Son günlerde Aydın ve çevresindeki hava sıcaklıklarındaki artış, kalp ve astım hastalarıyla hamileleri tehdit ediyor.

Sıcaktan korunma yolları hakkında bilgi veren uzmanlar, sıcak acillerinin vücudun ısı merkezinde hasara yol açtığını, bunlar içinde en önemlisinin sıcak çarpması olduğunu dile getirdiler.

Sıcak çarpmalarında vücut ısısının tehlikeli olarak arttığını kaydeden uzmanlar, “Isı düzenleyici mekanizmanın bozulması neticesinde vücut ısısı tehlikeli şekilde yükselir. 40.6 dereceye kadar ulaşan ısı, beyin hücreleri ve kan damarları başta olmak üzere hücrelerde hasara sebep olur. Bunun için ağır, hazmı güç gıdalar yerine meyve ve sebze yenilmesini tavsiye ediyoruz. Özellikle yaşlılar ve kalp hastaları sıcak havalara dikkat etmelidir. Bol sıvı tüketilmeli. Kıyafet seçimi de önemli. Açık renk ve pamuklu giysiler tercih edilmeli. Ayrıca öğle saatleri gibi günün sıcak saatlerinde kalp hastaları mümkünse dışarı çıkmamalı” diye konuştular.

Sıcaklığın 32 derece, nemin ise yüzde 60’ın üzerinde olduğu durumlarda bir takım sıcaklık sendromu görülebildiğini ifade eden uzmanlar, “Yaşlılarda, damar setliği ve kalp yetersizliği olanlarda, şeker hastalarında, alkoliklerde ve idrar söktürücü ilaç kullananlarda bu duruma daha sık rastlanıyor. Sıcak sendromları, organizmanın henüz sıcaklara uyum sağlayamadığı, sıcak dalgasının ilk günlerinde daha fazla görülür ve daha tehlikelidir” dediler.

Sıcak çarpmalarının ikiye ayrıldığını anımsatan uzmanlar, “Sıcak çarpması ikiye ayrılabilir. Bunlardan klasik (pasif) sıcak çarpması, genellikle sıcak hava dalgalarında görülür. Çok yaşlı, çok genç veya güçsüz kişiler, diabet, kalp yetmezliği gibi kronik hastalığı olanlar, alkolikler, diüretik ve trankilizan kullananlar etkilenir.

Sıcak havanın etkisiyle meydana gelen aşırı terleme ve dehidratasyon sonucunda klasik sıcak çarpması görülür. İkinci çeşit sıcak çarpması egzersize bağlı sıcak çarpmasıdır. Genellikle genç ve sağlıklı kişilerde görülür. Aşırı sıcak ve nemli havada egzersiz yapıldığında, özellikle dış ortamın ısısı vücut ısısına yaklaşmış ve nem oranı yüzde 60 civarında seyrediyorsa sıcak çarpması meydana gelir” diye konuştular.

NELER YAPILMALI

Sıcak çarpması sonucu kişide zihin karışıklığı, huzursuzluk, taşkınlık, koma, hızlı değişen nabız, hızlı solunum ve 40.6 derecenin üzerinde vücut ısısı gibi belirtiler baş gösterdiğini vurgulayan uzmanlar, “Hastanın soluk yolunun açıklığı ve devamlılığı sağlanmalı ve oksijen verilmeli. Oksijen hastanın durumuna göre ayarlanabilirse de, yüksek yoğunlukta ve geri dönüşsüz maske ile verilmesi uygundur. Hasta serin ve gölgelik bir ortama alınır. Üzerindeki elbiseler çıkartılır. Başı yükseltilir.

Bilinci kapalı ise yan yatar pozisyon verilir. Hasta acilen ve hızla soğutulur. Bunun için iki soğutma yöntemi birden kullanılır. Hastanın vücudu ılık musluk suyu ile silinir veya bu suda ıslatılmış havlu ya da çarşafla sarılır. Varsa vantilatör veya ambulansa alınmışsa havalandırma çalıştırılır, ya da kapı pencere açılarak cereyan yaptırılır. Kısa aralıklarla hastanın rektal ateşine bakılır.

Vücut ısısı 39 °C dereceye düştüğünde soğutma işlemlerinden birine hemen son verilir ve ateş düşene kadar sadece bir soğutma işlemi uygulanır. Vücut ısısını birden bire 37 °C ye düşürürseniz, ısı düzenleme mekanizmalarını bozar ve ölüme sebep olabilirsiniz. Elimizde buz paketleri varsa, hastanın koltuk altlarına, kasıklarına, boynuna ve başına küçük havlulara sardıktan sonra konabilir” ifadelerini kullandılar.