Kahramanmaraş'ın köklü mutfak mirası içinde özel bir yere sahip olan Maraş tarhanası, yüzyıllardır süren bir lezzet geleneğini bugüne taşıyor. Sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda şehrin kültürel kimliğinin ve tarihi derinliğinin de bir sembolü haline gelen bu eşsiz gıda, hem yerel halkın sofralarını süslüyor hem de gastronomi dünyasında büyük ilgi görüyor.
OSMANLI ORDUSUNUN ENERJİ KAYNAĞI
Tarihsel kayıtlara göre, Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında ordusunun temel gıda maddelerinden biri olan Maraş tarhanası, askerlere uzun süreli tokluk ve enerji sağlayan hayati bir besin kaynağıydı. Organik ve besleyici yapısıyla her mevsim tüketilebilen bu ürün, o dönemden bugüne uzanan bir dayanıklılık hikayesine sahip.
ÜRETİM VE KÜLTÜREL ÖNEMİ
Maraş tarhanası, kabuğu ayrılmış döğmenin pilav gibi pişirilip soğutulması, ardından özel yoğurtla karıştırılarak güneşte kurutulmasıyla elde ediliyor. Bu benzersiz üretim süreci, tarhanaya özgü lezzetini ve yüksek besin değerini kazandırıyor. Yaz aylarında ailelerin ve komşuların bir araya gelerek imece usulüyle hazırladığı tarhana, sadece bir üretim faaliyeti değil, aynı zamanda sosyal bağları güçlendiren bir gelenek.
BİRÇOK FARKLI ÇEŞİTTE TARHANA LEZZETİ
Kahramanmaraş mutfağının incisi olan tarhana, biberli, bademli, yanık ve çorbalık sıkma gibi çeşitli formlarda sunuluyor. Bütün bu çeşitler, buğday yarması ve yoğurdun mükemmel uyumundan doğuyor. Pişirilmeden hazırlanan yoğurt, tarhananın probiyotik değerini korumasına yardımcı oluyor ve bu da onu sağlık açısından da önemli yere sahip.