Bugün, "dış haberlerin tümünü bir yana bırakarak başka şeylerden bahsetmek gerekir" diye düşünerek bu yazıya başladım.

Maksadım, Saadet Partisi ile yıllar önce onu bölen ve tabanını kandırarak ele geçiren AKP arasındaki farkları anlatmak ve yine Saadet Partisi ile diğer siyasi partiler arasındaki farklılıkarı ortaya koymaktır. Kısacası, Türkiye'deki siyasi dinamiklerin hangi zemine oturtulmasının gerektiğini tartışmaya açmaktır.

Tezatlar ve Yanıltmalar:

Parti tabanı bölünüp, kaçırılan ve bunun nasıl bir oyunla yapıldığını da vatandaşlara anlatamayan Saadet Partisi, yıllardır gerçekleri anlatmaya uğraşmaktan vazgeçmemiştir. Şu anda ise protesto etmek istediği, vurgulamaya gerek duyduğu birçok hususu daha net bir kalıba dökecek zemini yakalamış bulunmaktadır. Şimdiye kadar karşısındaki en büyük talihsizlik "sanki hakikisi gibi görünüp, aslından, hakikisinden çok uzak olan bir parti" ile mücadele etmek zorunda kalması olmuştur.

*Millî Görüş tabanı olarak bilinen kesimler "hepimiz aynıyız, aynı kökendeniz" diye aldatılmış ve 2002'den bu yana geçen 7 yıl boyunca tekrarlanan bu söylemlere kanıp, aradaki farkı görmeyi becerememiştir. Hatta "değişenlerin" kendileri bile "değiştik, gömleği çıkarttık" demelerine rağmen, kitleler (halk veya taban) adeta, "kandırılmaktan vazgeçememiştir."

*AKP'nin 28 Şubat sonucu ortaya çıkartılmış bir parti olduğunu bir türlü anlayamayan taban ya olayı anlayamamış veya kabul edememiştir.

*"Sizin de başınız örtülü, onların ki de! O halde aranızda ne fark var?" diye soranlar, aradaki büyük temel farkı ve yapısal değişmeyi anlayamamışlardır. Adeta kulaklar, hakikati duyamamış veya duymak istememiştir.

*Bir türlü "yanılmış olduklarını" kabul edemeyenler, sürekli olarak kabahatı başkalarında aramaya devam etmiş ve "aramızda ne fark var" sloganı ile "Millî Görüş hareketi tabanını ve halkı yanıltmaya devam etmişlerdir.

*Ülkenin zenginliklerinin "özelleştirme" adı altında haraç-mezat satıldığına şahit olmalarına ve ülkenin nasıl bir ekonomik krize doğru yuvarlandığını görenlerin bazıları hiç sıkılmadan dönüp, bu ülke değer ve zenginliklerinin gelişmesinde sebep ve yardımcı olanlara "aranızda ne fark var" diye sorabilmek saflığını göstermişlerdir. Bu da yanıltma taktiklerinin ne kadar iyi kullanıldığının bir göstergesidir.

*Dış politikada çok önemli bazı konuların fevkalade tehlikeli noktalara sürüklenmesini ve meydana getireceği zararı bir türlü anlayamayarak, hâlâ AKP'ye sınırsız tolerans gösterenler, bir de dönüp "aranızda ne fark var?" diyecek kadar gaflete düşmüşlerdir.

*Türkiye'deki fabrikaların tek tek kapandığını, milletin, işsizlik ordusuna sürüler halinde katıldığını görüp; tarım arazilerinin yanlış tarım politikaları yüzünden boşaldığına şahit olurken bile bu "aldatılanlar" gaflet uykusundan uyanamamış olup, "aranızda ne fark var?" diyecek kadar şaşkınlık veya umursamazlık içinde olduklarını göstermişlerdir.

Yeniden şahlanış ve farkı vurgulayış:

Bunca sıkıntıya sabır ve kararlılıkla direnen ve karşı duran Saadet Partisi mensupları ise, çalışmalarından ve davalarından asla vazgeçmemiş, her şeye katlanarak dürüst siyasi mücadelelerini devam ettirmişlerdir. Herşeyden önce "ahlâk ve maneviyat" demişlerdir. Aynı şartlar altında, başka siyasi gruplar olsaydı çoktan mücadeleden vaz geçerlerdi ama hakiki Millî Görüşçü idealini ayakta tutanlar, hedeften vaz geçmemiş ve millet için, ülke için hayırlı olanı yapabilmek gayesi ile "farklarını" anlatmaktan vaz geçmemişlerdir.

