Gazze'de devam eden vahşet her insanın yüreğinde derin yaralar açmıştır. Bu konu bizim günlük rekabetlerimizden çok daha ötede insani bir konudur. Asla suistimal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Temsilcisi olduğum HAKSEN şu an diğer değerli dernekler ve sendikalarımız gibi Kahramanmaraş platformunun içerisindedir. Cumartesi günü yapılacak mitingi düzenlemede, Kahramanmaraş platformunda Sayın Mehmet Doba sendikamızı temsil etmektedir.

Orada ölen çocuklara hiçbir şey yapamamanın çaresizliğini tüm Türkiye gibi yüreğimde hissediyorum bunu söylemeye bile gerek yok. www.Kanal46.com ‘da bir okuyucumun değerli yorumu aczimden kaynaklanan üzüntümün bir kat daha artmasına neden oldu. Gazze'de ölen her çocuktan, her sivilden hiç bir şey yapamadan “sadece kınamalarla” izlemek zorunda kaldığımız için özür dilerim. Onlar şehadet şerbetini içerken biz sıcak odalarımızda onlara üzüldüğümüzü söyledik. Onlara her mermi sıkıldığında biz birbirimiz hakkında gıybetle meşguldük. Onlar şehit olurken biz İsrail’i kahve köşelerinde kınadık... kınadık... kınadık... İsrail bunlara kulak tıkadı, duymadı... Şehitler Gazze'de yaşanan vahşeti kanlı bedenleriyle dünyaya duyurmaya devam etti.

Benim vatanım, Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları güneyde Hatay'a kadardır. Komşu ülkelerin ülke bütünlüğüne daima saygılıdır. Ama ülkemin vatandaşlarının gönlü ummanlar kadar geniştir, kah Kore'de, kah Filistin'de, kah Somali'de atar. Tarih sayfalarında savaşlarda dahi asaletinden taviz vermemesiyle yer almıştır.

Oysa Gazze’de ambulanslar, yaralılar, sağlıkçılar dahi hedef olmaktadır. Sadece bu olaylar bile savaş suçudur.

Benim ülkem, her karış vatan toprağında Gazze'de ki acıları yaşayarak kurulmuştur. Bu acıları ve tarihi “vatan, millet, Sakarya” edebiyatı diyerek küçültmeye kimsenin hakkınınolmadığını düşünüyorum. Hep önemsemeden geçiştirdiğimiz için ecdadın yazdığı destanın büyüklüğünü unutmuşuz. Bugün Filistin’le neden bu kadar ilgileniyorsunuz sorusuna dahi şanlı tarihimizle cevap verebiliyoruz.

“Allah devlete zeval vermesin.” diye bir tabir vardır. Böylesine büyük bir olayın devletler düzeyinde uluslar arası platformlarda çözülmesi gerekir. Sivil toplum kuruluşlarının tavırları kamuoyunun düşüncelerini duyurma açısından önemlidir. Devletimizin yardım edecek kurumları hazırlıklıdır. Her vatandaşımız birbiriyle kenetlenmiş ve Gazze’deki olaylara aynı tepkiyi vermiştir. İşte millet olmak budur.

Filistinli kız çocuğunun şiirinde ki bir satır beni çok etkiledi; "ey vatan senin yerine benim bedenim parçalansın." diyordu.

Gelin bizde bir olalım, günlük kısır çatışmaları lütfen Gazze’deki şehitlerin üzerinden yapmayalım.

Hepimiz aynı ülkenin evlatlarıyız.

Hepinize sağlıklı günler dilerim.

DR. GÖKHAN GÖKŞEN

(Kaynak: Kahramanmaraş'ta Bugün Gazetesi)