Erdoğan Kazlıçeşme’de.. Baykal Çağlayan’daydı.. İki mitingi de izledim.. Bana yöneltilen ilk soru şuydu..

Hangi miting daha kalabalık?

AKP mitingi mi, CHP mitingi mi?

Ben mitinglere farklı gözle bakarım.. Benim için alanın atmosferi katılanların sayısından daha önemlidir.. Alanın heyecanını hissetmeye çalışırım.. Miting meydanlarına da bunun için giderim.. Liderleri dinlemek için değil..

*


İki lider aynı gün iki ayrı meydanda miting yapıyorsa karşılaştırmadan olmaz..

AKP mitingi çok daha kalabalıktı.. Ama heyecanı azdı.. CHP mitinginde coşku vardı ama o coşkuyu doruğa çıkaramadılar..

Nedenine geleceğim..

*


Aslında ben iki AKP mitingini karşılaştırmak istiyorum.. 20 ay arayla aynı meydanda yapılan iki mitingi..

15 Temmuz 2007 ile dünü..

İki farklı Kazlıçeşme gördüm.. Dünkü miting, 15 Temmuz mitingiyle mukayese dahi edilmez.. 15 Temmuz’un yanında dünkü mitingin esamesi okunmaz..

Dünkü mitingi daha iyi anlatmak için 15 Temmuz 2007 mitinginden sonra yazdığım yazıdan küçük notlar aktarmak istiyorum..

Yazımın başlığı şuydu: İnsan ancak sevgilisine böyle bakar..

Ve şu notları düşmüşüm..

“Ben böyle insan seli görmedim..

Miting alanı dolu değildi hıncahınçtı..

Miting alanına iki saat önce gittim, iki saat boyunca coşku dinmedi..

Erdoğan ile Gül sahneye çıktığı zaman küçük bir sarsıntı yaşadık.. Öncü deprem gibi..

Herkesin yüzü gülüyordu, ağızlar bir karış açık..

Erdoğan mikrofonu eline aldığı zaman deprem oluyor zannettim..

Gördüm ki insanlar onu dinlemeye değil, görmeye geliyor.. Leyla ile Mecnun gibi..”

(16.07.07-Vatan)

*


Gelelim dünkü mitinge..

2007’de gördüklerimin, yaşadıklarımın hiçbirini yaşamadım, görmedim..

Kalabalıktı, hıncahınç değildi..

İnsanlar bayrak sallıyordu ama coşkulu, heyecanlı değildi..

Başbakan kürsüye gelince de deprem oluyor zannetmedik..

Hata Başbakan kürsüdeyken meydan akın akın boşalmaya başladı..

Başbakan hitap ettiği kitleyi coşturmak için çok uğraştı.. Heyecan dalgası yaratmak için Baykal’a sataştı, hafif alaycı bir dille suçladı..

Zaman zaman dalga geçti ama meydanın tepkisi bir iki dakikadan fazla sürmedi..

Başbakan İstanbul mitinginden mutlu ayrıldı ama 20 ay önce bıraktığı topluluğu bulamadı..

*****


20 ayda AKP’de neler değişti?


Şu sorunun da yanıtını vermemiz gerekiyor.. AKP’de ne değişti de kitlelerin heyecanı gitti..

Mitingler sıradanlaştı..

Şöyle..

2007’de AKP’nin bir hedefi vardı.. AKP’lilerin de..

Birinci hedef ‘27 Nisan’ bildirisine oyla cevap vermekti.. İkinci hedef yine tek başına iktidar olmaktı..

Üçüncüsü ve en önemlisi AKP’den Cumhurbaşkanı seçmekti..

Bu yüzden Erdoğan da heyecanlıydı..

Erdoğan’ı izlemeye gelenler de..

Şunun da ispat etmek istiyorlardı; AKP 2002’nin siyasi karambolünde iktidar olmuş bir parti değildir.. Bileğinin gücüyle gelen partidir..

O gün insanlar bu duygularla Kazlıçeşme’yi doldurmuştu.. Dün seçmen açısından heyecan verici bir şey yoktu..

Büyükşehir mi hedef?

15 yıldır zaten AKP’nin elinde diyebiliriz.. Çoğu ilçe de öyle..

Bizi seçerseniz şunları değiştireceğiz diyecek halleri yok..

