Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Rektörü ve aynı zamanda Psikiyatri uzmanı olan Prof. Dr. Fatih Mehmet Karaaslan, kentte 4 kardeşin bağ evinde asılarak yaşamlarına son vermesi olayını değerlendirdi.

Türkiye’yi şoka sokan olay hakkında bilimsel bir değerlendirme yapabilmek için geride kalan baba, diğer 2 kızkardeş ve aileye yakın insanlarla birebir görüşmeler yapılması gerektiğini belirten Rektör Karaaslan, bu ve 2 yıl önce meydana gelen 4 kız kardeşin toplu intiharı olayları hakkında üniversite olarak bir araştırma yapabileceklerini söyledi.

Olay hakkındaki ilk bilgilere göre Rektör Karaaslan şu açıklamada bulundu:

“Bu tür durumlarda çıkış yolu bulamayan insanlar son çare olarak intiharı düşünebilirler. Bunu sık görüyoruz ama 4 kardeşin aynı anda intiharı gerçekten şaşırtıcı bir durum. Ama açıklaması yapılabilecek bir durum. Bu insanlar hep birlikte karar vermiş olabilirler. Bu sonuca hep birlikte varmış olabilirler. Bundan daha güçlü bir ihtimalle; ‘kardeşlerden bir ya da ikisi intihar düşüncesine ulaştıysa bunu daha sonra diğer kardeşlerine aktarmış veya empoze (dayatma) etmiş olabilir’ diye düşünüyoruz. Psikiyatride bazı böyle bir aile içerisinde veya kapalı bir grup içerisinde birbirine yakın insanların aynı rahatsızlıkları paylaştığı, ‘paylaşılmış psikiyatrik bozukluk’ dediğimiz durumlar da var. Belki o şekilde izah edebiliriz diye düşünüyorum.”

Kahramanmaraş’ta 2 yıl önce meydana gelen ve 4 kız kardeşin suya girerek yaşamlarını kaybettikleri ve intihar olduğu varsayılan olayla bu kardeşlerin intiharlarının benzerlik taşıyıp-taşımadığı ve bunun için çalışmaları olup-olmadığı yönündeki soruya ise Rektör Karaaslan şu cevabı verdi:

“Daha önceki vakada yakınları ile ilgilenme ve buna bağlı bir çalışma şansımız olmadı. Henüz bu durum ile de yakından ilgilenme şansımız olmadı ne yazık ki. Ama ileriki günlerde bir çalışma yapabiliriz. Benzerlik şuradadır. Bu insanları başka bir çıkış yolu olmadığı düşüncesine ulaştıran bir durum vardır mutlaka. Ebeveynlerin çocukları ile olan ilişkilerine gelince de; bu tür durumlarda her zaman yapacak bir şey de olmayabiliyor maalesef. Hemen aklıma gelmişken bir parantez açarak şunu belirtmek istiyorum ki; çok acı bir durum tabi ama bu tür intiharların medyada olması gerekenden fazla yer alması durumunda da bazı yatkın insanların intihar düşünceleri provoke edilebilir. Bu 4 genç kardeşin aralarında güçlü bir bağ var ve birbirlerine bağımlı olan bir ilişki tarzı var anlaşılan. Bu sağlıklı bir iletişim tarzı değil elbette. Çocuklar kendi ayaklarının üzerinde durabilecek, kendi kararlarını verebilecek ve kendi kişiliklerini kazanıp muhafaza edecek bir durumda olabilmeliler. Anne ve baba çocukları ile olan bağlarını, bağlılıklarını sürdürürken bunların yaralanmamasına dikkat edecekler. Anne ile babanın çocuğa olan aşırı ilgi ve düşkünlüğü, onların hayatta kendi ayakları üzerinde durabilme, kendi kişilik ve kimliklerini kazanabilme şanslarını yok etmemelidir.” (www.kanal46.com)