İslamcı kesimin yaşam koçundan türbanlılar için zehir zemberek sözler: Bunlar cennete gidemez!

İslami kesimin önemli yazarlarından Mehmet Şevket Eygi, Fatih Altaylı'nın Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programına konuk oldu. Siyasilerin ve eşlerinin şaaşaya düşkünlüğünü her zaman eleştiren Eygi kadınların yeni moda türbanları için ağır konuştu.

İşte Eygi'nin çok konuşulacak o açıklamaları:

Deve hörgücü gibi

Hz. Muhammed'in "kafasını deve hörgücü gibi yapan hanımlar cennetin kokusunu alamayacaklar. Cennetin kokusu şu kadar uzaklıktan duyulan bir uzaklıktadır" dediğini söyleyen Mehmet Şevket Eygi, "Buna rağmen saçlarını deve hörgücü gibi yapıyorlar. Alaca bulaca, parlak bir bez örtüyorlar. Buna da tesettür diyorlar." dedi.

Türban konusunda Fransa'dan yardım alınmalı

Devlet adamlarının başörtülü hanımlarının diğerlerine örnek olması gerektiğini söyleyen Eygi, "Bu hanımlar tesettür lehinde bir ağırlık koymalı. 'Tesüttür diyoruz ama Avrupalılar bile hayran kalıyorlar' dedirtmeliler. Ama bunu dedirtemiyoruz." diye konuştu.

Türban konusunda Fransa'ya danışılması gerektiğini ifade eden Eygi şöyle bir örnek verdi: "Pakistan Hava Yolları hostesler için islami kurallara uyan bir kıyafet yapmak istediler. Paris'ten yardım aldılar çok hoş oldu. Biliyorsunuz modada Pierre Cardin çok önemli biri isimdir. Hayrünnisa Hanım için "Ben kişisel olarak çalışmıyorum ama hanımefendi isterse onu giydirebilirim" demişti. Demekki hanımefendi istemedi."

Kadınlar evde oturmalı

Devlet işlerine kadınların müdahalesinin Özal döneminde başladığını söyleyen Eygi, 'Kadınlar evinde oturmalı, devlet işleriyle alakadar olmamalılar. İlla da olacaklar sa hayır işleriyle ilgilensinler' dedi.

İslama göre Hüseyin Üzmez'in cezası

Altaylı'nın Hüseyin Üzmez sorusu içinse Eygi'den ilginç bir yanıt geldi: 'Eğer Hüseyin Üzmez'e İslami kurallara göre ceza verilseydi cinsel organının kesilip ağzına verilmesi gerekirdi'.

Ezan eski ezan değil

İslami geleneğin bir şehir geleneği olduğu hatırlatan Eygi bugün Türkiye'de müslümanların bu kültürü kaybettiğini söyledi. "Parayı nasıl kullanacaklarını bilmiyorlar? Medeniyeti kaybettiler. Saçma sapan dekorasyon, mimari, kılık kıyafet, saçma sapan tesettür sergiliyorlar" dedi. Eygi'ye hak veren Murat Bardakçı ise paranın el değiştirmesiyle birçok şeyin değiştiğini, hatta ezanın bile değiştiğini söyledi: "Ezan değişti. Bizim İstanbul ezanı çok güzel bir ezandı. Şimdi kuru, soğuk, dümdüz bir Arap ezanı okunuyor. Selahattin camilerinde, yani birkaç minareli camilerde bunlara şahit oldum. Arapların ezanı kötüdür. Tabii sözler aynı ama nağme olarak çok farklıydı İstanbul ezanının."

Fatih Altaylı'nın "Diyanet İşleri Başkanlığı bunları merkezi hale getirmedi mi?" diye sorması üzerine Eygi "Büyük şehirlerde bu mümkün değil. İstanbul'da bu mümkün değil. Türkiye'de ezan artık eski ezan değildir..." diye cevap verdi. (mynet)