Halka anlatılacak farklar 13 noktada toplanmıştır. Bu esaslar hakiki Millî Görüş mensubu Saadet Partililer ile diğerleri ve özellikle de onun tabanından beslenen AKP arasındaki farkları net bir şekilde ortaya koymaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse, mesela Saadet Partisi'nin "Fark Programı"nda şu hususlar vurgulanmaktadır: Bunlar "hayli iddialı" ama iddialı olduğu kadar da "cesur" prensiplerdir.

*Mirasyediyle, Miras'a sahip çıkan arasında fark var. Hem de kocaman bir fark var. Kısacası Saadet var denilmektedir. Ülkedeki kapanan fabrikalar, kaybedilen zenginlikler ve haraç-mezat yapılan "özelleştirmeler" düşünülünce farkın büyüklüğü daha da net ortaya çıkmaktadır.

*Milletin değerleri ile savaşanlarla, milletin değerleri için savaşanlar arasında büyük bir fark var denilmektedir. Hele, AB'den gelen emirlerin böylesine harfiyen uygulandığı bir devirde, bu fark her geçen gün daha da artmaktadır.

*İktidarda bulunmakla, muktedir olmak arasında kocaman bir fark var denilmektedir. Eğer, mecliste bu kadar büyük çoğunluğa rağmen pek birşey gerçekleşemiyorsa, o zaman iktidara gelip, muktedir olamamak var denilmektedir. Bu noktada Saadet Partisi ile aralarında çok büyük bir fark kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

*Omurgasız siyaset ile dik duruşlu, ilkeli siyaset arasında büyük bir fark var denilmektedir. Hele, birçok "çıkışlardan" sonra "yan çizmeler" ve "geri adım atmalar" görüldükçe durum daha da netleşmektedir.

*Sömürgeden yana olmakla, adaletten yana olmak arasında büyük bir fark var denilmektedir. İyi düşünmek gerekmektedir. Zira "Adalet Mülkün Temelidir" Bu unutulmamalıdır.

*Zalimlerle işbirliği yapmakla, mazlumlarla dayanışma arasında kocaman bir fark var denmektedir.

Bütün bu farkları gerçekleştirecek olan bir SAADET PARTİSİ var. Onüç maddeden oluşan ana listeden alınan bu mahdut sayıdaki örnekler bile aslında Saadet Partisi'nin ne kadar farklı kulvarlarda koştuğunun göstergesi olmaktadır.

Belediyecilikte uzman olanlar:

Bu umdelerin yanı sıra bir de belediyecilik konusunda halka 7 temel konuda Saadet Partisi'nin farkı ortaya konularak, olması gerekenin yapılacağı sözü verilmektedir.

*Rant belediyeciliği ile hizmet belediyeciliği arasında fark var.

*Yolsuzluğa bulaşanla, yolsuzluk ve yanlışlığa göz açtırmayan arasında fark var.

*İsraf edenle, hizmet veren arasında fark var.

*Mazeret üretenle, sorunlara çözüm üreten arasında fark var.

*Yandaşı düşünenle, şehri ve toplumu düşünen arasında fark var.

*Sorumsuz yönetim ile mesuliyet sahibi yönetim arasında fark var.

* Sana rağmen verilen kararlarla, halkın sesi ve senin sesin olmak arasında çok büyük bir fark var
diyerek doğru prensiplere dikkat çekilmektedir.

İşin başına gelince, muktedir olmayı da bilen hakiki "Millî Görüşcülerin" verdikleri sözleri tutacaklarını da halk bilmektedir.

Kısacası; Saadet Partisi inanılmaz bir heyecan ve dinamizm oluşturarak yoluna devam etmektedir. Heyecan dalga dalga yurdun her tarafına dağılmaktadır. Saadet Partililer özgüven içinde hamlelerine devam etmektedirler çünkü kendileri ile AKP ve diğerleri arasında "kocaman bir fark"ın olduğunu onlar da bilmektedir.


Oya Akgönenç
Milli Gazete