Zaten merkezi iktidar da değişmeyecek.. Erdoğan altı yıldır Başbakan, vaat edeceği bir şey yok..

Hal böyle olunca heyecan da yok..

Çoğu kişi sanki alana görev icabı gelmiş..


*****



AKP örgütü iyi çalışmış..


CHP’nin Çağlayan mitinginden çıktık Kazlıçeşme’ye gideceğiz.. Topkapı’ya geldik, trafik resmen durdu..

Ruşen Çakır ile araçtan indik yürüyoruz.. Yolun ortasında yüzlerce otobüs.. Park yerine ulaşanlarla binlerce.. Camlarına kağıtlar yapıştırılmış.. Kâğıthane örgütü, Eyüp örgütü, Çatalca örgütü yazıyor..

Demek ki her ilçe yüzlerce otobüs kaldırmış.. Bir o kadar da halk otobüsü var..

Trafik tıkalı.. İnsanlar otobüslerden inmiş, yürüyor..

*


Otobüsün eskiliği dikkatimi çekti.. Camına bir afiş yapıştırılmış.. Haşim Baltacı, Arnavutköy..

Bir sonraki otobüsün üzerinde de aynı afiş, bir başkası bir başkası daha.. Kilometrelerce yürüdük, neredeyse bütün otobüslerin, bütün minibüslerin üzerinde Haşim Baltacı afişi..

Yolun kesildiği yerdeki son otobüse dikkatlice baktım.. Camında Arnavutköy 142 yazıyordu..

Dedim ki, İstanbul’un yeni ilçesi ilk seçim heyecanıyla cümbür cemaat Kazlıçeşme’ye gelmiş..

Diğer ilçelere haksızlık etmeyelim.. Çok iyi organize olmuşlar, meydanı doldurmuşlar..

*****



Kılıçdaroğlu neden konuşmadı?

CHP çok büyük hata yaptı.. Sen Çağlayan’da, İstanbul’un göbeğinde 15 yıl sonra miting yap.. İstanbul’a heyecan getiren, CHP’lileri dirilten, örgütün üzerindeki ölü toprağının kalkmasına neden olan kişiyi konuşturma..

Kılıçdaroğlu büyükşehir adayı değil mi?

Bu miting Kılıçdaroğlu için yapılmadı mı?

Evetse neden kürsüye çıkıp kendisini bekleyenlere hitap etmedi..

Meydanı gezdim, çok kişi ile sohbet ettim, herkes onu bekliyordu.. Ne zaman kürsüye çıkacak diye sorup duruyorlardı..

Görmek, dinlemek istiyorlardı..

Boşu boşuna müzik çalıp insanlar oyalansın diye çaba harcayacaklarına mikrofonu Kılıçdaroğlu’na vereceklerdi..

Coşkuyu görürlerdi..

*


Adayın konuşmadığı miting olur mu? Adayın kendisini tanıtmadığı, kitleye hitap etmediği mitinge miting denir mi?

Kazlıçeşme’de Kadir Topbaş çıktı konuştu..

Güngören’de Kılıçdaroğlu konuşmadı.. Veya konuşamadı..

Başbakan Kılıçdaroğlu’nu muhatap görüp Kazlıçeşme’den laf atıyor.. Kılıçdaroğlu, CHP mitinginde cevap veremiyor..

Neden?

Anlamadım..

*****



Miting sonrası halk otobüsü..

Mitingin sonlarına doğru alandan ayrıldım.. Binlerce kişi yollara dökülmüştü.. Sahil yoluna indim.. Halk otobüsleri vızır vızır.. Her yöne var.. Bedava..

Üzerinde Beşiktaş yazan otobüse bindim.. Benim gibi onlarca kişi de atladı.. Eminönü, Karaköy üzerinden Beşiktaş..

Herkes mitingden çıkmıştı.. Çoğu arkadaştı.. Yol boyu kimse ne mitingden konuştu ne Başbakan’ın sözlerinden..

Sanki sıradan bir gündü ve biz değişik yerlerden gelen kişiler o halk otobüsünde buluşmuştuk..

Derin sessizlik vardı..

Sanki miting otobüsü değilmiş gibi..

Otobüs AKP’deki heyecansızlığı çok güzel anlatıyordu.. Veya AKP’lilerin ruh halini..

Mehmet Tezkan
[email protected]
Vatan