olarak kıyasıya eleştirmişti.


Ancak; Ak Parti Merkez İlçe Teşkilatı'nın organize ettiği ve vekillerin sohbet için çağırdığı isimlerden olan Yener Atlı, bu kez Mahir Ünal'ı öve öve bitiremedi.


İŞTE YENER ATLI'NIN 5 AĞUSTOS'TAKİ YAZISINDAN PARAĞRAFLAR:


BU NASIL BİR KİBİRDİR ALLAH AŞKINA!...


BÜLENT Arınç gelmişti bir zaman Kahramanmaraş’a. Bir vesile ile Arınç’ı Manisa’dan bir gazeteci aradı, konuştuktan sonra telefondaki kişiye tek tek ismen 7 – 8 gazeteciye selam söylemesini istemişti. Dikkatimizi çekip sormuştuk: “Ankara’da üst düzey politika yapıyorsunuz. Kentinizdeki yerel medyadaki arkadaşları isim isim saydınız. Tanır mısınız hepsini de?”


Arınç’ın verdiği yanıt. “Bırakın gazetecileri, stajer olarak gazetelerde çalışanları bile tanırım zira medyayı tanımazsam, gün gelir onlar da beni tanımazlar. Yerel medya ile yakın çalışmak zorundayım… Artniyet olmadığı sürece hakkımda yaptıkları eleştirileri de danışmanlarım aracılığıyla değil, bizzat ben arayarak açıklamalarda bulunurum. Çünkü onlar, kent halkı adına bizi sorguluyorlar…” şeklinde olmuştu.


Bu memlekette 20 yılı aşkın süredir gazetecilik yaparız. Lütfen ukalalık yaptığımı düşünmeyin ama çok insan cismen olmasa da ismen tanır. Hele hele politika yapanlar daha çok tanır çünkü yazılarımız hep politika üzerinedir. Ancak bir yıldır bu kentin milletvekili olan Mahir Ünal Bey, belki de bir iki kişi dışında hiçbir gazeteci arkadaşımı tanımaz.


Diyeceğimiz şu: Elbette Mahir Bey kimseyi tanımak zorunda değil ama memlekette ne olup bittiğini sadece parti yöneticilerinin aktardıklarıyla yetinmeden, yazılanları bizzat takip ederse halkla bütünleşebilir. Yazılanları okursa, gazeteciyi cismen olmasa da ismen tanıyabilir.


Ama “Yok kardeşim ben kimseyi okumak da, tanımak da zorunda değilim zira Kahramanmaraş benim için piyango oldu, ben zaten bundan sonraki dönemde İstanbul’dan politika yapacağım. Kendiniz yazar kendiniz okursunuz…” derse, buna da saygı duyarız Allah yolunu açık etsin…


Tarih: 04 Ağustos 2012 Yer: Arsan Laledan Salonu


Ak Parti il teşkilatının iftar programının bitiminde, kapıda Mahir Bey kırmızı plakalı otomobiline binmek üzere. Arkadaşım Abid Vanlı Mahir Bey’e bir konu anlatırken ben yanlarına gidince “Mahir Bey Yener Atlı arkadaşımız gazetecidir tanıştırayım” dedi ve ardından bir espri yaptı: “Sizin aleyhinize yazan arkadaş” dedi.


Mahir Bey Abid’e anında tepkiyi koydu ve “Yener benim aleyhimde yazdı da n’ooldu, bana bir şey mi oldu?” dedi, arabasına binip gitti.


Oysa işin gerçeği biz Ünal’ın aleyhine yazı yazmayı bırakın, geçmişte, Başbakan’a olan yakınlığından dem vurarak, “Mahir Ünal’la siyasette yeni bir dönem başladı. Güçlü milletvekili, güçlü Kahramanmaraş” diyerek lehinde yazılar yazmıştık. Tabi seçildiği kentin medyasını takip etmediğinden beyefendinin bunlardan haberi yok!


Bu nasıl bir kibirdir Allah aşkına?


Zenginlik, ululuk ve makam sahibi olmakla kibrin yakın alakası, Allah Teâlâ’nın şeytan’a şu hitabında görülmektedir: “Kibirlendin mi, yoksa kendini yüce mi zannettin?” (Sâd, 38/75)


 


İŞTE GÖRÜŞLERİ 180 DERECE DEĞİŞEN YENER ATLI'NIN SONRAKİ YAZISI:


ASLINDA MAHİR ÜNAL PEK DE EĞLENCELİYMİŞ!


