Tepecik'te 9 ay önce ölen bebeklerle ilgili raporu değerlendiren CHP'li Arıtman: Sıvı mikroplu, elini yıkamayan hemşire hazırlamış.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Ünitesi'nde 9 ay önce iki gün içinde 13 bebeğin ölmesiyle ilgili raporunu, CHP'li Canan Arıtman'a da gönderdi. Raporda; ölümlerin bebeklere verilen damar içi beslenme sıvısının (TPN) hazırlanma aşamasında yaşanan kirlilikten kaynaklandığı tespiti ve bebeklerde bağırsak mikrobuna rastlanmış olması, aynı zamanda hekim olan Arıtman'ı tüyler ürperten bir sonuca ulaştırdı: "Bu bir cinayet.

Rapordan çıkan sonuç, sıvıyı ellerini yıkamayan bir hemşire hazırlamış. Sıvı mikroplu." 20-21 Eylül 2008'de İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde iki gün içinde 13 bebeğin ölmesi, Türkiye'nin gündemine oturmuştu. CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Sağlık Bakanlığı'na başvurarak konuyla ilgili soruşturma raporlarının kendisine iletilmesini talep etti. Bilim Kurulunca hazırlanan rapor, 1 Temmuz günü Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Hakkı Yeşilyurt'un ön yazısıyla Arıtman'a iletildi. Raporda Arıtman'ın dikkatini çeken şu tespitlerde bulunuldu:

13 yenidoğanın ölümüne neden olan salgının, damar içi kullanılan sıvılarla ilişkili olduğu saptanmıştır.

BEBEKLERDE ENFEKSİYONA RASTLANMADI

Aynı gün sıvı verilip ölmeyen çocuklarda herhangi bir enfeksiyon bulgusu saptanamamıştır. Damar içi beslenme sıvısı solüsyonlarından birinin anlaşılmayan bir şekilde kontamine (kirlilik teması) ve daha sonra sıvılarda ennetobacter cloacae'nin (bağırsak mikrobu) üremesi ve ayrıca endotoksin yapımına bağlı olarak kontamine TPN verilmiş olan yenidoğanlarda bakteriyemi, sepsis (iltihaplanma) endotoksemik şok gelişmiş ve ilgili 13 bebek ölmüştür.

Olasılıkla araya giren anlık bir sorun nedeniyle bulaşma gerçekleşmiştir." Arıtman, raporu değerlendirirken "Bu bir cinayet. Rapordan çıkan sonuç, sıvıyı ellerini yıkamayan bir hemşire hazırlamış. Sıvı mikroplu" dedi.

MAKİNE VE HEMŞİRE

Arıtman, hemşirenin temizliğine dikkat etmediğini nasıl anladığına ilişkin soru üzerine "Taşeron firmanın damar içi sıvıyı hazırlayan bir makinesi var.

Çocuklar için hazırlanacak sıvı burada yapılıyor. Bir de hemşire var. Ama, rapordan da anlaşılıyor ki; ortada bir mikrop var. Bu da bağırsak mikrobu. Bu ellerin yıkanmamasından kaynaklanır. Bana göre; hemşire sıvıyı hazırlarken 'steril eldiven takmadı ve kirli ellerden damar içi sıvıya mikrop girdi" değerlendirmesi yaptı. Hemşirenin sıvıyı hazırlaması sırasında denetleyen bir mekanizmanın olmadığını belirten Arıtman, şunları söyledi: "Bir cihaz ve o hemşire var. Taşeron şirkette çalışıyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde değil. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmiyor. Bebekler umut yerine ölüme gitti. Başka bebekler ölmesin."

TPN NASIL HAZIRLANDI?

Rapora göre damar içi beslenme sıvısı "Compounder" adı verilen cihazla hazırlandı. 19 Eylül 2008'de saat 10.35 itibariyle sıvı hazırlandı. Saat 2.25'e kadar 19 Eylül Cuma gününe ait sıvılar hazırlandı. Bunu takiben 20 ve 21 Eylül günü için sıvılar hazırlandı. Saat 14.25-16.05 arasında hazırlanan sıvıları alan 12 bebek öldü. Raporda, sorunun bu saat aralığında hazırlanan TPN sıvılarından kaynaklanmış olması dikkat çekici bulundu ve "Olayın TPN hazırlama aşamasından kaynaklanabileceği ihtimali düşülmüştür" denildi.

'TALİMATNAMEYE UYDUM' DEDİ

Rapora göre, cihazı kuran özel firma sorumlu hemşiresi A.S.'nin de ifadesi alındı.

A.S., sıvı dağıtma çalışmalarını firma tarafından hazırlanmış talimatnameye göre yaptığını belirtti. Bebeklerden 12'sinin 20 Eylül günü, 1'inin de ertesi gün öldüğü anlatılan raporda "günlük" hazırlanması gereken damar içi beslenme sıvısının, 20 ve 21 Eylül günlerinin hafta sonuna denk gelmesi nedeniyle 19 Eylül cuma gününden hazırlanıp buzdolabına konulduğuna dikkat çekildi.

GİZLİ MÜFETTİŞ RAPORU VERİLMEDİ

Raporda, ölümlerin yaşanmasından önce bir aylık süreçte 91 bebekten 22'si (% 24), ağustosta 141 bebekten 16'sı, (% 11) temmuzda 147 bebekten 13'ü (% 9) öldü. Raporu Arıtman'a gönderen Müsteşar Yardımcısı Hakkı Yeşilyurt, idari soruşturmadaki tespitleri içeren gizli müfettiş raporunun Bilgi Edinme Kanunu uyarınca gönderilemeyeceğini belirtti. Böylece, kusurlu personelin olup olmadığı ve varsa ne ceza verildiği ortaya çıkmadı. (Mynet)