MAHİR Ünal’ın Ak Parti Grup Başkan Vekilliği ve Kahramanmaraş Milletvekilliği görevleri, onun kamuoyundaki bilinen görevleri.


Ancak kamuoyunun bilmediği bir görevi daha var Ünal’ın... Başbakan Erdoğan’ın taktığı kravatından tutun, mitinglerdeki beden dilini kullanma konusuna kadar Başbakan’a danışmanlık yapan bir konumda olmasıdır. Hatta danışmanlığın ötesinde bir nevi Başbakan’ın “yaşam koçu” konumunda olan bir güçlü milletvekilidir.


Peki Başbakan’a bu kadar bu danışmanlığı yapan Ünal’ın kendisi, seçildiği kentin insanı ve medyası ile ne kadar ilişkisi vardı?


Üç dört gün öncesine kadar neredeyse “sıfır” denecek düzeyde idi.


Seçildiği günden bu yana Ankara’ya yanına giden ya da onunla kişisel dostluk kurma konusunda özen gösteren birkaç arkadaşımız dışında, basından hiçbir arkadaşımızla, hiçbir şekilde bir diyalog kurma lüzumu hissetmemişti.


Üstlendiği görev nedeniyle zaten seçildiği kente gelme konusunda da son derece kısıtlı imkânlara sahip olunca, benim gibi özellikle kentin meselelerini politik bakış açısıyla yorumlayıp yazan kişilerle de bırakın görüşmeyi, tanışıp kendini anlatmayı bile gerekli görmemişti.


Hiç eğip bükmeden açıkça belirtmeliyim ki, diyalogsuzluğun tek sebebi Ak Parti Kahramanmaraş il teşkilatı ve Sayın Milletvekilinin bizatihi kendisidir.


Şimdi de hayret ediyorum; Mahir Ünal kapasitesindeki bir milletvekili, hem kendinin hem de partisinin propagandasını nasıl sadece esnaf ziyaretlerinden ibaret sayıyor!


“Merhaba” ya da “Nasılsınız” gibi yapay diyaloglardan daha öteye gitmeyen bu çalışmalar “halkla ilişkiler” olarak kabul ediliyorsa, harcadıkları efora çok yazıktır ki, bunun hiçbir faydası yoktur.


Hele hele Mahir Ünal gibi profesyonel bir politikacıya, bu eski model klasik politikacı tarzı çalışmalar, hiç mi hiç yakışmıyor! Çünkü o, dev bir ustayı (Erdoğan) yönlendiren kişidir.


Gazeteci arkadaşım Mustafa Şirin, bu durumu çok güzel özetliyor: “Bu tür göstertmelik işler için rahmetli Osman Sayın’ın çok güzel bir tabiri vardı: Dipsiz külek, boş ambar, doldur doldur boşalt…”


ICE FATHER (BUZ BABA) MAHİR ÜNAL


YEREL gazetelerimizde okumuşsunuzdur. Ak Parti Merkez İlçe Başkanlığı, Kervanhan’da düzenlediği sohbet toplantısı ile kentin seçilmişleriyle gazetecilerini bir araya getirerek güzel bir organizasyona imza attı. Özellikle Merkez İlçe Başkanı Necati Okay’a bu tasarrufundan ötürü teşekkür ediyoruz.


Mehmet Sağlam’ın dışında tüm vekillerin katıldığı bu toplantının haber bölümünü okumuşsunuzdur. Biz bu toplantıdan küçük detayları size sunalım.


*Daha önce de yazdığımız gibi vekiller, parti disiplini içinde Mahir Ünal’ın “lider vekil” olduğunu kabullenmiş bir şekilde, o söz vermeden konuşmadılar dahi. Örneğin ara ara söz almak isteyen Ramazanoğlu, uzun konuştuğu için şaka ile karışık hafif yollu da fırça yedi. Hatta bir ara Ünal, “Zihin iyi çalışırsa işte böyle makineli tüfek gibi konuşur…” diye de takıldı.


*Bir kere şu itirafı yapmalıyım ki, Mahir Ünal hiç de öyle “ice father” yakıştırmasına layık değilmiş, dahası çok eğlenceli, esprili ve sıcak bir insanmış.


*Merak ediyorum, Ünal’ın özel bir “image maker” olarak çalışan bir danışmanı mı vardır acaba? Çünkü inanılmaz derecede şık giyiniyor. Örneğin özellikle turkuvaz ağırlıklı pütükare gömleği ve ayakkabısı, çok çok şıktı. (Çok merak ettim ama sormaya utandım, acaba gömleğinin markası nedir? Bu yazıyı okuyunca arayıp söylerse okurla da paylaşacağım.)


*Mahir Ünal işbölümü yaparcasına sorulara, “bu konuya sen cevap ver” diyerek milletvekillerini yönlendirdi, söz hakkı tanıdı. Ünal konuşurken, Ramazanoğlu sürekli toplantının kâtibi gibi notlar tuttu. Adı “kâtip vekil”e çıkarsa şaşmayın! J


*Bu kez yazamayalım desek de iman hale koymuyor. Bayan milletvekili Sevde Beyazıt yine her zamanki rüküşlüğündeydi. Haki renk çok sıradan bir Kapalıçarşı elbisesi ve uzun süredir kuaför görmemiş saçlarıyla, toplantıda bütün sevimliliğiyle hazır bulundu. Bayan vekil, Mahir Bey konuşurken sürekli başını sallayarak sözlerini onayladı. Bu hareket, diğer vekiller konuşurken olmuyordu. Bayan vekilin en dikkat ettiğim yönü ise tokalaşırken sert ve yapmacık olmadan, sıcak ve içten tokalaşmasıydı.


*İl Başkanı Fatih Erkoç, KÖYDES projeleri konusunda bir cümle konuştu, ondan sonra toplantı boyunca sessiz kalmayı tercih etti. Ancak Merkez İlçe Başkanı Necati Okay, kendisinden hiç beklenmeyen bir performansla, düzgün bir Türkçe ve etkileyici bir ses tonuyla zaman zaman konulara girerek bilgilendirme yaptı.


*Yıldırım Ramazanoğlu demek ki sadece Anayasadaki “ve” ler, virgüller ve noktaları saymakla kalmamış! Anlaşılıyor ki buna benzer imla ve tekrar konuları özel ilgi alanıymış, çünkü Kahramanmaraş genelinde aynı isimli mahalle ve sokak isimlerini de saydı ve hataları anlattı. Ramazanoğlu bir ara “Şimdi sizinle bir şey paylaşacağım, bundan diğer vekillerimizin de sizinle birlikte haberi olacak…” demesi şaşkınlıkla karşılandı.


*Toplantıda Nevzat Pakdil sınıfın “ağır abi”si, Yıldırım Ramazanoğlu “afacan öğrenci”, Sevde Beyazıt dersini çalışmamış “ezik öğrenci”, Sıtkı Güvenç ise "okuluna yeni başlamış bir talebe" edasındaydı. İtiraf etmem gerekirse, Mahir Ünal’ın bütün karizmasına rağmen yine de Pakdil ve Güvenç, bana çok daha sıcak geldiler.


*Burada İl 2. Başkanı Uğur Dilipak’a da dostça bir uyarıda bulunmak istiyorum. Mahir Ünal bir konu anlatırken sürekli yanınızdaki diğer arkadaşlarınızla konuştunuz. Bu hem partinin milletvekiline hem de orada bulunan gazetecilere saygısızlıktı. Sizin konuşmalarınız nedeniyle Ünal’ın bir çok konuşmasını da duyamadık. Bu olayı eğer Mehmet Sağlam’ın yanında yapsaydınız eminim çok kötü bir tepkiyle karşılaşabilirdiniz.


*Bir notta bizden vermek isterim. Bizim bebekliğini bildiğimizden olsa gerek Yorum Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kerem Akçakale, biz farkında olmasak da büyümüş ve makul, mantıklı ve düzgün soru soran iyi bir gazeteci oluvermiş. Bizim Kerem hangi ara büyüdü de gazeteci oldu şaşırdım kaldım.


*Son olarak bir öneri: Ya Mahir Ünal bu işe el koysun ya da parti yöneticileri ve diğer milletvekilleri Mahir Ünal’ı özellikle giyim kuşam konusunda örnek alsınlar. Bilinmelidir ki, biz sıradan giyinebiliriz ama sizler toplumun önünde olan insanlar olarak kıyafetinizle de (Tıpkı Mahir Ünal gibi) etkili olmak zorundasınız!


Neticeye gelecek olursak…


Benim nazarımda vekilleri tanımak adına bu toplantı, son bir yılın en iyi toplantısı olmuştur. Bir kez daha bu nedenle Necati Okay’a teşekkür ederiz. İnşallah devamı gelir.


YENER ATLI:


Kaynak: Maraş Times